Evlendikten Sonra Ben Onu Düzeltirim!

Huseyni

Müdavim
Kimlerle evlenmemelisiniz?
Müslüman; bütün işlerini Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’ye göre düzenler. Elbette, hayatının en önemli kararı, hatta sonsuz mutluluğunu da etkileyen “evliliğini” de bunlara göre dizayn etmelidir.

Daha önce eş adaylarında aranan kriteri, “Güzellik/yakışıklılık, zenginlik/mal-mülk, soy-sop ve dindarlık/ahlâklılık” şeklinde sıraladık. Kur’ân’ın canlı tefsiri olan Peygamberimiz (asm) “dindar/ahlâklı” olanı tavsiye ettiğini de nakletmiştik.

Dindarlık, yalnızca “İman esaslarına inanıyorum!” deyip, giyim-kuşam gibi şeklî yönünü yerine getirmek olmadığını biliyoruz. Hepimiz en ulvî, yüce olumlu ve en behimî (hayvanî) duyguları ruhumuzda potansiyel yetenek olarak taşırız.

Bunlar sevgi, aşk, merhamet, acımak, iyilik, tevâzû, yardım, hoşgörü, saygı, ihlâs, cesaret gibi müsbet;

inat, hırs, kin, nefret, düşmanlık, yalancılık, ahmaklık, korkaklık, tama (açgözlülük) enaniyet (benlik, egoistlik), gıybet (dedikodu, dırdır), fısk gibi olumsuz duygu ve hasletlerdir.

Gerçek insaniyetimizin ortaya çıkması; behîmî duyguları törpüleyip ve kanalize edip; ulvî, yanî insanî lâtifelerin inkişafına bağlı. Zaten bu dünyaya gönderilmemizin asıl gayesi, ruhumuzu/kalbimizi, nefsimizi terbiye etmek ve mükemmelleşmektir.

Dindar; ulvî, yüce, olumlu duygularını geliştiren; olumsuz, süflî, behimî (hayvanî, nefsî) his ve hasletlerini terbiye edip mecralarına yönlendirebilendir.

Evlenmeye hazırlanan gençler, asla ve asla kulakardı etmemeli!: Hayat arkadaşlığı geçici, aile yuvası basit bir müessese değildir. Üstelik seçeceğiniz eş, dünya hayatının huzuruyla birlikte, sonsuz mutluluğu veya huzursuzluğuyla birlikte mutsuzluğu paylaşacağınız, inşa edeceğiniz kişidir. Seçicilikte son derece hassas ve dikkatli olmalısınız. Hayatı anlamlı kılmak, dolu dolu yaşamak ve aile yuvasını nurlandırmak sağlıklı bir evlilikle mümkün.

Sağlığımız için iyi bir doktor ararız. İnşaat ve tamirat için uzman bir usta... Ev eşyalarının kalitelilerini seçmek için kılı-kırk yarararız. Elbette eş seçiminde çok daha hassas olmalı. Gençler ve evlenme durumunda olan adaylar! Seçici olun, hassas davranın, uzun ve derin araştırmalar yapın! Olumsuz duyguları huy, karakter haline getirenlerle evlenmeyin! Nedir olumsuz duygu ve hasletler? Veya soruyu şöyle de sorabiliriz: Kimlerle evlenilmez?

Cahil, yalancı,aptal, ahmak,
karamsar/ümitsiz, korkak,
cimri, fasık/günahkâr,
dedikoducu/gıybetçi,
hasid (hasetçi), kindar,
riyakâr, suizancı,
mütecessis (başkalarının hallerini araştıran),
bencil, gurur/kibir/enaniyetli,
haris (hırslı), inatçı, müstehcen,
müsrif, zalim, sihir (büyü),
fal, burç, tarota inanan
ve batıl inançlarla hayatına yön vermeye çalışan,
müstebit, müfteri, hilebaz,
faizci-tefeci, alkolik, kumarbaz…

Tekrar şu inceliğe dikkat çekelim: Beşeriz, şaşarız. Kimi zaman bu olumsuz halleri sergileyebiliriz. Sakındırdığımız, bu kötü hasletleri bir huy, karakter ve hayat tarzı haline getirenlerdir.

Önemli bir nokta daha: Olumsuz hasletler, şimdilik küçük olabilirler. Her şey niyet, basit arzular, küçük istekler, hareketler ve tavırlarla başlar. Kötü alışkanlık ve bağımlılıklara ve nihayet krizlere, öncelikle küçük adamlardan sonra düşülür. Eğer ibadet, zikir ve tövbe ile imha edilmezse, kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra, tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırır.1

Küçük yalanlar büyük yalanları; basit bakışlar, temaslar, fuhuş ve zinayı; haset ve kini, onlar da büyük kavgaları ve hatta cinâyet gibi dehşetli neticeleri doğurabilir. Bir yalan bir başka yalanı dâvet eder. Basit bir müstehcenlik, başkasının iştahını çekebilir. Bu tecavüzlere, hatta cinâyetlere kadar yol açabilir. Ve bunlar, dünyamızı kararttıkları gibi, sonsuz hayatımızı mahvederler. Zira, “her günah içinde küfre giden bir yol vardır.”

