Aranızda Peygambere ait olan çağırmayı, bazınızın bazınıza olan çağırması gibi kılmayınız. Muhakkak ki: Allah, sizden saklanarak azar azar savuşup gidenleri bilir. Artık onun emrine muhalefet edenler, kendilerine bir fitne ermesinden veya kendilerine elem verici bir azabın çarpmasından sakınsınlar.Nur Suresı ayet 63
Yukarıda mealını vermış olduğumuz Nur Suresi 63. ayeti kerimesine muhalefet etmenin, insanlar için ne gibi sııntılar getireceğini müfessirlerimiz şu şekilde tefsir etmişlerdir.
Bu ayeti kerimeye muhalefetten dolayı, sanki müfessirlerin çıkarmış oldukları sonuçları bugün yaşıyorz gibi geliyor bana...Bu ayetten yapılan yorumları sizler de okuyunca bana hak vereceksiniz sanırım.
İşte ayeti kerimeden cıkarılan dersler:
Mallarında noksanlık ve bereketsizlik meydana gelir
Evladına itaatsizlik ve hürmetsizlik verir.
Canlarında bir sıkıntı, korku ve endişe hakim olur.
Sel, yangın, deprem ve zelzeleler gibi afetler olur.
Günden güne islamdan uzaklaşma gibi durumlar ortaya çıkar İnsanlara müthiş bir ölüm korkusu hasıl olur.
Zalim idarecileri başlarına musallat eder.
Kalber bozulur ve kararma meydana gelir.
Helal ve haramlara dikkat edilmez ve araştırılmadan alınır ve yenilir. Sapmaları için kendilerine bol bol nimetler verilir.
Yukarıda mealını vermış olduğumuz Nur Suresi 63. ayeti kerimesine muhalefet etmenin, insanlar için ne gibi sııntılar getireceğini müfessirlerimiz şu şekilde tefsir etmişlerdir.
Bu ayeti kerimeye muhalefetten dolayı, sanki müfessirlerin çıkarmış oldukları sonuçları bugün yaşıyorz gibi geliyor bana...Bu ayetten yapılan yorumları sizler de okuyunca bana hak vereceksiniz sanırım.
İşte ayeti kerimeden cıkarılan dersler:
Mallarında noksanlık ve bereketsizlik meydana gelir
Evladına itaatsizlik ve hürmetsizlik verir.
Canlarında bir sıkıntı, korku ve endişe hakim olur.
Sel, yangın, deprem ve zelzeleler gibi afetler olur.
Günden güne islamdan uzaklaşma gibi durumlar ortaya çıkar İnsanlara müthiş bir ölüm korkusu hasıl olur.
Zalim idarecileri başlarına musallat eder.
Kalber bozulur ve kararma meydana gelir.
Helal ve haramlara dikkat edilmez ve araştırılmadan alınır ve yenilir. Sapmaları için kendilerine bol bol nimetler verilir.
İmam Câfer Sâdık (r.a.) burada "fitne"nin, "zâlimlerin galebesi" anlamını taşıdığını ifade etmiştir. Yani, Müslümanlar, Hz. Peygamber
(s.a.v.)'in emirlerine karşı gelirlerse, onlara zâlim ve gaddar hâkimler musallat olacaklardır. Fakat, fitnenin bazı diğer şekilleri de olabilir. Meselâ, iç kavga, iç savaş, ahlâkî çöküş, toplum düzeninin bozulması, istikrarsızlık, siyasi iktidar veya maddi gücün kayboluşu ve başkalarının boyunduruğu altına girilmesi v.s.
"O'nun emrini çiğneyenler ya başlarına bir belâ gelmesinden yada acıklı bir azaba çarpılmaktan korkmalıdırlar." Bu, korkunç bir uyarıdır, dehşet verici bir tehdittir. Şu halde Hz. Peygamberin salât ve selâm üzerine olsun- emrini çiğneyenler, onun izlediği hayat sisteminden başka bir sisteme uyanlar, bir yarar elde etmek ya da bir zarardan sakınmak amacı ile mü'minlerin safından gizlice sıvışıp gidenler korkmalıdırlar. Ölçülerin karışmasına, dengelerin bozulmasına, toplumsal düzenin altüst olmasına, hak
ile batılın, iyi ile kötünün, birbirine karışmasına, toplumsal hayatın ve kurumların dejenere olmasına, can güvenliğinin kalmamasına, kişileri bağlayan bir sınırın bulunmamasına, iyiliğin kötülükten ayırd edilmemesine neden olan bir belânın başlarına gelmesinden
korkmalıdırlar. Kuşkusuz bu, toplumun tüm fertleri açısından bedbahtlığın egemen olduğu bir dönemdir.
"Ya da acıklı bir azaba çarptırılmaktan korkmalıdırlar."
Hem dünyada hem de ahirette, Allah'ın emrini çiğnemenin, O'nun insanlık hayatı için seçtiği sisteme uymamanın cezası olarak büyük bir azaba çarptırılmaktan korkmalıdırlar.
(s.a.v.)'in emirlerine karşı gelirlerse, onlara zâlim ve gaddar hâkimler musallat olacaklardır. Fakat, fitnenin bazı diğer şekilleri de olabilir. Meselâ, iç kavga, iç savaş, ahlâkî çöküş, toplum düzeninin bozulması, istikrarsızlık, siyasi iktidar veya maddi gücün kayboluşu ve başkalarının boyunduruğu altına girilmesi v.s.
"O'nun emrini çiğneyenler ya başlarına bir belâ gelmesinden yada acıklı bir azaba çarpılmaktan korkmalıdırlar." Bu, korkunç bir uyarıdır, dehşet verici bir tehdittir. Şu halde Hz. Peygamberin salât ve selâm üzerine olsun- emrini çiğneyenler, onun izlediği hayat sisteminden başka bir sisteme uyanlar, bir yarar elde etmek ya da bir zarardan sakınmak amacı ile mü'minlerin safından gizlice sıvışıp gidenler korkmalıdırlar. Ölçülerin karışmasına, dengelerin bozulmasına, toplumsal düzenin altüst olmasına, hak
ile batılın, iyi ile kötünün, birbirine karışmasına, toplumsal hayatın ve kurumların dejenere olmasına, can güvenliğinin kalmamasına, kişileri bağlayan bir sınırın bulunmamasına, iyiliğin kötülükten ayırd edilmemesine neden olan bir belânın başlarına gelmesinden
korkmalıdırlar. Kuşkusuz bu, toplumun tüm fertleri açısından bedbahtlığın egemen olduğu bir dönemdir.
"Ya da acıklı bir azaba çarptırılmaktan korkmalıdırlar."
Hem dünyada hem de ahirette, Allah'ın emrini çiğnemenin, O'nun insanlık hayatı için seçtiği sisteme uymamanın cezası olarak büyük bir azaba çarptırılmaktan korkmalıdırlar.