(Tarîkat hakkında olan Telvihat-ı Tis'a münasebetiyle yazılmış.)

Ahmet.1

Well-known member
Sevgili ve kıymetdar Üstadım, Efendim!
Hâfız Ali Efendi kardeşimle irsal buyurulan Yirmidokuzuncu Mektub'un Dokuzuncu Kısmını pek büyük bir sevinçle aldım ve okudum. Kısmen kardeşlerimle, kısmen de yalnız başıma, beş-altı defa okuduğum halde, bu risalenin ruhuma ilka eylediği nuranî feyizleri karşısında, okudukça okumak ihtiyacım artıyordu. Ve senelerden beri müştakı bulunduğum tarîkatın böyle ulvî, nezih, âlî hakikatlarını öğreten bu kıymetdar risaleyi elimden bırakamıyorum. Her okudukça başka bir zevki veren ve kendi arkadaşları olan diğer risaleler gibi, her bakışta başka bir güzellik ve letafet gösteren bu risaleyi ve içindeki ulvî ve âlî hakikatları bize okuyan levhaların münderecatını belki dört-beş seneden beri arıyor, bulamıyordum.

Sevgili Üstadım, Allah sizden ebediyen razı olsun. Nasılki bahr-i muhit içerisinde yaşadıkları halde, susuz kalmalarından dolayı değil, belki kendilerinde zîkıymet şeylerin husulü için, nisan yağmuruna şiddetli bir alâka ile ihtiyaç gösteren balıklar gibi, benim de bu risaleye ihtiyacım şiddetli idi. Cenab-ı Hak ve Feyyaz-ı Mutlak hazretlerine bînihaye şükür olsun ki, hayatımın bu karanlık sahifesini de arzularımın pek fevkinde olarak nurlandırdı.

Evet bu risalenin fakir talebenizde hasıl ettiği tesir ve intibalarını, kalemle ifadeden her vakit için âcizim. Küçük küçük cümleleri ve anahtarlarıyla pek büyük define ve hazineleri açan ve azîm girdabları kapatan ve tarîkatın nezih, âlî ve çok yüksek feyizli, sürurlu, zevkli, doyulmaz ve bırakılmaz bir yol olduğunu ders veren bu kıymetdar risaleyi çok ehemmiyetli buluyorum. Ve bilhâssa tarîkata mensub olup da, haricin ittihamından kaçınan veyahut öğrenmek ve anlamak istedikleri halde muvaffak olamayan ve alâkadar olmak isteyen kardeşlerimi, bu risaleye mâlikiyetlerinden dolayı tebrik etmekte, kendimi çok haklı görüyorum.

Kıymetdar Üstadım!
Risalenin geri kalan kısmının da, bir an evvel ikmaliyle, istifade ve istifazamız için irsal buyurulmasını, dest ü damenlerinizi öperek niyaz etmekteyim. Ve ikmal ü irsaline de, arkadaşlarımla birlikte sabırsızlıkla intizarımızı arzediyorum, Efendim Hazretleri.

Hakir Talebeniz
Ahmed Hüsrev


Barla Lahikası
 

Ahmet.1

Well-known member
(Âsım Bey'in fıkrasıdır. Telvihat-ı Tis'a münasebetiyle yazmış.)

Sevgili Üstadım!
Ne diyeyim, müştakı olduğum bu risale-i şerife, bu sözler, bu hakikat, bu nur; bu fakire, lütf u kerem-i İlahî olarak ihsan buyuruldu.
ﻫَﺬَﺍ ﻣِﻦْ ﻓَﻀْﻞِ ﺭَﺑِّﻰ Bu Rabbimin bir ihsânıdır.)

Cenab-ı Kàdir-i Mutlak Hazretlerine hadsiz ve hesabsız hamd ü sena ediyorum ki; siz Üstadıma kavuştum ve binnetice bu nurları, bu hakikatları gördüm, okudum, yazdım ve gerdenbeste-i inkıyad oldum. Binaenaleyh tavsiye ve dua-i üstadaneleriyle feyizyâb olmak için, Cenab-ı Zülcelal Velkemal Hazretlerinden ve Mefhar-i Mevcudat Aleyhi Ekmelüttahiyyat Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz Hazretlerinden ve bütün pîr, pîran ve mürşidan ve Şah-ı Nakşibend Kuddise Sırruhu Hazretlerinden ve bilhâssa bütün mevcudiyetiyle gerdendade-i inkıyad ve teslim olduğum siz Üstadımdan tazarru' ve niyaz ve istimdad ediyorum ki; mütevekkilen alallah, ya Üstad-ı A'zam, Tarîkat-ı Muhammediye'nin (A.S.M.) maksad, gaye ve esasını, teferruat ve füruatını zikr ü beyan eden bu Dokuzuncu Kısım, bir nur-u tarîkat ve hakikattır. Okumağa doyulmaz. Okudukça hasıl olan şevk u lezzet hesaba gelmez. Hele Dokuzuncu Telvih, hülâsa ve icmal edilerek bütün hakikatlar toplanmış. Temsilde hata olmasın, Hazret-i Mevlâna'nın üfürdüğü neyden tuğyan ve feyezan eden, Hazret-i Ali'nin (Kerremallahü Veche) kuyuya söylediği esrar-ı hakikattan başka nedir? Farkı nerededir ki o ney, o kuyuda hasıl olan kamıştandır.

Kariham dar, kalemim âciz, kalbime tercüman olamıyor. Şu kadar diyebilirim ki; benim gibi fakir ve mübtedilere büyük ve pek büyük bir ders, bir mürşid ve mutmainneye erişmiş ve daha yukarı çıkmış safilere bir düstur ve ders-i ibrettir. Kıymet takdir edilmez bir şaheser-i tarîkattır, bir nur-u hakikat-feşan, bir gülistandır. Daha doğrusu, sırf bir ilham-ı Rabbanîdir. Cenab-ı Lemyezel Hazretleri siz Üstadımı, bu ve bunun emsali âsâr-ı bergüzide te'lifinde, envâr ve hakikatlar neşr ü dellâllığında çok zamanlar daim ve kaim buyursun. Ve siz Üstadımı, sizi sevenlerin ve dellâllığında bulunduğunuz nidalarınızı işitmek ve dinlemek, okuyup yazmak, mûcibince hareket ve amel etmek heves ve iştiyakında bulunan kardeşlerimin başından eksik buyurmasın. Âmîn bi-hürmet-i Seyyid-il Mürselîn!

Âsım (R.H.)​
Barla Lahikası
 
Üst