Bize Seni Gerek Seni

hulusi

Well-known member
344197303_15d416f382.jpg


Bu köhne dünyada herkesten dargın, herkesten müşteki olmaklığımız olsa gerek, nişanesi, aşk oklarının cevval yarelerine


Gizem dolu kudsi bir uzlethane seçmekliğimiz olsa gerek inziva yüklü aşk sülûkumuza alamet



Aşk ateşinin yakmaklığıdır, kalbimizin ta derinlerine iz iz basılmış mühür



Ve sensizliği yanarken, yanmaklığmızdır aşkımızın mazbatası



Eğreti bir uykunun ertesinde, ablak yüzümüzle durmuşsak aşkın mehtabına yine de kor ateşlerdedir yüreğimiz; bunu da bilen sadece sen varsın ey Rabbimiz!




Dünya bir yârhanedir; herkese bir yâr vardır, iyi-kötü Bizim için yârlardan öte bir yâr vardır; yârları yaradan, yârları yâr eden Ondan başka hangi yâra bağlandıysak büktü belimizi, yıktı yuvamızı, söndürdü ocağımızı



Dünya bir derthanedir; herkese bir dert vardır az-çok Bizim için dertlere derman bir dert vardır; dertleri yaradan, dertleri onatan Ondan başka hangi umuda sarıldıysak taun olup yağdı üzerimize



Dünya bir aşkhanedir; herkes bir seviştedir; biraz sarhoş, biraz ayık “… O onları sever; onlar da O’nu severler…” bağında bir âşıklığımız vardır; kimi sarhoş, kimi ayık Bu bağın eşiğinde kâinat kadar geniş bir sükut vardır Ağızlar susar, kalpler konuşur; bedenler ölür, ruhlar coştukça coşar Burada her şey yerini sükût denizinde aşk fırtınasına bırakır Nihayet her şey yok olur, sadece aşk kalır geride



Kendimizi bildik bileli “İyyake Na’budu” dergâhında gazel okuduk Başkasına hiç tapmadık, başkasını hiç tanımadık O halde, gözlerimiz ne diye başkalarını arasın dursun?



Sen varsın ya; aşk vardır öyleyse Sen varsın ya; gönül tahtında sultan vardır o halde Sen varsın; bizlere azade diller, azade dudaklar, azade nefisler vardır demek Onun için Sen’i anmaktan çekinmedik asla


Kim ne derse desin sadece Sen varsın; sadece aşk vardır Gerisi hep yalandır, gerisinden bahsetmek ayıptır, ardır




Dünyalıklar, dünyayı sırtlarında taşıyadursun; geçici hayali heveslere ve hayali sahnelere tüm sermayelerini yatıradursun… Sahi bize ne onlardan?



Bizim ‘Dünya’ isimli bir yurdumuz yoktur ki; hiç olmadı zaten Betonlara, taşlara tunçlara, bronzlara onlar taptı durdu hep Biz sadece Sana taptık ey Aşkımız!



Biz, Senin, “Sinek kanadı kadar değeri yoktur” dediğin bu dünyaya sinek kanadı kadar değer vermeyiz


Hem sahi, biz kimlerin varisleriyiz? Kimler bizim rehberlerimiz; kimler bizim aşk önderlerimiz?


Bizler, Kisra ve Bizans’ı yerle bir ettiği ve onların tüm hazinelerine malik olduğu halde kırk yamalı elbise giyen, aşk hünkârı Hz Ömer (radiyallahu anh)’in varisleri değil miyiz?



Günlerce evinde yemek pişmeyen, Hz Fatıma (radiyallahu anha) gözümüzün nuru, aşk sultanımız değil mi?


Ölümlere uçarak giden Cafer-i Tayyar bizim aşk kumandanımız değil mi?


Ve daha niceleri… Ve daha niceleri… Daha nice aşk fedaileri, aşk kahramanları azizane rehberler olmadılar mı bizlere?



O halde bizi aşktan alıkoyacak hangi dünya kaldı geride? Elbisesiz kalma endişesi mi; yemeksiz kalma tasası mı; yoksa ölüm korkusu mu? Hangisi, hangi dünya ve hangi dünyalıktır aşkımıza set çekecek?



