össye girecek kardeşlerim!

hulusi

Well-known member
Birşeyde Zorlandığında

153_3.gif
Allahım, kolaylık ancak Senin kolay kıldığın şeydedir. Sen, istersen tepeleri düzler, zorlukları kolaylaştırırsın.



Bir işin hayırlı sonuca ulaşması için şu şekilde dua edilir:

Allahım, bilerek veya bilmeyerek yaptığım günahlarımı bağışla. Allahım yaratılanların en hayırlısı olan ve hakkında "Sen olmasaydın, alemleri yaratmazdım" buyurduğun son elçin Hz. Muhammed Mustafayı (sav) vesile yaparak, Senden, işlerimde bana hayırlı başarılar ihsan etmeni istiyorum. Beni bu işimde ve daha sonraki işlerimde muvaffak eyle.
Selam ve dua ile...


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------​





TEVEKKÜL
735_oss.jpg



“İşi başkasına ısmarlamak”

“Sebeplere teşebbüs konusunda kendisine düşen görevi yerine getirdikten sonra neticeyi Allah’dan beklemek. Onun takdirine razı olmak.”

Tevekkül üzerine
TEVEKKÜL yalnış yorumlara uğrayan bir ıstılah. Onun ne demek olduğunu kahve köşelerinde, pastahane masalarında değil, tevekkül ile ilgili âyetlerin tefsirlerinde, yahut ıstılah lügatlarında aramalı. Ama bazıları bu zahmete katlanmıyor ve “dilin kemiği yoktur” deyip uluorta konuşuyorlar:
ari.jpg

