minik yüreklerdeki Allah sevgisi

nurunalanur

Well-known member
Minik yüreklerdeki Allah sevgisi



ÇOCUKLARIMIZ... CİĞERPARELERİMİZ.... Gece üstlerini örtmek için kalktığımız, birkaç kez öksürüp biraz ateşlenseler içimizin daraldığı yavrularımız... İlahi rahmetten bir zerrenin, yüreğimizi onlara karşı nasıl bir merhametle doldurduğuna şahit olduğumuz küçük misafirlerimiz... Onlar için her şeyin en iyisini, en güzelini hayal ettiğimiz, dünya hayatında en güzel mevkilerde, en başarılı çalışmalarda görmek istediğimiz can parçalarımız...

Peki onlar için ebedî alemin hangi mevki ve makamlarını hayal ediyoruz? Firdevs cennetini mi, Adn bahçelerini mi, Kevser Kıyısı’nı mı? Onlara bir türlü yakıştıramadığımız ölüm anında nasıl bir “karşılama töreni” yaşasınlar isteriz? Meleklerin mübarek ayetlerde tasvir edilen “selâm, selâm” nidalarıyla ruhlarını teslim alışlarının hayalini hiç kurduk mu? Kıyamadığımız yavrularımız, hem bu dünyanın hem de ebedî âlemin saadetini tatsınlar diye neler yapıyoruz? Her şeyden önce, onları ve bizi yaratan, âlemlerin Rabbi’yle tanıştılar mı? Bizim sözlerimize şüphesiz inanan, bu tertemiz yüreklere nasıl bir Rab’den bahsettik? Seven, koruyup kollayan, affeden mi, yoksa cezalandıran, öfkelenen, affetmeyen miydi onları Yaratan?

Sorular, sanıldığından da çok şey anlatır. Hatta çoğu vakit, soruların içinde gizlidir cevaplar. Doğru cevaplar almak için, doğru sorular sormak gerekir. Yukarıda bir dizi halinde sunduğumuz sorular, doğru cevabı bulmak için elbette: Çocuklarımıza Allah(cc)’ı anlatmak ve böylece dini hayata adım atmalarını sağlamak adına bize düşen sorumluluğu vurgulamak maksadıyla.

Yapılan araştırmalar, çocukluk çağında dini konulara karşı yüksek ilgi olmasına rağmen, yaş ilerledikçe bu ilginin azaldığı yönünde olmuştur. Özellikle doğru bir biçimde yönlendirilmediği takdirde, ergenlerin dini hayata ilişkin vecibeleri küçümsediği ve tamamen uzaklaştığı gözlenmiştir. O nedenle, özellikle okul öncesi çağ olmak üzere, ergenlik öncesinde sistemli bir dinî eğitim gerekmektedir. Ninni ve ilahilerle, sık kullandığımız “inşaallah, maaşallah” kelimeleriyle, Kur’an sesleriyle, cemaat namazlarıyla “Allah” lafzını duyan yavrularımız, iki yaşından itibaren bizi taklit etmeye başlayacak, üç-dört yaşından itibaren Allah ile ilgili sorular soracaktır. Beş yaşındaki çocuğumuz insana benzettiği bir Allah tasavvuru ile karşımıza gelip, “Allah’ın evinin nerede olduğunun” cevabını arayacaktır. Genellikle anne-babayı telaşa düşüren bu sualler, aslında çocuğumuzun yaşı gereği sorduğu ve alacağı net ve kısa cevaplarla tatmin olacağı sorulardır. Dikkat edilecek hususlardan biri ve belki de en önemlisi, doğru cevaplar vermektir. Onun anlamayacağını veya bizim anlatamayacağımızı düşünerek yanlış cevap vermek, yavrumuza karşı çok büyük bir haksızlık olacaktır. Yapmamız gereken onların anlayacağı biçimde Kur’an’a uygun kısa cevaplar vermek ve eğer cevabı nasıl sunacağımızı bilmiyorsak, daha sonra cevaplamak üzere çocuğumuzdan izin istemek olacaktır.

Çocuklar, Rabbimizin fıtratlarına yerleştirdiği bir temayülle sorular sorarlar. Özellikle ergenlik öncesinde sorulan her soru, inanmak içindir. Sevilen ve sevmeyi öğrenen bir çocuk için, Allah ve Peygamber sevgine ulaşmak hiç te zor değildir. Çocuklar, kuvvetli bir sevgiyle bağlı oldukları, her ihtiyaçları için başvurdukları anne-babalarının da muhtaç olduğu bir Yaratıcı’nın varlığını, yaşanılan birçok olayla fark edeceklerdir. Yüce bir kudrete bağlanma ihtiyacı duyan çocuklar, hem anne-babalarını hem de kendilerini seven, koruyan Allah’a böylece yönelmiş olurlar.

Sevgi, sabır ve hoşgörüyle, Yaratıcı’nın sevgisini kazanmak için yapılması gereken her davranış, zaman içinde küçük adımlarla çocuklara talim ettirilmelidir. Her güzel davranış sonunda, takdir edilmek, zaman zaman ödüllendirilmek çocuğumuzu daha da şevkli kılacaktır.
Unutulmaması gereken önemli bir nokta ise, tıpkı bizler gibi yavrularımızın da, Allah’ı anmaktan, O’na inanıp güvenmekten ve O’na olan yakınlıklarını artırmaktan büyük bir lezzet duyduklarıdır. Allahu Teala’yı doğru bir biçimde tanıyan ve O’nun her daim yanında olduğuna inanan bir çocuk, hayatı daha anlamlı bulacak; ve özellikle ergenlik döneminde yaşayacağı, hayata ilişkin derin sorgulamaları daha kolay aşacaktır. Ve nihayetinde bir ömür boyu devam edecek bir iman ve iman ettikleri Rabbin sevgisini kazanmak için adanmış bir hayat... Şüphesiz hidayet Hâdi olan Allah (cc)’ın elindedir.

---DERYA GÜNEY---
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Yiğenim 15 aylık babasını devamlı namaz kıldığı için o yaşta aklı kesmemesne rağmen onu taklid ediyor. Yapdığı taklid akıllara durgunluk verirr derecesinde (maşallah). Demek önce ebevynlerin yaşaması gerek ve yaşadıklarını aktarmalılar..
 

nurunalanur

Well-known member
Yiğenim 15 aylık babasını devamlı namaz kıldığı için o yaşta aklı kesmemesne rağmen onu taklid ediyor. Yapdığı taklid akıllara durgunluk verirr derecesinde (maşallah). Demek önce ebevynlerin yaşaması gerek ve yaşadıklarını aktarmalılar..

maşallah barekallahh..çok doğru..yaşamayınca anlatmanın tesiri olmuo zaten..
 
Üst