Mukâbele

Nûrolog

Well-known member
Cenâb-ı Hak bir âyet-i kerîmede şöyle buyurur:
“Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık infak edenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler.” (Fâtır, 29)
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyururlar:
“…Bir grup insan, Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okur ve onu aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar ve melekler çevrelerini kuşatır. Allah Teâlâ da o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında zikreder.” (Müslim, Zikr, 38; Ebû Dâvûd, Vitr, 14/1455; Tirmizî, Kırâât, 10/2945; İbn-i Mâce, Mukaddime, 17)
Abdullâh bin Abbâs -radıyallahü anh- şöyle anlatır:
“Rasûllullâh -sallallahu aleyhi ve sellem- insanların en cömerdi idi. O’nun cömertliğinin coşup taştığı zamanlar da Ramazan’da Cebrâîl aleyhisselam’ın, kendisi ile buluştuğu vakitlerdi. Cebrâîl aleyhisselam, Ramazan’ın her gecesinde Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ile buluşur, karşılıklı Kur’ân okurlardı. Bu sebeple Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Cebrâîl aleyhisselam ile buluştuğunda, hiçbir engel tanımadan esen rahmet rüzgârlarından daha cömert davranırdı.” (Buhârî, Bed’ü’l-Vahy 5, 6, Savm 7; Müslim, Fedâil 48, 50)
İbn-i Mes’ûd -radıyallahü anh- şöyle der:
“Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ve Cebrâil aleyhisselam birbirlerine Kur’ân okumayı bitirdiklerinde ben de Allah Rasûlü’ne okuyordum ve Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- benim okuyuşumun son derece güzel olduğunu söylüyordu.” (Taberî, I, 28; Ahmed, I, 405)
 

Nûrolog

Well-known member
Ecmain insallah :)


Cenâb-ı Hak bir âyet-i kerîmede şöyle buyurur:
(Rasûlüm!) Sana bu mübarek Kitab’ı, âyetlerini iyice düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye indirdik.” (Sâd, 29)
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyururlar:
“Kim Kur’ân-ı Kerim’i okur ve muhtevâsıyla amel ederse, kıyâmet günü anne babasına bir tâc giydirilir. Bu tâcın ışığı, güneş aranızda olsa, onun dünyadaki bir eve konulduğunda vereceği ışıktan daha güzeldir. Öyleyse, Kur’ân-ı Kerim ile amel eden kişinin durumu nasıl olur, düşünebiliyor musunuz?” (Ebû Dâvûd, Vitr, 14/1453)
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Cebrâîl aleyhisselam ile yaptıkları mukâbeleyi son sene iki defa yapmışlardı. (Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 6; Fedâilü’l-Kur’ân, 7; Savm, 7)
Cebrail aleyhisselam ile yapılan son mukabelenin ardından; Peygamber Efendimiz, Zeyd bin Sâbit ve Übey bin Ka’b Hazretleri Kur’ân’ı birbirlerine okudular. Hatta Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- Übey bin Ka’b’a iki kez okudu.(Mukaddimetân, nşr. A. Jeffery, s. 74, 227; Tâhir el-Cezâirî, et-Tibyân, s. 26)
Bu mukâbele âdeti günümüze kadar gelmiş ve hâlâ canlılığını muhafaza etmektedir.
 
Üst