Müslümanlar tevekkül eder, çalışmazlarmış; kadere teslim olup yatarlarmış; halbuki çok çalışmak lâzımmış, vesaire…
Tevekkülün izahına geçmeden önce, bu yüksek haslete, bu ulvî seciyeye yapılan itirazların kaynağına biraz inmek isterim.
Bu asır, benlik asrı, menfaat asrı. Kuvvetlinin zayıfı insafsızca ezdiği vahşet asrı. Hayvanca yaşamanın en büyük ideal olarak gösterildiği şehvet asrı… Böyle bir iklimde ulvî mânâların gizlenmesi, yahut iç âlemleri bu pis havayla is bağlayanların, ulvî ıstılahlara basit yorumlar getirmeleri bir bakıma normal karşılanmalı.
Tevekküle karşı çıkanlar, nefislerine itimad ederler, Allah’ın lütfunu, yardımını, keremini hiç düşünmezler. O’nun mülkünde yaşadıklarından ve kendilerinin varlık adına her neleri varsa, hepsini O’nun bahşettiğinden gafildirler. Bedenlerindeki her hücrenin ve kâinattaki her sistemin İlâhî iradeyle terbiye edildiğini unuturlar.
Aslında bu adamlar, o mutlak iradeye bilmeyerek itimad etmekle hayatlarını endişesiz sürdürür, bir nevi tevekkül içinde yaşarlar; ama bu ulvî hasletten bahis açıldı mı hemen gururları kabarır ve tevekküle karşı çıkarlar.
Onların bu tavırlarının arkasında Allah’ın sonsuz kudretiyle bir nevi muaraza psikolojisi yatar.
Bunlar oyuncak uçaklarla galaksileri fethe çıkarlar.
Tabancalarıyla yıldızları birer birer düşüreceklerini sanırlar.
Nabız atışlarını saymakla kana âhenk verdikleri vehmine kapılırlar.
Zelzele olmasın diye yerin derinliklerine sağlam kazıklar çakarlar.
Sıçramakla ellerini Ay’a vuracaklarını hayal ederler.
Işığı azalmasın diye güneşe elektrik ihraç etmeye kalkar ve ondaki kara lekeleri sulu boyayla gidermeyi plânlarlar.
Arz küremiz arıza yapınca, aşağı inip arkadan itekleyeceklerine güvenirler.
İhtiyarlığa dur demenin yolunu saçlarını boyatmakta bulurlar.
Korkusunu yenmek için, karanlık sokaklardan türkü söyleyerek geçen bir çocuk psikolojisi içinde, ölüm korkusunu kahkahayla boğmaya çalışırlar.
Mü’minin ruhu bütün ve benzeri gülünçlüklerden arıdır, temizdir, sâfidir.
Çünkü o, kul olduğunu bilir, haddini tecavüzden şiddetle sakınır.
Sebepler dünyasında yaşadığının, ekmeden biçemeyeceğinin şuurundadır. Bunun yanında toprak zerrelerinin buğday yapacak ilme, kudrete ve iradeye sahip olmadıklarını da çok iyi bilir.
Sebeplere teşebbüs ettikten sonra Allah’a tevekkül eder. Zira, ağaçtan meyve topraktan hububat ve topyekûn kâinattan insan süzüp çıkaran O’dur.
Sebeplere teşebbüs etmemeyi Allah’ın bu kâinatta koyduğu fıtrat kanunlarına isyan olarak değerlendirir. Ama, neticeyi sebeplerden değil, Allah’dan bekler; duasını, niyazını, şükrünü ancak O’na yapar.
Müslümanın tevekkül anlayışını en veciz biçimde ifade eden şu Hadis-i Şerifi beraber okuyalım:
“Çalışmak âdetim, tevekkül hâlimdir.”
Ve o nurdan bir akis, özlü bir tevekkül tarifi:
“Tevekkül, esbabı bütün bütün reddetmek değildir. Belki esbabı dest-i kudretin perdesi bilip riayet ederek ve esbaba teşebbüs ise bir nevi dua-yı fiilî telâkki ederek, müsebbebatı yalnız Cenâb-ı Hakk’dan bilmek, neticeleri O’ndan istemek ve O’na minnettar olmaktan ibarettir.” (Sözler)
Müslüman, dünya hayatını daha da müreffeh kılmak arzusuyla, meşru sebeplere tam olarak teşebbüs eder, ama şunun da çok iyi farkındadır: Bu dünya zevk ve lezzet yeri değil, ancak imtihan meydanıdır ve âhiretin tarlasıdır. İmtihanda, tarlada, sıkıntı vardır. Ferah, imtihan ötesi ve hasat sonrasıdır. Bunun için dünyanın musibet ve sıkıntılarına karşı psikolojik olarak bir ön hazırlığa sahiptir.
O, herkesi misafir ve herşeyi geçici bilir. Hiçbir hâdiseye olduğundan fazla kıymet vermez. Ve ömrünü huzur içinde geçirir.
Gerçekten de tevekkül en büyük bir huzur vesilesi.
İnsanın önünde çok menziller var. Kabre girmeden önce çoğu zaman, hastalıklara, musibetlere, çaresizliklere, ihtiyarlığa da uğrar. Bütün bu safhalarda insan tevekkülsüz yaşayabilir mi?
Bir hasta, muayene olma ve ilâç alma safhalarından sonra şifa bekleme dönemine girer. Doktoru da yanıbaşında onun iyileşmesini beklemektedir. Bu ikili bekleyiş Allah’a tevekkülden başka bir şey değildir.
Tevekkül, hastalığa olduğu gibi, ihtiyarlık mevsimi ile insanın yüzüne daha fazla vuran, ölüm habercisi soğuk rüzgârlara karşı da en sağlam zırh. Bundan mahrum olanların tenleri hangi cins kumaşla sarılı olursa olsun, canları her an iğnelenmekte, huzurları daima zedelenmektedir.
Peygamberimiz (a.s.m.) bizi ikaz sadedinde,
“Senin en büyük düşmanın nefsindir” buyuruyor. Bu ikazın ışığında şunu hemen söyleyebiliriz: Biz bu en büyük düşmanımıza karşı, Rabbimize en azim bir tevekkülle sığınmak mecburiyetindeyiz.
En büyük düşmanımız nefis ve onun teşvik edicisi Şeytan. Dünya sevgisi, mahlûkata güvenme, makam sevgisi, desinler, demesinler, kibir, gurur, hırs, tamah, haset, gıybet, iftira... herbiri nice imanları götürmüş korkunç dalgalar.
Bu dalgaları aşmak için Allah’ın emirlerine uyma ve yasaklarından kaçınma safhalarını müteakip, ellerimizi Dergâh-ı İlâhî’ye açıp, O’na dua etmek, O’ndan yardım dilemek ve yalnız O’na tevekkül etmekten başka bir çaremiz var mı?
Tevekkül, bütün canlıların hatta cansızlar âleminin de yaratılışlarında var.
Toprağın altında bekleşen tohumlar, yumurtalarını uzak denizlere bırakıp geri dönen balıklar, rızık kaygusuna düşmeden ve doğum kontrolu hesabına girmeden yavru yapan hayvanlar ve nihayet yollarını bilmeden süratle dönen gezegenler... birer tevekkül sahnesi sergiliyorlar.
Başta da işaret ettiğimiz gibi, tevekkül yüksek bir haslet, ulvî bir seciye… İnsan ruhu için ayrı bir terakki vesilesi. Kul ile Rabbi arasında manevî bir rabıta.
Allah’a tevekkül eden insan, kalben O’na teveccüh etmiş demektir. Bu teveccüh, başlı başına bir neticedir.
Dünyevî gaye gerçekleşsin veya gerçekleşmesin, uhrevî mahsûl alınmış; ruh, huzurun zevkine ermiş, Allah’ı anmanın safâsını sürmüştür.
Allah’ı zikretme, yâni O’nu hatırlama, yâd etme sadece bildiğimiz ibadetlere mahsus değildir. Sabır, teslim, rıza, havf, reca... her biri ayrı bir zikir.
Tevekkülü de böyle ulvî bir zikir olarak kabul etmek gerek.


Alaaddin Başar (Prof.Dr.)
yds%20-%20%C3%B6ss%20-%20alkan%205.jpg
karncalarnkulaneredebx5.jpg


----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Sınav bitmek üzere...

zaman_1239923155.jpg





Elektrik bölümü üçüncü sınıf öğrencisiyken belki de dünyada hiç yaşanmamış bir olay yaşadım...

Zor bir dersten sınava girmiştik. Sınav süresi üç saatti. Sınavda her şey serbestti. Defter, kitap ve her türlü dokü­man serbest... İsteseniz kütüphanenizin tamamını sınava getirebilirdiniz.

Sınavda üç soru sorulmuştu. Her sorunun üç-dört tane şıkkı vardı. Her türlü dokümanın serbest olması, soruların ne kadar zor olduklarını anlatmaya yeter herhâlde...

