Iffet ve haya timsali genç kizlar!!!

nur5

Well-known member
İffet ve Haya Timsali Genç Kızlar

Gerek Hazreti Şuayb�ın kızları ve gerekse Hazreti Meryem de genç kızlık dönemlerini yaşayan müslüman kızlar için örnek gösterilmişlerdir.

Şimdi, yaşadıkları çağ itibariyle daha önce olan Hazreti Şuayb�in kızlarından bahsedelim.

Hazreti Musa�nın kıssasında onlara da yer veren Allah(celle celalüh) Teâlâ, dikkatimizi çekecek bir ifade kullanmaktadır.

"Onlardan biri utana utana yürüyerek Musa�ya geldi ve şöyle dedi: "Babam sizi, koyunlarımızı sulamanıza karşılık olmak üzere ücretinizi vermek için çağırıyor".1

Ayeti yorumlayan müfessirler, Hazreti Şuayb�ın bu kızının haya ve utanma duygusu içinde yürüyerek ve örtüsünü üzerine almış bir şekilde Hazreti Musa�ya geldiğini ifade etmektedirler. "Haya üzere / utana utana yürümek" tabirinin özellikle zikredilmesinde, genç kızlar için bir örnek teşkil etmesi kastedilmiştir kanaatindeyiz. Dolayısıyla, "Haya güzel bir şeydir, ama kadında daha güzeldir" sözünün ne denli önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmaktadır.

Yine Kur�ân ayetlerinde Hazreti Meryem�e geniş yer verildiği görülmektedir. Ayetlerde onun, annesi tarafından mabede adandığı, doğumundan itibaren Hazreti Zekeriyya gibi salih ve bilgili bir peygamberin gözetiminde Allah(celle celalüh) tarafından "güzel bir nebat gibi yetiştirildiği", ergenlik çağına erdiğinde ise mabedin bir köşesinde inzivaya çekildiğinden bahsedilmektedir.

2 Kendisini ibadete vermesi sebebiyle, tefsirlerde "el-Betûl" olarak vasıflanan Hazreti Meryem, Kur�ân-ı Kerim�de adı bizzat zikredilen tek kadın olmakla ayrı bir önem taşımaktadır.

3 Hazreti Zekeriyya ne zaman onun yanına girse, orada mevsimi olmayan meyvelerle karşılaşmaktaydı. Bu olağanüstü hadisenin kaynağını sorunca, Hazreti Meryem şu cevabı vermişti: "Bunlar bana Allah(celle celalüh) katından geliyor. Zira O, dilediğini hesapsız ve hiçbir zahmete sokmadan rızıklandırır."4 Bundan sonraki hadiseleri Kurân bizlere şöyle aktarmaktadır:

"Ey Muhammed! Kitab�da Meryem�i de an. O ailesinden ayrılarak doğu yönünde bir yere çekilmişti.
Sonra insanlardan gizlenmek için bir perde germişti. Cebrail�i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü. Meryem: "Eğer Allah(celle celalüh)�tan sakınan bir kimse isen,

Senden Rahman�a sığınırım" dedi. Cebrail: "Ben temiz bir oğlan bağışlamak için Rabbinin sana gönderdiği bir elçiyim" dedi.

Meryem: "Bana herhangi bir insan dokunmamış iken ve ben de kötü bir kadın olmadığıma göre nasıl olur da bir oğlum olabilir?" dedi. Cebrail:"Bu böyledir. Çünkü Rabbin, "bu bana kolaydır. Onu insanlar için bir mucize ve katımızdan da bir rahmet kılacağız; hem bu önceden kararlaştırdığımız bir iştir" diyor" dedi.

Meryem oğlana hamile oldu, o haliyle uzak bir yere çekildi. Doğum sancısı onu bir hurma ağacının dibine gitmeye mecbur etti ve şöyle dedi: "Ah! Keşke bundan önce ölmüş olsaydım da unutulup gitseydim."Bir ses şöyle seslendi: "Sakın üzülme!. Rabbin, içinde bulunanı şerefli kılmıştır."5

Hazreti Meryem son derece mahçup ve çekingen bir tabiate sahipti. Cebrail ona tam bir insan suretinde görünmüştü.

Ancak o ilk defa karşılaştığı bu genç insana "Eğer Allah(celle celalüh)�tan korkan bir kimse isen, ben senden Allah(celle celalüh)�a sığınırım" demek suretiyle kendisine herhangi bir kötülük yapmamasını rica etmişti. Bu sözler, onun iffet ve haya sahibi biri olduğunun ifadeleridir.

Öte yandan Allah(celle celalüh)�ın dilemesiyle Hazreti İsa�ya hamile kalan Hazreti Meryem�in, doğum sancıları çektiği sırada söylediği sözler de dikkat çekicidir.

Namuslu ve iffetli bir kişi iken böyle bir durum ile karşı karşıya kalıp, insanlara bunu ne şekilde izah edeceğinin sıkıntısını taşıdığı bir hâlet-i ruhiye içinde söylediği, "Ah! keşke bundan önce ölseydim de unutulup giden biri olsaydım..." sözleri de onun psikolojik durumunu yansıtan en güzel ifadelerdir.

Hazreti Meryem, ayette, bizlere, "Allah(celle celalüh) Teâlâ�nın dünyadaki bütün kadınlara üstün kıldığı"6 bir şahsiyet olarak tanıtılırken, en önemli vasfının, iffet ve haya timsali, edeb ve takva sahibi, kendisini ibadete veren biri olduğu vurgulanmaktadır.

Her ne kadar, büyük bir sınavla karşı karşıya kalsa da, Allah(celle celalüh)�a olan güzel kulluğu sebebiyle, oğlu Hazretiİsa�nın mucizeleriyle Cenab-ı Hak, onu insanların töhmetinden ve şerrinden korumuş ve sonuçta onu bir peygamber annesi kılarak ismini insanlar arasında hep saygıyla anılan bir kişi yapmıştır. Bu da gösteriyor ki, iffet ve hayanın, kulluk ve takvanın karşılığı Allah(celle celalüh) tarafından öncelikle dünyada ödüllendiriliyor.
MEHMED EMİN AY
 
Üst