[FONT="]Başarıyı ölçmek, başarılı olanı seçmek için bu kadar sınav var. Olması da gerekli elbette. Peki bu sınavlarda çeşitli nedenlerle başarılı olmayan kitlelere ne oluyor? Mesela ÖSS'ye giren yaklaşık bir buçuk milyon gencin hemen hemen 450 bini üniversiteye yerleşebiliyor. Ya geri kalan bir milyon ne yapıyor? Hadi bunların bir kısmı yeniden sınava hazırlansın, bir kısmı da babasının işini yapma kararı alsın diyelim. Yine de geriye kocaman bir kitle kalıyor. Hem de her yıl. Sınavları başarıyla atlatanların kariyer planları işleyedursun bu gençlerin gelecek kurgusu nasıl şekilleniyor ya da şekilleniyor mu? O zaman asıl soru şu: Sınavsız gelecek mümkün mü? İşte size bir sınav uzmanından cevap: Evet! [/FONT]
[FONT="]Eğitim uzmanı ve Kariyer Planlama ve İş Geliştirme Derneği (KİPDER) Yönetim Kurulu Üyesi Neslihan Serbest'le 'Sınavsız bir gelecek mümkün mü?' sorusuna ÖSS özelinde cevap aradık. Adım Adım Sınav Yolculuğu adlı bir kitaba henüz imza atan Neslihan Serbest'le başarı getirmeyen ÖSS'nin ardından ya da böyle bir sınava hiç gerek duymadan başarılı bir geleceğin nasıl elde edilebileceğini konuştuk. Eğitim uzmanı Serbest, öncelikle gençlerin geleceklerini etkileyecek kararlar alırken her yönleriyle kendilerini iyi tanıması gerektiğini belirtiyor. Bu gerekliliğe aileleri de katıyor. Ardından ÖSS'nin meslek sahibi olmada tek yolmuş gibi algılanmasının yanlışlığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullanıyor: "Başarılı bir gelecek için üniversite eğitimi şarttır, önyargısının kırılması gerek. Tek fırsat ÖSS değil. Gençler sınavsız da kariyer sahibi olabilir." Sert, bu sözlerini ÖSS'de başarılı olup üniversiteye yerleşen gençlerin büyük bir çoğunluğunun yaptıkları seçimi şu an doğru bulmadığı örneğiyle vererek destekliyor. Hatta çoğu üniversite mezununun iş hayatına atıldığında aradığı başarıyı ve mutluluğu bulamadığını söyleyerek şöyle devam ediyor: "Üniversiteyi koşulsuz şartsız tek seçenek olarak gören aileler ve gençler yanlış seçimlerin ve çevresel baskıların kurbanı oluyorlar. Boşa giden umutlar, zaman ve para. En önemlisi de mutsuz bir gelecek." Neslihan Serbest'i bu düşünceye iten etkenlerin başında ise üniversitelerde düzenlediği kariyer günleri geliyor. Hemen her üniversitede okuduğu bölümden memnun olmayan, okuduğu alanda meslek sahibi olmak istemeyen çok sayıda öğrenciyle bir araya geldiğini belirterek şöyle konuşuyor: "Araştırmalar gösteriyor ki; üniversitelerden mezun olanların yüzde 75'i mezun oldukları alanlarda çalışmıyorlar. İşte bu noktada nasıl bir gelecek hayal ettiğimizi sorgulamak gerekiyor. Sorgulamak diyorum. Çünkü bizim literatürümüzde çok fazla olmayan bir kavram bu. 18 yaşına kadar biz kendimizi sorgulamıyoruz. Ne yapmak istediğimizi, yeteneklerimizi, ilgilerimizi, becerilerimizi bilmiyoruz. Çünkü gençler neredeyse ilköğretim dördüncü sınıftan itibaren sınavlara endeksli bir hayatı yaşıyor. Fakat geleceği biraz da sınavlardan bağımsız sorgulamak gerekiyor. Bu nedenle sadece üniversiteye kilitlenmek bana çok doğru gelmiyor." [/FONT]
[FONT="]Sınav sonrası üniversiteye yerleşemeyen gençlerin bilinenin aksine kariyer ve başarı şansının bitmediğini dile getiren Neslihan Serbest, doğru kariyer planlaması yapılarak 'sınavsız bir gelecek' yapılandırmanın mümkün olduğunu söylüyor. Bu doğrultuda gençlerin ve ailelerin yeni bakış açılarına ihtiyaçları olduğunu hatırlatıyor. Özellikle toplumdaki ÖSS'ye endeksli başarı algısının değişmesi gerektiğini belirtiyor Neslihan Serbest. Gençlerin üniversite eğitimi almak zorunda olmadığını, alternatif eğitim kurumlarında meslek edinebileceklerini sözlerine ekliyor. Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İSMEK gibi belediyelerin açtığı kurumlar olmak üzere meslekî eğitim kurumlarında özel alanlarda alınacak eğitimlerle iş sahibi olmanın mümkün olduğunu dile getiriyor. o.deligoz@zaman.com.tr [/FONT]
[FONT="] [/FONT]