Bu üç sorunun ikisinden hiçbir şey anlamamıştım. Sanki bu dersi hiç görmemiştik... İlk anda soru kâğıdını alıp sınav­dan çıkmayı düşündüm. Ancak yanımda dersle ilgili çok sa­yıda doküman vardı. Kolaya teslim olmayı kendime yediremedim. Sınavda kalmayı ve soruları çözmeye karar verdim. Şu kitap, bu defter, öteki kitap... Olmadı. Sil baştan başla... Kafa kalmadı. Bunaldım. Başımı sıranın üstüne koyup biraz dinleneyim, dedim. Dinleneyim derken uykuya dalmışım. Göz kapama değil, resmen uykunun tâ kendisi... Uyuduğumu, uyanınca anladım. Sıranın sertliğiyle yüzümün yarısı da sertleşmişti.

Uyandığım ilk anda nerede olduğumu çıkaramadım. Çıkaramadım çünkü... Aklım başıma geldiğinde tam bir saatten fazla uykuda kaldığımı anladım. Dünyada belki de hiç yaşanmamış bir olayı yaşıyordum. Bu nedenle ilk uyandığım an, sınavda olduğum hiç mi hiç aklıma gelmedi. “Burası neresi? Ben neredeyim?” diye aklımı toparlamaya çalışırken sınavdaki arkadaşlarımı fark etmeye başladım. Önümde defterleri kalemleri de görünce jeton düştü. Şaşırmış, çok mahcup olmuştum. Dersin hocası da bir prof’tu. Hocamızdan da çok utanmıştım.

Uyandıktan sonra sınavın bitimine bir saat bir süre kalmıştı. Hemen soru kâğıdına yöneldim. Kaldığım yerden devam ettim. Sonuçta bu sınavdan geçer not almıştım.

Peki, ya bu sınav bitinceye kadar hiç uyanmasaydım ne olurdu?

Bu sorunun cevabı çok açık: Sınavdan geçer not alamazdım...

Uykuda uyandığım ilk an nerede olduğumu çıkarama­mıştım. Bir şaşkınlık yaşamıştım. Bir de uyku sersemliği var... Bu şaşkınlık ve zihin sersemliği beş-on saniye devam etti. Eğer bu şaşkınlık beş-on saniye değil de sınav bitinceye kadar devam etseydi, uyanmış görünmenin hiç­bir faydası olmayacaktı. Yine başarısız olacaktım...

Başımdan geçen bu olay, hayatı ne derece algıladığımı sorgulamam için iyi bir ders olmuştu. Bana verilen ömrü uykuda mı geçiriyordum? Uyanık görünüyorsam ömür sa­hifelerimi neyle dolduruyordum? Bedenimin, ruhumun ve tüm ihtiyaçlarımın sahibi olan Allah’a karşı ne derece dürüsttüm?...

İnsan, kâinatta düşünme yeteneği olan tek varlık. Ve ben de “insan” olarak yaratılmıştım. Vücudumdaki elementlerin aynısı hayvanlarda da var; ama hiçbir hayvan medeniyet kuramadı. Hayvanların hiçbir türünde “istikbal” endişesi yok; oysa bende var. Bu nedenle üniversiteye girmiş, meslek sahibi olmaya çalışıyorum. Gel gör ki sınavda uyukluyo­rum. Olacak şey mi?

Değerler üstü kıymeti haiz olan “hayat”ın esprisi nedir? Elimle, gözümle, ilmimle tanık olduğum her mevcudun bir hikmeti var da kâinattaki bütün mevcutların hizmet ettiği “hayat”ın bir hikmeti yok muydu? Hayatın gerçek hikmetini biliyor muydum? Hayat sınavında sorulan soruyu tam olarak anlayabilmiş miydim? Sabahları uykudan uyandığımda dünyanın cazibedar oyuncaklarıyla “gaflet” denilen başka bir uykuya mı dalıyordum? Hayat sınavının bitimine acaba kaç saat kalmıştı? Geri kalan sürede geçer not alabilecek miydim?...

İmtihan zor, ama her doküman serbest. Hayatın değerini gerçek anlamda idrak etmiş ve silinmez izler bırakmış büyüklerin kitaplarını okumak, hatta onlardan kopya çekmek bile serbest. Yeter ki azmimi yitirmeyeyim... Başkalarına değil, bizatihi kendi öz nefsime karşı dürüst olabilsem, Cenab-ı Hakkın inayetine ve merhametine nail olabilirim.

