Hak Yolcusu bediüzzaman.

bizar

Well-known member
1923 yılı baharında Van'a gelmiş, burada iki yıl kadar kalmıştı. Bu iki yıl içinde ders verdiği talebelerinden Molla Hamid ona birkaç soru sorduktan sonra, bir soru daha sormak istedi. Bediüzzaman'ın gençlik yıllarını merak ediyordu. Sorusu da bunun üzerine olacaktı.

Daha soruyu sormadan Bediüzzaman elini sertçe dizine vurdu ve:

- "Kardeşim sana bir hatıramı anlatayım dinle" dedi ve anlatmaya başladı:

"İstanbul'un o şaşalı zamanında, haftada bir elbise değiştirirdim, hem de pırlanta gibi elbiseler... İstanbul'un en görkemli yerlerine giderdim. Benim hoca arkadaşlarım, içlerinden birini seçip beni takip ettirmişler.

- "Bunun peşinden git, bakalım nerelere gidiyor, ne yapıyor?" diye...

- "Üç gün sonra arkadaşlarla sohbet esnasonda bana şöyle dediler:

- "Said sen ne yapsan Haktır. Hakka gidiyorsun ve bunda da başarılı olacaksın."

- "Niçin böyle söylüyorsunuz?" diye sorduğumda, şu cevabı verdiler:

- "Üç gündür seni takip ettiriyorduk. Bakalım İslama aykırı bhir davranışın oluyor mu? Baktık ki, senin dünyayla hiç ilgin yok. Bunun için inşaalla gayende başarılı olursun."


*****


Büyüklerin biri sözü vardır: "Bizim evlatlarımız bizim neslimizden gelenler değildir, bizim yolumuzdan gidenlerdir." İnşaAllah, Üstad'ın yolundan gidenlerden olmak nasip olur. Onun yolundan gidebilmek için yolunu bilmeli, dünyaya meyletmemeliyiz. Parayı pulu seven, kadınlara kızlara ilgi duyanlar onun talebeleri veya yolunun yolcuları asla olamazlar. Veya sadece onun eserlerini okumayla, ezberlemeyle, anlatmayla da onun yolundan gitmiş olamazlar.

Ne zaman, Üstad gibi davası için sıkıntı ve eziyetlere katlanmayı göze alırsak, İslam dışı her ne olursa olsun reddedersek, o zaman gerçekten Üstad'ın yolundayız, onun talebesiyiz demektir.


Kaynaklar: Bediüzzaman'la Yaşayan Öyküler (Ömer Faruk Paksu)
 
Üst