Aşkın dışında bizi ne cezp eder ki biz, aşk bağına kazık çaktık Otağımızın kubbesi aşk ve kerem üzerine yükselmiştir


Dostlarımız serdengeçti naramızla; cananlarımız aşk tandırında yanan canımızla iftihar edebilirler; düşmanlarımız korku kaleleri arkasında tiril tiril titrerken



Biz her tarafa aşkın ve keremin bengisuyunu taşırken, bazen sel olur bozkırları vahalara katarız; bazen de ölü topraklarda hayatın adı olur, hayat dağıtırız


Ölüleri; İsavari diriltirken bizler; elimizde aşk iksiri vardır, nur topuzu vardır Bu vecihle bizden gocunacak olan ancak ki canavardır



Yeryüzünün tüm makam ve mevkileri ayağımızın altındadır, yerin dibindedir Doğrusu elimizi uzatası, bize layık bir makamı yoktur şu köhne dünyanın


Fahr yok; mü’minlere karşı bir tekebbür de yok Lakin kafirler bilsin ki biz, Muhammedî sultanlarız ve bu dünyanın bizi ağırlayacak kıymette tahtı da, başımıza geçecek yücelikte bir tacı da yoktur



Biz ki aşkını cennet makamlarına bile değişmeyen Yunusların, Geylanilerin, Rabbanilerin ve Saidlerin varisleriyiz Biz doğarken Bediüzzamanız, yaşarken Bediüzzamanız ve ölürken Bediüzzamanca ölürüz


Zaman ve mekân fırtınalarında bitap düşmedik; hayatın azgın dalgaları arasında kaybolup gitmiş de değiliz Zira biz ki, zaman ve mekân maverasında bir aşka bağlandık Dahi bu aşk, ezelidir ve ebedidir Bu aşkın âşıkları da öylece ebedidir



Kevn-u hayat sarayının imtihan salonunda, kim neyi seçtiyse seçti kendisine; biz, ALLAH’ı yâr seçtik kendimize


Bizim seçtiğimiz bizedir; onların seçtikleri onlaradır Onlar aşağılık seçimlerinden hoşnut iseler, bize ne olmuş telaş edecek?


“Hasbunaallahu we ni’mel wekil” sırrına mazhar mü’minlerin asude nağamatının dünyayı şenlendirdiği bu hengâmda



Ey Aşkımız! Kim ne arzu ederse ona onu ver! Bize Seni gerek Seni…



ALLAH yâr olsun



Nurullah GÜLSEVER

 

hulusi

Well-known member
Dünya bir yârhanedir; herkese bir yâr vardır, iyi-kötü Bizim için yârlardan öte bir yâr vardır; yârları yaradan, yârları yâr eden Ondan başka hangi yâra bağlandıysak büktü belimizi, yıktı yuvamızı, söndürdü ocağımızı...

Biz ki aşkını cennet makamlarına bile değişmeyen Yunusların, Geylanilerin, Rabbanilerin ve Saidlerin varisleriyiz Biz doğarken Bediüzzamanız, yaşarken Bediüzzamanız ve ölürken Bediüzzamanca ölürüz...:048:

 

hulusi

Well-known member
Bugünlerde herkez yüzünü çevirmiş senden, başkalarına yönelmiş. Kimileri yok saymış seni, kimileri unutup hatırlamaz olmuş. Hatırlamamak için aklını bir sürü şeyle doldurmuş. Seni aklından geçirmeyerek, başkalarını dilinden düşürmez olmuş.

Başkasını almış, diline gözüne, yüreğine. Seni değil kendini yalnız bırakmış. Elbet sen en yücesin. Bir tek sen yoktan var eder, var olanı bir tek sen yok edersin.

Şüphesiz sen;
Teksin. Kusursuzsun. Kuvvetlisin. Adaletlisin. Rızık verensin. Temizsin. Güvenilirsin. Koruyucusun. Bilensin. En iyi duyan ve görensin. Şifa verensin. Kolaylaştırıcısın. Merhametlisin. Affedicisin. Ferahlatıcısın.
Sen bizi seversin. Biz ne kadar, nankör ve yüzsüz olsakta sen bizi affedersin.
Şüphesiz en övülmeye layık olan sensin. Herkez varsın başkasını sevsin başkasını övsün dursun. Biz senden geldik ve elbette sana döndürüleceğiz. Herkez istediğini alsın. Bana seni gerek seni.

Aşkın aldı benden beni bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar öldürür aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem Mecnun olup yola düşem
Sensin dün ü gün endişem bana seni gerek seni

Sufilere sohbet gerek Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler kulum göğe savuralar
Toprağım anda çağırır bana seni gerek seni

Cennet dedikleri ne ki bir kaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver onları bana seni gerek seni
Yunus-durur benim adım gün geçtikce artar ödüm
İki cihanda maksudum bana seni gerek seni
 

La_tahzen

Member
Cennet dedikleri ne ki bir kaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver onları bana seni gerek seni

Yunus-durur benim adım gün geçtikce artar ödüm
İki cihanda maksudum bana seni gerek seni

Bu son kıta beni hep düşündürür her duydugumda ,
Acaba cennet isteğini abartmak yada dizginlemek ?hangisi dogrudur?
yüzsüzlük müdür? cennetine talib olmak bu Yunus bunca lafı ederken ...
 
Üst