Evet, sınav henüz bitmedi. Soruları bir daha baştan okumak lâzım: Mevlâ bizden öncelikle ne istiyor?...
Yakup Yasir
 

hulusi

Well-known member
Nusret ve Galebe Duası

Nusret ve Galebe Duası




Not: Nusret ve Galebe duasının büyük bölümü, Kur'ân'ın farklı yerlerindeki âyetlerden alınmıştır. Bundan dolayı kitabın diğer bölümlerinin Arapça kısmında âyetler âyet parantezi (4 ^) içine alındığı halde burada bu yapılmamıştır. Farklı âyetlerden alınan yerler ayrı meal numarası altında verilmiştir. Kur'an'da birbirini takip eden âyetler ise aynı meal numarası altında verilmiş fakat aralarına (*) konmuştur. Ayrıca kitabın bütününde uygulandığı gibi âyetlerin mealleri tırnak ("") içinde verilmiştir. Duanın son taraflarındaki, Kur'ân'dan alınmış olmayan duaların meali verilirken ise tırnak ("") kullanılmamıştır.
243_1.gif
Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla. Allahu ekber. (10 defa)
243_2.gif
Ferdün, Hayyun, Kayyûmun, Hakemun, Adlun, Kuddûs.
243_3.gif
Allahım, Efendimiz Hz. Muhammed'e, Onun âl ve ashabına, ilm-i ilâhideki (şeyler) adedince, Allah'ın hükümranlığı süresince daimî salât-ü selâm eyle.
244_1.gif
"Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla." "Andolsun ki; siz zayıf olduğunuz halde Allah size Bedir'de kafi bir zafer ihsan etti. O halde Allah'tan korkun ki, şükredesiniz."
244_2.gif
"Andolsun ki; Allah size birçok yerlerde ve Huneyn gününde de zafer ihsan etti. (Huneyn günü) çokluğunuz sizi ucb'e sevketmişti de size hiçbir yarar sağlamamıştı, yeryüzü bütün genişliğine rağmen başınıza dar gelmişti, nihayet gerisin geri dönüp gitmiştiniz."
244_3.gif
"Onu, âyetlerimizi yalanlayan kavminden kurtardık. Gerçekten onlar kötü bir kavim idiler, biz de onların hepsini boğduk."
244_4.gif
"Onlara yardım ettik de onlar galip gelenler oldular."
245_1.gif
İman edipte hicret edenler Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp yardım edenler var ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır."
245_2.gif
"İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenleri (Muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır."
245_3.gif
"Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o Elçiye, o Ümmî Peygamber'e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar, ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir,..
246_1.gif
...O Peygamber'e inanıp Ona saygı gösteren, Ona yardım eden ve Onunla birlikte gönderilen nura (Kur'ân'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır."
246_2.gif
"Hani Allah, peygamberlerden "Ben size kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekileri tasdik eden bir peygamber geldiğinde Ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz." diye söz almış ve "kabul ettiniz ve bu ağır ahdimi yüklendiniz mi?" dediğinde, "kabul ettik" cevabını vermişler, bunun üzerine Allah: "O halde şahit olun; Ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim." buyurmuştu."
246_3.gif
"Ey iman edenler! Eğer siz Allahın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder, ayaklarınızı sabit tutar."
246_4.gif
"Allah'ın yardımıyla. Allah dilediğine yardım eder. O Aziz'dir, Rahim'dir."
247_1.gif
"Ve Allah sana üstün bir zafer versin (diye...)"
247_2.gif
"Eğer Allah size yardım ederse, artık sizi yenecek yoktur. Eğer size olan yardımını keserse Ondan sonra artık size yardım edecek kim var? Müminler Allah'a tevekkül etsinler."
247_3.gif
"Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rezil etsin, sizi onlara galib kılsın ve mümin toplumun kalblerini ferahlatsın."
247_4.gif
"Allah kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir."
247_5.gif
"İşte böyle. Her kim kendisine verilen eziyetin dengi ile karşılık verir de bundan sonra kendisine yine bir tecavüz ve zulüm vâki olursa emin olmalıdır ki, Allah ona mutlaka yardım edecektir. Hakikaten Allah, çok bağışlayıcı ve mağfiret edicidir."
247_6.gif
"Ey kavmim! Ben onlan kovarsam, beni Allah'tan kim kurtarır? Hiç düşünmüyor musunuz?"
248_1.gif
"(Salih (as)) Dedi ki: "Ey kavmim! Eğer ben Rabbim'den apaçık bir delil üzerine isem ve O, bana nezdinden bir rahmet vermişse ve ben de (buna karşılık) isyan edersem, söyleyin bakalım beni Allah'tan kim kurtarabilir? Zaten siz de bana zarardan başka bir şey arttırmazsınız"."
248_2.gif
"Andolsun biz peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik. Biz demiri de indirdik ki, onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, Allah'ın dinine ve peygamberlerine görmeden yardım edenleri belirlemesi içindir. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, dâima üstündür."
248_3.gif
"(Bu ganimet malları) yurtlarından ve mallarından çıkarılmış olan, Allah'tan lütuf ve rıza dileyen, Allah'ın dinine ve peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir. İşte doğru olanlar bunlardır."
249_1.gif
"Oysa sizi Mevlanız Allah'tır ve O yardımcıların en hayırlısıdır."
249_2.gif
"Onların sözleri sadece şöyle demekten ibaretti: "Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve içimizdeki taşkınlığımızı bağışla, ayaklarımızı (yolunda) sabit kıl, kafirler topluluğuna karşı bizi muzaffer eyle"."
