Bir hayat düzeni olarak İslam, müslümanın bütün hareket ve davranışlarını yönlendirdiği gibi, düşünüş ve niyetlerinde söz ve işlerinde de egemen olur. Gizli ve açık her şeyinde ona egemen olduğu gibi, yalnız başına olduğu ve başkalarıyla birlikte bulunduğu zaman da ona egemendir. İslam, müslümana yemesinde, içmesinde, giyim ve kuşamında egemendir; alış verişinde, her türlü tasarruf ve ilişkisinde egemendir; ciddi ikende, oyalanırken de, üzülürken de, sevinirken de, razı iken de, gazaplı iken de ona egemendir. fakirliğinde zenginliğinde de, sağlığında da, hastalığında da, zayıflığında, güçlü olduğunda da ona egemendir.varlığında yoksulluğunda, küçüklüğünde, büyüklüğünde, saygı gördüğünde, değersiz görüldüğünde de ona egemendir. çocuklarıyla ailesiyle olan ilişkilerinde, dostluğunda, düşmanlığında, savaşmda ve barışında da ona egemen olur. Birey olarak, toplum içerisinde yönetici olarak, yönetilen olarak, işveren ve işçi olarak da hep egemendir ona. zihinden geçebilen veya insanın bulunması mümkün olup da o konuda islam`ın müslümana egemen olmayacağı, çizdiği yöne doğru girmesini istemeyeceği hiçbir durum söz konusu olamaz.
İslam`ı hayat düzeni olmayan, soyut bir inanç olarak sananlar islam`a dair hiçbir şey bilmeyen bilgisizlerdir. Ya da İslam`ın gerçeklerini anlamak imkanını bulamayan geri zekalılardır. İslam, gerçekte Allah`ın mümin kullarını boyadığı bir boyadır:
«(Bizler) Allah`ın boyasıyla boyanmışız. Boyası Allah`tan daha güzel olan da kimmiş?" (el-bakara13
Müslüman, İslam boyasıyla boyanmadığı, kendisini, ailesini ve ilişkilerini İslam`ın katıksız rengiyle renklendirmediği takdirde müslüman olamaz.
İslam`ı yalnızca bir inanç düzeni olarak sanan bu kimselerden daha cahil ve daha geri zekalı olanlar da vardır. bunlar müslümanlarm yararını, İslam`ı bir inanç düzeni olarak koruyup hayat düzeni olarak da onu terk etmelerinde görenlerdir. Bunlar daha bilgisiz ve daha geri zekalıdırlar, çünkü İslam`ın inanç esas ve prensipleri herşeyi bilen ve yaratan tarafından konulmuş olan İslam düzeninin gölgesi olmaksızın yaşama ve yayılma imkanını asla bulamaz.
bu gibi kimselerin bir inanç düzeni olarak İslam`ı kabul ederken, bir hayat düzeni olarak ona iman etmemelerini de bir türlü anlayamıyorum.acaba bunlar, inanç düzeni olarak onun Allah tarafından gönderildiğini kabul ediyorlar da, hayat düzeni olarak böyle olmadığını mı kabul ediyorlar?
«De ki: hepsi Allah tandır. Bu topluluğa ne oluyor ki, neredeyse hiç bir sözü anlamaya yanaşmıyorlar?" (en nisa 7
İslam`ı hayat düzeni olmayan, soyut bir inanç olarak sananlar islam`a dair hiçbir şey bilmeyen bilgisizlerdir. Ya da İslam`ın gerçeklerini anlamak imkanını bulamayan geri zekalılardır. İslam, gerçekte Allah`ın mümin kullarını boyadığı bir boyadır:
«(Bizler) Allah`ın boyasıyla boyanmışız. Boyası Allah`tan daha güzel olan da kimmiş?" (el-bakara13
Müslüman, İslam boyasıyla boyanmadığı, kendisini, ailesini ve ilişkilerini İslam`ın katıksız rengiyle renklendirmediği takdirde müslüman olamaz.
İslam`ı yalnızca bir inanç düzeni olarak sanan bu kimselerden daha cahil ve daha geri zekalı olanlar da vardır. bunlar müslümanlarm yararını, İslam`ı bir inanç düzeni olarak koruyup hayat düzeni olarak da onu terk etmelerinde görenlerdir. Bunlar daha bilgisiz ve daha geri zekalıdırlar, çünkü İslam`ın inanç esas ve prensipleri herşeyi bilen ve yaratan tarafından konulmuş olan İslam düzeninin gölgesi olmaksızın yaşama ve yayılma imkanını asla bulamaz.
bu gibi kimselerin bir inanç düzeni olarak İslam`ı kabul ederken, bir hayat düzeni olarak ona iman etmemelerini de bir türlü anlayamıyorum.acaba bunlar, inanç düzeni olarak onun Allah tarafından gönderildiğini kabul ediyorlar da, hayat düzeni olarak böyle olmadığını mı kabul ediyorlar?
«De ki: hepsi Allah tandır. Bu topluluğa ne oluyor ki, neredeyse hiç bir sözü anlamaya yanaşmıyorlar?" (en nisa 7