Aydaki ezan sesi

nur5

Well-known member
20 Temmuz 1969'da Ay'a ilk insan indi. Adı Neil Armstrong. Astronot Armstrong şu tarihi sözleri naklen yayın içinde de dünyaya duyurdu:
'Kartal inmiştir.' Apollo-11 personeli Aldrin ve Collins ile birlikte üç astronottan oluşuyordu. Ay'da yürüyen Armstrong inançları güçlü bir hristiyan idi. Ancak yolculuk boyunca birtakım şeyler 'Sansür' ediliyordu. Üç astronot birden 'Başka bir cisim' görmüşlerdi. Bütün konuşmalar bantlara geçiyordu.
ASTRNOT ALDRİN: Açık kitap gibi bir şey var burada, tam durgunluklar denizinin üstünde.'
ASTRONOT ARMSTRONG: 'İki halka gibi, daha doğrusu bir kitap gibi.'
ASTRONOT COLLİNS: 'Sekstantın odağını değiştirdiğimde bir kitap biçiminde olduğu daha iyi belli oluyor.
YER KONTROL: 'Ne diyorsunuz siz, ayda kitap mı var?
Tuhaflıklar bantlarda yer almaya devam ediyordu. Ertesi gün kitap yok olmuştu ama şimdi de bir parazit radyoyu sürekli meşgul etmeye başladı. İtfaiye arabasının sirenine benzeyen bir ses.
COLLİNS: 'Duyuyor musunuz? Şu sesi kesin yoksa kulaklarım patlayacak.'
YER KONTROL: Bu ses bizden değil, yabancı kaynaklı. Orada sizinle birlikte başkalarınında bulunmak istemediğine emin misiniz?
ARMSTRONG: 'Şimdi de bir müzik başladı. Yer kontrol, şu parazitlerinizi keser misiniz?'
YER KONTROL: 'Hiçbir arıza yok. Müzik oradan sizden geliyor.'
ALDRİN: Hiçbir zaman anlaşamayacağız galiba. Bu müzik sesi bizden gelmiyor.


Ertesi gün Armstrong, Ay'a ayak bastı 'Kartal indi' diyordu. İlk insan ay'da geziyordu. Birden yine o siren sesi gibi parazit geldi. Ama bu kez keskin seslerin içinde şu sözler bantlara geçti: 'RABBİ-EL ARZ- DİNİ INDAHU- İZA- KUN-ALİM'
YER KONTROL: 'Hey kim konuşuyor?'
Bu sırada Armstrong ayda yürüyordu. O müzik gibi ses bir daha başladı. 'Eşhedu enlailahe illallah'
YER KONTROL: 'Yine uçan daireler mi? Neydi o şarkının sözleri?'
COLLİNS: 'EŞEN MAHATMA RESSAMBALLA' filan dedi. Bu Hintçe.
ARMSTRONG: 'Tamamını dinledim. Kalbe bir huzur veriyor. Galiba Afrika radyolarından biriydi.'
ALDRİN: 'Frekans değiştirdim yine aynı ses. Bu ses Ay'dan geliyor. Radyo mesajı değil. İnanılmaz bir şey.'
YER KONTROL: 'Çıldırdınız mı siz? Havasız yerde ses yayılır mı?'
COLLİNS: 'Ne yani, yine uçan daireler mi?'
ARMSTRONG: 'Kitap biçiminde uçan daire olur mu?'
YER KONTROL: 'Bilinmeyen bir hastalık, uzay vurgunu mudur nedir? Bu sesler, kitap, melodi, hep hayal olmalı.'
ARMSTRONG: 'Hayali kamera çeker mi, hayalet bir ses teyp bandına kayıt olur mu?'
YER KONTROL: 'Peki havasız ortamda ses yayılır mı?'


Sonra Armstrong ve Apollo-II Astronotları salimen dünyaya döndüler. Bantlar yeniden dinletildi. Bu sırada NASA'da görevli olan Mısır asıllı Faruk El Baz'a danışıldı. Ay'da okunan bir mesajın sözlerinin 'Arapça kutsal bir cümle olduğuna' ilişkin bilirkişi raporu verildi. Daha sonra aynı cümleyi Apollo-16 astronotu 'Worden'de işitti. Aslında hiç kimse tatmin olmamıştı. Belki UFO, belki başka birileri ama Ay'da bir mesaj vardı. Armstrong bu bilgilerden hiç mi hiç tatmin olmuyordu.
Bu sırada astronotlar dünyayı geziyorlardı. Gittikleri her yerde büyük bir ilgi ile karşılanan astronotlardan Armstrong'un yolu Mısır'ın başkenti Kahire'ye düşmüştü. Armstong kendisine gösterilen rağbetten memnundu. Bu sırada olan oldu.
Armstrong irkildi 'Hey, bu müzik sesi ne?
'Mısırlılar gülmemek için kendilerini biraz tuttular. Sonra da cevap verdiler 'O müzik değil,
Ezan.. Kilise çanları neyse, Cami'nin de ezanı odur.'
Armstrong, 'Ben bunu daha önce de işittim.'
Elbette işiteceksiniz, dünyada bir milyara yakın Müslüman var. Hangi ülkeye gitseniz mutlaka ezan okunur.
'Ben, dünyayı kastetmiyorum, bu sesi Ay'da duydum.'
Armstrong'un yüzü kireç gibiydi: 'Aman Allah'ım, Seni şurada yanıbaşımda değil, ta Ay'da buldum.