249_3.gif
Allahher şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef tutar. herkesn kazandığı iyilik kendi yararına kötülükte kendi zararınadır. Rabbimiz! Unutur yada hataya düşersek bizi sorumlu tutma.Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme, bizi affet, bzi bağışla, bize merhamet et. Sen bizim Mevlamızsın. Kafirler topluluğuna karşı bize merhamet et.
250_1.gif
"(Nuh (as):) "Rabbim, beni yalanlamalarına karşı bana yardım et." dedi."
250_2.gif
"(Lut (as):) "Şu fesatçılar topluluğuna karşı bana yardım eyle Rabbim" dedi."
250_3.gif
"...Ancak iman edip de salih amel işleyenler, Allah'ı çok zikredenler ve kendilerine zulmedildikten sonra öçlerini alanlar böyle değildir. Zulmedenler hangi dönüşe (akıbete) döndürüleceklerini yakında bilecekler."
250_4.gif
"Bunun üzerine, Rabbine; "ben yenik düştüm, Sen intikamını al" diyerek yalvardı."
250_5.gif
"(Ey mü'minler!) Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler sizin başınıza da gelmeden Cennet'e gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler "Allah'ın yardımı ne zaman gelecek?" diyeceklerdi. Bilesiniz ki, Allah'ın yardımı yakındır."
251_1.gif
"Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalbleriniz bu sayede yatışsın diye yaptı. Zafer ancak Azîz, Hakîm olan Allah katındandır."
251_2.gif
"Andolsun ki, Biz Senden önce kendi kavimlerine nice peygamberler gönderdik de onlara açık deliller getirdiler ve biz, (onları dinlemeyen) mücrimlerden öç aldık. Müminlere yardım etmek de bize düşer."
251_3.gif
"Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah'tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele."
251_4.gif
"Allah'ın yardımı ve zaferi gelip de * insanların bölük bölük Allah'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit..."
251_5.gif
"Senden önce nice peygamberler yalanlanmıştı da yalancı sayılmaya ve ezaya uğratılmaya karşı sabretmişlerdi. Nihayet onlara yardımımız gelip yetişti. Allah'ın sözlerini değiştirecek yoktur. Zaten o peygamberlerden bir kısmının haberi Sana da ulaşmıştır."
252_1.gif
"Allah, dilediğini nusretiyle destekler. Elbette bunda basîret sahipleri için bir ibret vardır."
252_2.gif
"Eğer Sana hile yapmak isterlerse şunu bil ki, Allah sana kâfidir. O, Seni yardımıyla ve mü'minlerle destekleyendir."
252_3.gif
"Kendileriyle savaşılanlara (mü'minlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle (savaş konusunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak surette kadirdir."
252_4.gif
"Ey iman edenler! Allah'ın yardımcıları olun. Nitekim Meryem oğlu İsa havarilere "Allah'a (giden yolda) benim yardımcılanm kimdir?" demişti. Havariler de "Allah (yolunun) yardımcıları biziz" demişlerdi. İsrailoğullarından bir zümre inanmış, bir zümre de inkar etmişti. Nihayet Biz inananları, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün geldiler."
253_1.gif
"Eğer (imandan) yüz çevirirlerse bilin ki, Allah sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır."
253_2.gif
"Allah uğrunda, Ona yaraşır şekilde cihad edin. O, sizi seçti ve din hususunda üzerinize "hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim'in dininde olduğu gibi. Allah bu Kur'ândan önce ki kitaplarda da, bu (Kur'â)nda da size "Müslümanlar" adını verdi ki, Peygamber size şahit olsun, siz de insanlara şahit olasınız. Öyleyse namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sımsıkı sarılın. O sizin mevlânızdır. Ne güzel mevlâdır O ve ne güzel yardımcıdır."
253_3.gif
"Allah sizin düşmanlarınızı çok iyi bilir. Dost olarak Allah yeter, yardımcı olarak da Allah kâfidir."
254_1.gif
"Size ne oldu ki, Allah yolunda ve "Rabbimiz, bizi halkı zalim (olan) şu şehirden çıkar, bize katından bir koruyucu ver, bize nezdinden bir yardımcı gönder" diyen zayıf erkek, kadın ve çocuklar uğrunda cihad etmiyorsunuz?"
254_2.gif
"Hidayet edici ve yardımcı olarak Rabbin yeter."
254_3.gif
"Şüphesiz nusrete mazhar olanlar onlardır * Ve galip gelecek olanlar mutlaka Bizim ordumuzdur."
254_4.gif
"Allah'a kavuşacaklarına kanaat getirenler ise şöyle dedi: "Nice az topluluk var ki; Allah'ın izniyle çok topluluğa galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir"."
254_5.gif
"Allah: "Elbette Ben ve elçilerim galip geleceğiz" diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galiptir."
255_1.gif
"Ey Peygamber! Müminleri cihada teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüz kâfiri yenerler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kâfirlerden bin kişiyi yenerler. Çünki o kâfirler anlamayan bir topluluktur. Şimdi Allah sizden yükü hafifletti ve bildi ki sizde bir zaaf var. O halde sizden sabırlı yüz kişi bulunursa, (onlardan) ikiyüz kişiye galip gelir. Eğer sizden bin kişi olursa, Allah'ın izniyle (onlardan) ikibin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir."
255_2.gif
"Elif, Lâm, Mîm. * Rumlar (Arapların bulunduğu bölgeye) en yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. * Halbuki onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde (3-9) galip geleceklerdir."