Tekrar edelim: Hepimizde olumsuz duygular var. Ne var ki, kimimiz bu duygularımızı terbiye edip, mecralarına akıtırken, kimimiz de olumlu duygularını köreltir; olumsuzlarını öne çıkarır. İşte bizim kastettiklerimiz, bu menfî/nefsî/behimî duyguları “huy, mizaç, karakter, ahlâk” haline getirenlerdir.

Sakın, “Evlendikten sonra ben onu düzeltirim!” gibi bir yanılgıya da düşmeyin. Zira, bu yaşa gelene kadar kendilerini değiştiremediler. Düzeltmeniz belki mümkündür; ama, olağanüstü bir bilgi ve maharetin yanında olağanüstü bir efor sarfetmelisiniz!

Dipnot:
1- Lem’alar, s. 15.

Ali FERŞADOĞLU
05.06.2009
Yeniasya
 

gaye-i himmet

Active member
Evlilik üzerine bir sohbete katılmıştım...sohbeti yapan abla evlenecegınız kısının ya ıslamı konularda yeterlı bılgısı olacak sıze yardımcı olacak,ya sızın yeterlı bılgınız olacak onu yonlendırebıleceksınız,ya da benım tasnıp ettıgım karsılıklı kısılerın...yeterı kadar dını konularda bılgısı olması..bırbırını tamamlamalı... herkesınde eksık oldugu konular vardır elbet,bunların ustesınden bırlıkte asılmalı ..evlenmektekı amaç kısa surelı mutluluk degıl uzun surelı mutluluk olmalı...ahır zamandayız evlılıkler dın uzerıne kurulmalı...:)
 

nimet06

Well-known member
Önemli bir nokta daha: Olumsuz hasletler, şimdilik küçük olabilirler. Her şey niyet, basit arzular, küçük istekler, hareketler ve tavırlarla başlar. Kötü alışkanlık ve bağımlılıklara ve nihayet krizlere, öncelikle küçük adamlardan sonra düşülür. Eğer ibadet, zikir ve tövbe ile imha edilmezse, kalbe işleyip, siyahlandıra siyahlandıra, tâ nur-u imanı çıkarıncaya kadar katılaştırır.

Tekrar edelim: Hepimizde olumsuz duygular var. Ne var ki, kimimiz bu duygularımızı terbiye edip, mecralarına akıtırken, kimimiz de olumlu duygularını köreltir; olumsuzlarını öne çıkarır. İşte bizim kastettiklerimiz, bu menfî/nefsî/behimî duyguları “huy, mizaç, karakter, ahlâk” haline getirenlerdir.

Sakın, “Evlendikten sonra ben onu düzeltirim!” gibi bir yanılgıya da düşmeyin. Zira, bu yaşa gelene kadar kendilerini değiştiremediler. Düzeltmeniz belki mümkündür; ama, olağanüstü bir bilgi ve maharetin yanında olağanüstü bir efor sarfetmelisiniz!



Kesinlikle çok doğru.Benim ekleyeceğim şudur ki: Evlendikten sonra herkesi değiştiremezsiniz.Kişinin iradesine,karakterine ,dünya görüşüne,dini fifrine bağlıdır.sevmediğiniz huyları varsa değiştirmek isterseniz.başaramazsanız siz ona uymak zorunda kalırsınız ki! bu en kötüsü olur .eğer iyi huylarına uyarsanı amenna.ama kötü huyları? ALLAH(CC) bekar olan tüm kardeşlerime en hayırlı eş adayını seçmesini nasip etsin inşallah.Evli olan kardeşlerime de ailesiyle beraber huzurlu,iman dolu ,saadet dolu bir ömür nasip etsin.Amin.
 

anarkh

Well-known member
tabi evleneceğimiz kişiyi imtihan edip onu tanıyalım derken de ona saçma sapan sorular da sormamalıyız. bence biraz zaman verip halini incelemeliyiz. birisi bana patronumun araba markasını sormuştu güya dünyaya müştak mıyım öğrenmeye çalışmak için. komik sorularla insanların onurlarını incitmeye gerek yok.
 