Uzun bir süre Armstrong'dan ses seda çıkmadı. Sonunda bir açıklamada bulundu: 'Ay'a Besmelesiz ayak basmışım. Besmeleyi şimdi çekiyorum Artık ben de müslümanlardanım..'



Neil ARMSTRONG
 

guftepira

Well-known member
zaten sesin atmosfer dışına çıkması Allah'ın kurallarına aykırı bir hal.

"bu mesajı en saf 10 arkadaşına göndermessen Allah belanı verir"
tadındaki bu tür haberlere ciddiyetle yaklaşılmamalı kanaatindeyim..
 

ARZ1

Active member
sesin atmosfer dışına çıkıp çıkmadığını bilmiyorum ama
sesin hızlı iletilmesi için moleküllerin birbirine yakın olması gerekir.. .
atmosferin alt katlarında bu durum uygundur...
bir üst kata geçildiğinde bu yoğunluk azalmaktadır... bu yükseldikçe devam etmektedir..
en üst katta artık kesin bir atmosfer sınırıından bahsedilmez uzaya artık iyon atomları kaçmaya başlar... buraya kadar normal..
bundan sonra uzay boşluğu başlar...

ama bizim boşluk dedğimiz noktada gerçekten boşluk varmıdır bilinmez
oradaki boşlukda aynen bizim hava aldığmız atmosfer gibi bir boşluktur sadece içerisindeki elementlerin cinsi değişir...

şayet ki boşluk olsaydı güneş ışınşarı dünyamızı aydınlatamaz haydi aydınlttı diyelim ısı buraya ulaşamazdı...

ısı dünyamıza kadar ulaşıyorsa arada bir boşluktan sözedilemez ve bu alanın sesi geçirmediğine dair bir bulgu yok galiba...

yani Allah'ın kurallarına aykırı olupolmadığını biz bilemeyiz...
Allah'ın kurallarına aykırı diye bişey yok çünkü Allah'ın kurallarını biz bilemeyiz...;)
 

guftepira

Well-known member
taşı elinden atarsan yere düşer işte bu Allahın bir kuralıdır ufaklık :)
ve ayağını çekmessen ayağını acıtır..

şimdi mevcud ilim uzayı boşluk olarak kabul ediyor. (bizde bunu pek doğru bulmuyoruz)

ve bahsettiğin mevzu yani ışığın boşlukta ilerlemesi ise
elektromanyetik dalgaların ilerlemek için ortama ihtiyaç duymamaısından kaynaklanıyor.
bu arada ışıkta elektromanyetik bir dalgadır.

ses ise mekanik dalga dediğimiz dalga grubuna girdiği için
ve mekanik dalgaların yayılabilmeleri için ortama ihtiyaç duyduklarından
atmosfer dışına ses dalgaları geçemez.

mevcut ilim tarafından boşluk kabul edilen uzayı esir ile dolu düşünsek bile
mevcut gözlem ve deneylerden esirin, mekanik dalgalar için bi hayli şeffaf bir ortam
olduğu gözükmektedir..

olsun önemli olan bilmemek değil ufaklık,
öğrenmemek.

boyundan büyük haddinin fevkinde de olsa her insana Allah bir anlayış vermiştir
o yüzden sıkma canını anladığınla yetin.
 

ARZ1

Active member
ağaçların konuşamaması Allah'ın kuralıdır
veya hayvanların konuşamaması
ayın parçalanamaması Allah'ın kuralıdır

ama bunlar mucize olarak gerçekleşmiştir...
yani Allah dilerse kendi kurallarını değiştirebilir...

o sebebden dolayı bilim denilen kavram bunları açıklamakta hükümsüzdür...

bilim denen şeye okadar itimat etmemiz gerkseydi çoğumuz şuan tabiatperedt olurduk;)
 

guftepira

Well-known member
ağaçların konuşamaması Allah'ın kuralıdır
veya hayvanların konuşamaması
ayın parçalanamaması Allah'ın kuralıdır

ama bunlar mucize olarak gerçekleşmiştir...
yani Allah dilerse kendi kurallarını değiştirebilir...

o sebebden dolayı bilim denilen kavram bunları açıklamakta hükümsüzdür...


amenna,
buna bir itirazımız yokki ufaklık..

gene bir yerleri yanlış anladın değilmi :)
 

ARZ1

Active member
dur tahmin edeyim:

seni hiç kimse anlamadı değilmi ufaklık :(

yıllarca hep yalnız hissettin kendini..
sonra gelip burda "boyundan büyük" laflar ederek
erken gençlik dönemlerinde bastırılmış yalnızlığının,
çevresi tarafından anlaşılamamış olmanın,

ve anlıyorumki şimdi tüm bu olumsuzlukların vermiş olduğu hazin bir dışa vurum olmuştu forum senin için.

neyse sıkma canını elbet sende kendini ifade etmeyi öğreneceksin en sonunda...

hakaret etmeden, haykırmadan, nutuklar, söylevler atmadan,
insanlarla konuşmayı ve anlaşabilmeyi öğreneceksin muhakkak..


tamam mı ufaklık? konuşmak için kavga etmeye gerek yok?
nede şuna buna laf atmaya.. velev haklı olsan bile..

ya kpss çalışırken az çok psikoloji üzerinde durduk ister istemez... ama o anlattığın kişisel efsane dönemini çoktan atlattık şükürler olsun...

ama şuan senin halini anlamaya çalışıyorum kpss kitaplarını tekrar hatmetmek gerekecek anlaşılan...sınav bitince unuttuk nede olsa...
ama yazılarında ergen benmerkezciliği kokusu var:)

artık bugün bukadar yeter kısmetse yarın cevap vereyim sana...
 
Üst