255_3.gif
"Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler."
256_1.gif
"Korkanlar içinden Allah'ın kendilerine lütufta bulunduğu iki kişi şöyle dedi: "Onların üzerine kapıdan girin; oraya bir girdiniz mi artık siz zaferi ka-zanmışsınızdır. Eğer mü'minler iseniz ancak Allah'a tevekkül edin"."
256_2.gif
"Yalnız Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım isteriz."
256_3.gif
"Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Zira hiç şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir."
256_4.gif
"Musa kavmine dedi ki: "Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Akıbet müttakîlerindir"."
256_5.gif
"Sizin anlattıklarınız karşısında yardımına sığınılacak ancak Allah'tır."
256_6.gif
"(Allah Resulü:) "Rabbim, hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz Rahmân'dır. Sizin anlattıklarınıza karşı yardımı umulandır" dedi."
257_1.gif
"Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz bu, Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir."
257_2.gif
"Siz Rabbinizden yardım istiyordunuz, O da "Ben size birbiri ardınca bin melek ile yardım edeceğim" diye duanızı kabul buyurmuştu."
257_3.gif
"O, (insanlar) umutlarını kestikten sonra yağmuru indiren, rahmetini her tarafa yayandır. O, hakiki dosttur, övülmeye lâyık olandır."
257_4.gif
"Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. * Ve ona ummadığı yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur."
257_5.gif
"Eğer sana hile yapmak isterlerse şunu bil ki, Allah sana kâfidir. O, seni yardımıyla ve mü'minlerle destekleyendir."
258_1.gif
"Ey Peygamber! Sana ve Sana tâbi olan mü'minlere Allah yeter."
258_2.gif
"Bir kısım insanlar, mü'minlere, "düşmanlarınız olan insanlar size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha artırdı ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir" dediler."
258_3.gif
"Eğer onlar Allah ve Resulü'nün kendilerine verdiğine razı olup, "Allah bize yeter, yakında bize Allah da lütfundan verecek, Resulü de. Biz yalnız Allah'a rağbet edenleriz" deselerdi (daha iyi olurdu)."
258_4.gif
"De ki: Öyleyse bana söyler misiniz, Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, Onun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilerse, onlar Onun bu rahmetini önleyebilir mi? De ki: Bana Allah yeter. Güvenip dayanacaklar, ancak Ona güvenip dayanırlar."
259_1.gif
"Onlara Nuh'un haberini oku: Hani O kavmine demişti ki: "Ey kavmim! Eğer benim (aranızda) durmam ve Allah'ın ayetlerini hatırlatmam size ağır geldi ise, ben yalnız Allah'a dayanıp güvenirim. Siz de ortaklarınızla beraber toplanıp yapacağınız işi kararlaştırın. Sonra (bu) işiniz hususunda içinizde bir ukde kalmasın. Bundan sonra (vereceğiniz) hükmü bana uygulayın ve bana mühlet de vermeyin"."
259_2.gif
"Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a dayandım. Çünkü yürüyen hiçbir varlık yoktur ki, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru yoldadır."
259_3.gif
"Dedi ki: Ey kavmim! Eğer ben Rabbimden bir delil üzerinde isem ve (O) bana tarafından güzel bir rızık vermişse buna ne dersiniz? Ben sizi menettiğim şeyleri (kendim yaparak) size aykırı davranmak istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar, ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam ancak Allah'ın yardımı iledir. Yalnız Ona dayandım ve yalnız Ona yönelirim."
260_1.gif
"(Yakup (as)) sonra şöyle dedi: "Oğullarım! (şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm yalnız Allah'ındır. Ben Ona tevekkül ettim. Tevekkül edenler de Ona tevekkül etsinler"."
260_2.gif
"De ki: O benim Rabbimdir. Ondan başka ilâh yoktur. Sadece Ona tevekkül ettim ve dönüşüm de Onadır."
260_3.gif
"Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek Allah'a mahsustur. İşte bu Allah, benim Rabbimdir. Ona dayandım ve Ona yönelirim."
260_4.gif
"Rabbimiz Allah dilemedikten sonra ona (sizin dediğiniz dine) dönmemiz bizim için olur şey değildir. Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah'a güvenip dayandık. Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet. Sen hükmedenlerin en hayırlısısın."
261_1.gif
"Onlar da dediler ki: "Allah'a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz, bizi o zalimler topluğu için imtihan (mevzuu) yapma"."
261_2.gif
"İbrahim'de ve Onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi(n dininizi) tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir." Yalnız İbrahim'in, babasına; "andol-sun ki senin için mağfiret dileyeceğim. Fakat Allah'tan sana gelecek herhangi bir şeyi önlemeye gücüm yetmez" demesi hariç. "Rabbimiz," dediler, "ancak Sana dayandık, Sana yöneldik. Dönüş de ancak Sanadır"."
261_3.gif
"De ki: O (Allah) Rahmân'dır; biz Ona iman ettik ve Ona tevekkül ettik. Yakında kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu bileceksiniz."
262_1.gif
"Hem, bize yollarımızı göstermiş olduğu halde ne diye Allah'a dayanıp güvenmeyelim? Sizin bize verdiğiniz eziyetlere elbette katlanacağız. Tevekkül edenler yalnız Allah'a tevekkül etsinler."
262_2.gif
