Ya Rab ben ondan razıyım sen de razı ol..

sahici159

Well-known member
Genç bir delikanlı... Babası yok. Kabilesinin içinde ezik boynu bükük ve mahzun Abdullah el–Müzeni...O Resulünun nur halkasına ulaşmadan iman etmiş bir yiğit. Kalbi Allah Resulüne kavuşmanın heyecanı ile atıyor. Amcaları onun iman ettiğini öğrenmiş, üzerine kurdukları baskıyı daha da artırmışlardı. Bizi terk edip Medine'ye gitmesin diye, elbiseleri ondan almışlar, üzerine sert kıldan yapılmış bir çuval geçirmişlerdi.Bu vazıyette kaçamayacağını düşünüyorlardı. O bütün zorlukları göze alarak kimselere görünmeden Medine'ye doğru yola çıktı. Çok zor şartlar altında yolculuk ediyordu, çıplak ayak, üzerine giydiği kalın kıllardan yapılmış çuval bütün vücudunu yara bere içinde bırakmıştı. Uzun bir yolculuktan sonra Medine'ye vardı. Abdullah el–Müzeni'yı gören hayrete düşüyordu. Mescid–i Nebevi'ye yaklaştıkça ağzından şu sözler dökülüyordu:"Ben geldim Ya Resulullah! İman ederek geldim, Allah'ı bir, Muhammed'i O'nun Resulü tanıyarak geldim."O günden sonra Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sevgisine mahzar olmuş, Resulullah onu ilk günkü hali ile anmıştı. Lakabı "Zü'l–Bicadeyn" (Çifte Çullu) olmuştu. O Resulullah'ın yanından bir an olsun ayrılmamış, bütün savaşlarda bulunmuştu. Nihayet dünya hayatına veda edeceği Tebuk Gazvesine gelinmişti. Tebuk Gazvesi gecelerinden bir gece, askerlerin gece istirahata çekildiği bir saatte çadırlar arasında, geçenin karanlığında üç kişi, bir meşalenin ışığı altında bir cenazeyi taşıyorlar. Bu üç kişi; Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz, Ebu Bekir Radıyallahu Anh ve Ömer Radıyallahu Anh idi. Taşınan Cenaze de Abdullah el–Müzeni. Lakabı ile "Zülbicadeyn" idi Bundan sonrasını Abdullah İbn Mes'ud Radıyallahu Anh'dan dinleyelim:"Uyku tutmamıştı. Gecenin karanlığında, mücahitlerin çadır kurdukları sahanın bir köşesinde hareket eden bir ışık gördüm. Kalktım; takip ettim. Gözümü ışıktan ayırmadan yaklaştım. Bir de ne göreyim: Resulullah, Ebu Bekir ve Ömer, Andullah Zülbicadeyn'i taşıyorlar. Bir yere geldiler; kabir kazdılar. Resulullah kazılan kabre indi. Ebu Bekir ve Ömer, cenazeyi Efendimize sunmak için hazırladılar."Efendimiz; "Kardeşinizi bana doğru yaklaştırın!" buyurdu; yaklaştırdılar. Onu kucağına alan Resulullah, yatacağı yere ve yöne yerleştirdikten sonra doğruldu ve:"Ya Rab! Ben, ondan razıyım, hep razı olarak geldim; sen de razı ol!.." diye dua etti.İçim dolu dolu oldu. Gıpta etmiştim. O an; "ne vardı, bu çukurun sahibi ben olaydım! Oraya bu şekilde ben gömüleydim," diye ne kadar temenni ettim."
 
Üst