bizar

Well-known member
Ben evlilik hakkında şöyle bir düşünceye sahibim çevremdeki gördüğüm insanlardan gözlemlediğim kadarıyla evlilikteki amaçda çok önemli sırf evlenmek için evlenilmemeli karşımızdaki insanın dünyasını karartmamalıyız tabi nişanlılık dönemi diye tabir ettiğimiz dönemde insanların birbirlerini tanıması gerçekten zor evleneceğiniz insan çevredeki inasanların bakış açısına göre iyi olabilir ama aynı çatı altına girince sanırım çok farklı şeyler huylar ortaya çıkabiliyor belirli bir zaman geçtikten sonra monotonluk başlıyor insanlar birbirlerini ilgisizlikle ,sevğisizlikle suçlayabiliyor aslında bunu şöyle anlatabiliriz ilk başta dolu dizgin duygularla başlıyor her şey ,çok fazla beklenti içinde oluyor insanlar ama filmin diğer yüzü evlendikten sonra başlıyor hayat şartları her zaman birlikte olmak evliliği sıradanlaştırıyor ve karşımızdaki insanı farkında olmadan ihmal edebiliyoruz aslında duygularımız devam ediyo ama bunu hissettirme gereğini duymuyoruz sanırım evlilikte dengeli olmak gerekiyor idareci olmak gerekiyor yerine göre müsamaha göstermek gerekiyor hatasız insan olmuyor onun için hiç birşeyi büyütmeden sabırlı olmak lazım bilirsiniz şeytanın en çok uğraştığı eşler olurmuş aralarını açmak için yapmadığı oyunlar kalmazmış ..Allah (CC) bizi korusun
 

Nûrolog

Well-known member
Cahil, yalancı,aptal, ahmak,
karamsar/ümitsiz, korkak,
cimri, fasık/günahkâr,
dedikoducu/gıybetçi,
hasid (hasetçi), kindar,
riyakâr, suizancı,
mütecessis (başkalarının hallerini araştıran),
bencil, gurur/kibir/enaniyetli,
haris (hırslı), inatçı, müstehcen,
müsrif, zalim, sihir (büyü),
fal, burç, tarota inanan
ve batıl inançlarla hayatına yön vermeye çalışan,
müstebit, müfteri, hilebaz,
faizci-tefeci, alkolik, kumarbaz…

Defalarca inceledim ancak bînamaz ifadesini goremedim :) Ben namaz kilmayan ile de evlenilmez diye biliyordum. Ki bunu dile getirdigimizde de eklemis oldugunuz konunun asagidaki alintiladigim yeri ile karsilik veriliyor maalesef; "Evlendikten sonra sen onu duzeltirsin,belki hidayetine vesile olursun" vs...

Sakın, “Evlendikten sonra ben onu düzeltirim!” gibi bir yanılgıya da düşmeyin. Zira, bu yaşa gelene kadar kendilerini değiştiremediler. Düzeltmeniz belki mümkündür; ama, olağanüstü bir bilgi ve maharetin yanında olağanüstü bir efor sarfetmelisiniz!

Oysa yazida da belirtildigi gibi ya bu mumkun olmazsa yahut da tersi olursa. O zaman ne olacak? O zaman da ameller niyetere goredir hadisi ile mi amel ettik diyecegiz?

Hassas bir konu gercekten bu sebebten yorum yapmaktan da cekiniyorum,yanlislikla da olsa buyuk konusurum falan diye. Ancak hassas oldugu kadar da muhim.

Nitekim evlilik ciddi bir karar ve muhasebe istiyor. Evleneceginiz kisinin huyunu suyunu,kisiligini ogrenmeye calismak cok onemli... Ancak maalesef bu da cok zor belki de imkansiz. Eger ki yumusak huylu ise ve yukaridaki ozellikleri tasimasinin tek sebebi islami bilmeyisinden ise belki kabul edilebilir ancak aksi bir durum soz konusu ise cok cok dusunmek gerekiyor bence.

Konu icin gercekten cok tesekkur ediyorum. Ziyadesi ile yerinde bir paylasim olmus.
 

Huseyni

Müdavim
Defalarca inceledim ancak bînamaz ifadesini goremedim :) Ben namaz kilmayan ile de evlenilmez diye biliyordum.

Şu kısımda açıktan söylenmese de bu ima edilmiş olmalı. İkincisi; yazarın daha önce eklediğim konularında da zaten hep dindarlık, namaz vs. kriterler ölçü evlilik konusunda.;) O kısımda unutmuş olmalı. Sizlerden de Allah cc. razı olsun.

Müslüman; bütün işlerini Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’ye göre düzenler. Elbette, hayatının en önemli kararı, hatta sonsuz mutluluğunu da etkileyen “evliliğini” de bunlara göre dizayn etmelidir. ....

Dindarlık, yalnızca “İman esaslarına inanıyorum!” deyip, giyim-kuşam gibi şeklî yönünü yerine getirmek olmadığını biliyoruz.
 
Üst