"Sizin dostunuz ancak Allah, Onun elçisi ve namazlarını kılan, zekâtlarını veren, rukûa varan mü'minlerdir."
262_3.gif
"Sen bizim dostumuzsun. Bize mağfiret buyur, bize merhamet et. Sen bağışlayanların en hayırlısısın."
262_4.gif
"Şüphesiz benim velîm, Kitab'ı indiren Allah'tır ve O, bütün sâlih kullarını görüp gözetir."
262_5.gif
"Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan korkun ve mü'minler yalnızca Allah'a güvensinler."
263_1.gif
"Rableri katında onlara esenlik yurdu (Cennet) vardır ve yapmakta oldukları (güzel) işler sebebiyle Allah onların dostudur."
263_2.gif
"Size verilen şeyler, yalnızca dünya hayatının geçimidir. İnanıp, Rablerine dayananlar için Allah'ın yanında bulunanlar daha hayırlı ve daha süreklidir."
263_3.gif
"Allah'ın rahmeti sebebiyledir ki, Sen onlara yumuşak dav-randm. Şayet Sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet, onlar için mağfiret dile. (Yapacağın) iş(ler) hakkında onlarla istişare et; kararını verdiğin zaman da artık Allah'a tevekkül et. Çünkü Allah kendisine dayanıp güvenenleri sever."
263_4.gif
"Ve Allah'a tevekkül et. (Sana) vekil olarak Allah yeter."
263_5.gif
"Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Vekil olarak Allah yeter."
264_1.gif
"Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir. Bütün işler Ona döndürülür. Öyleyse Ona kulluk et ve Ona dayan! Rabbin yaptıklarınızdan gafil değildir."
264_2.gif
"Ölümsüz ve daima diri olan (Allah)'a tevekkül et. Onu hamd ile teşbih et. Kullarının günahlarını Onun bilmesi yeter."
264_3.gif
"Aziz, Rahîm olan (Allah)'a tevekkül et."
264_4.gif
"Allah'a tevekkül et. Çünkü Sen apaçık hak üzerindesin."
264_5.gif
"Musa dedi ki: "Ey kavmim! Eğer Allah'a inandıysanız ve Ona teslim olduysanız, sadece Ona güvenip dayanın"."
264_6.gif
"Şurası muhakkak ki (ey İblis) Benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin hiçbir hükümranlığın yoktur. (Ey Nebi!) Vekil olarak Rabbin yeter."
265_1.gif
"(Yine) bilmez misin, göklerin ve yerin mülkiyet ve hükümranlığı yalnızca Allah'ındır. Sizin için Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır."
265_2.gif
"Allah inananların dostudur; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır."
265_3.gif
"İnsanların İbrahim'e en yakın olanı, Ona uyanlar, şu Peygamber (Muhammed (sav) ve Ona iman edenlerdir. Allah mü'minlerin dostudur."
265_4.gif
"O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Halbuki Allah onların yardımcısı idi. Mü'minler, yalnız Allah'a dayanıp güvensinler."
265_5.gif
"Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, diriltir ve öldürür. Sizin için Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır."
266_1.gif
"Gökleri, yeri ve bunların arasında-kileri altı günde (devirde) yaratan, sonra Arş'a istiva eden (hükmü Arş'ı kaplayan) Allah'tır. Ondan başka ne bir dost ne de bir şefaatçiniz vardır. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız?"
266_2.gif
"Yoksa onlar Allah'tan başka dostlar mı edindiler? Halbuki dost yalnız Allah'tır. O ölüleri diriltir, her şeye kadirdir."
266_3.gif
"Odur ki insanlar artık ümitlerini kestikten sonra yağmur indirir, rahmetini her tarafa yayar. O gerçek dost ve hâmîdir, bütün övgülere ve hamdlere layıktır."
266_4.gif
"Gerçek şu ki: İman edip de yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) bir hakimiyeti yoktur."
266_5.gif
"Onlar sabreden kimselerdir ve yalnız Rablerine tevekkül etmektedirler."
266_6.gif
"Kim Allah'a tevekkül ederse bilsin ki, Allah Aziz'dir, Ha-kîm'dir."
267_1.gif
"Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a tevekkül et; çünkü O Semî'dir, Alîm'dir."
267_2.gif
"Peygamberleri onlara dediler ki: "(Evet) biz sizin gibi bir insandan başkası değiliz. Fakat Allah nimetini kullarından dilediğine lütfeder. Allah'ın izni olmadan bizim size bir delil getirmemize imkan yoktur. Mü'minler ancak Allah'a dayansınlar"."
267_3.gif
"Allah'tır ki, Ondan başka ilâh yoktur. Mü'minler sadece Allah'a tevekkül etsinler."
267_4.gif
"Biz dünya hayatında da ahirette de sizin dostlarınızız. Orada size canlarınızın çektiği her şey var. Orada size istediğiniz her şey var."
267_5.gif
"Hesap sorucu olarak da Allah yeter."
268_1.gif
"Sana gelen iyilik Allah'tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik. Şahit olarak da Allah yeter."/td>
268_2.gif
"De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve yanında Kitab'ın (Kur'ân'ın) bilgisi olan yeter."
268_3.gif
"Kitabını oku, bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter."
268_4.gif
"Hidayet edici ve yardımcı olarak Rabbin yeter."
268_5.gif
"De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini bilir."
268_6.gif
"Allah, o inkar edenleri hiçbir fayda elde edemeden öfkeleri ile geri çevirdi. Allah(ın yardımı) savaşta mü'minlere yetti. Allah güçlüdür, mutlak galiptir."
269_1.gif
"O peygamberler ki, Allah'ın gönderdiği emirleri duyururlar, Allah'tan korkarlar ve Ondan başka kimseden korkmazlar. Hesap görücü olarak Allah yeter."
269_2.gif
"Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter ve O Ga-fûr'dur, Rahîm'dir."
 

hulusi

Well-known member
269_3.gif
"Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen Odur. Şahit olarak Allah yeter."
269_4.gif
"O alay edenlere karşı Biz Sana yeteriz."
269_5.gif
"Âfâk ve kendi nefislerinde onlara âyetlerimizi göstereceğiz. Böylece Kur'ân'ın hakkaniyeti onlar için iyiden iyiye belli olacak. Rabbinin her şeye şahit olması yetmez mi?"
270_1.gif
"O zaman Sen mü'minlere: "Rab-binizin, size indirilmiş üç bin melek ile yardım etmesi size yetmez mi?" diyordun."
270_2.gif
"Allah kuluna kâfi değil mi?"
270_3.gif
"Allah hükmedenlerin en güzel hükmedeni değil mi?" Sadakallahü'1-Azîm
270_4.gif
Yâ Allah, yâ Hû, yâ Rahman, yâ Rahîm, yâ Hayy, yâ Kay-yûm ve yâ Ze'1-Celâli ve'1-İkrâm, Senden istiyorum.
270_5.gif
Allahım, Sen Allahsın, Senden başka ilâh yoktur. Hannân, Mennân, semâvât ve arzı eşsiz-örneksiz yaratan celâl ve ikram sahibisin. Bütün bunlan vesile yaparak Senden istiyorum.
271_1.gif
Allahım, şüphesiz, Sen(in) Allah olduğuna, Senden başka ilâh olmadığına, bir ve Samed olduğuna, doğurmadığına, doğurulmadığına, den-ginin olmadığına şehadet ederim, Senden istiyorum.
271_2.gif
Allahım, hamd Sana mahsustur. Senden başka ilâh yoktur. Mennân (bol bol veren) semâvât ve arzı eşsiz-örneksiz yaratan (Sen)sin. Celâl ve İkram sahibisin. Yâ Hayy, yâ Kayyûm, Senden istiyorum.
271_3.gif
"Sizin ilâhınız bir (olan) İlâhtır. Ondan başka ilâh yoktur. (O) Rahmân'dır, Rahîm'dir."
272_1.gif
"Allah ki, Ondan başka ilâh yoktur; dâima diri, (yarattıklarını) koruyup-yöneten ve hayatlarını devam ettirendir. Ona ne uyuklama arız olur, ne de uyku. Göklerde ne varsa, yerde ne varsa hepsi Onundur. İzni olmadan kim Onun katında şefaatte bulunabilir? Önlerinde ne varsa, arkalarında ne varsa, hepsini bilmektedir. Onun ilminden, kendisinin dilediği miktarın dışında bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü, gökleri ve yeri kaplamıştır. (Gökleri ve yeri) koruyup gözetmek, Ona ağır gelmez. O, yücedir, azamet sahibidir."
272_2.gif
"De ki: Allahım, Mâlikü'1-Mülk (Sensin). Mülkü dilediğine verir, dilediğinden çeker alırsın. Dilediğini aziz eder, dilediğini de zelil edersin. Hayır Senin elindedir. Şüphesiz ki Sen, her şeye kadirsin."
273_1.gif
" Geceyi gündüze sokarsın, gündüzü geceye sokarsın; ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkanrsın; dilediğini hesapsız rızıklandırırsın."
273_2.gif
"O, öyle Allah'tır ki, Ondan başka ilâh yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, Rahman, Ra-hîm'dir. * O öyle Allah'tır ki, Ondan başka ilâh yoktur. Melik (her şeyin hükümdâ-n), Kuddûs (her şeyi tertemiz yapan ve her türlü kiri gideren ve kendisi her türlü lekeden münezzeh), Selâm (esenlik veren), Mü'min (emniyete erdiren), Müheymin (her şeyi gözetip koruyan), Aziz (üstün, galip), Cebbar (kullarını iradesi istikametine yönelten), Mütekebbir (yegâne büyüklük ve azamet sahibi)dir. Allah, kendisine şirk koşup durduklarından ve şirk koşmalarından münezzehtir.* O, (her şeyi) yaratan, mahlûkuna belli mertebelerden ve süzgeçlerden geçirerek varlık, ahenk ve en güzel şekli verendir. Onundur en güzel isimler. Göklerde ve yerde ne varsa, Onu teşbih eder. O, Aziz'dir, Hakîm'dir."
274_1.gif
Allah'tan başka ilâh yoktur. O birdir. Onun ortağı yoktur. Mülk Onundur. Hamd Ona mahsustur. Onun her şeye gücü yeter.
274_2.gif
"Senden başka ilâh yoktur. Seni teşbih-ü takdis ederim. Şüphesiz ki ben, zalimlerden oldum."
274_3.gif
Allahım, Efendimiz Hz. Muhammed ve Onun âl-ü ashabı üzerine ezelden ebede Allah'ın ilmindeki şeyler adedince salât-ü selam eyle. (Her şahıs bunu 19 defa okur).

Dua Mecmuası
 
Üst