Ehl-i sünnet akaidi

mihrimah

Well-known member
Hamd ve senaların en güzeli ve kâmili ezelden ebede değin Allah Teala’ya, salât ve selam onun nebisi, Efendimiz Muhammed Mustafa(s.a.v)’e, onun âline ve ashabına olsun. Bu kitap, kelam ilminde önemli meselelere değinmektedir ve daha kolay anlaşılması için soru-cevap şeklinde düzenlenmiş olup mukaddime, altı bölüm ve sonuçtan ibarettir. Tahir El Cezairi

MUKADDİME

Bu mukaddimede 3 tane soru vardır:


Soru–1: İslam akidesinin anlamı nedir?


Cevap–1:İslam akidesi Müslümanların inandığı yani kesin olarak benimsediği şeylerdir.


Soru–2: İslam ne demektir?


Cevap–2: İslam peygamber(s.a.v)’in getirdiği tüm şeylerin doğru ve hak olduğunu dil ile ikrar, kalp ile tasdik etmektir.


Soru–3:İslam akidesinin rükünleri (esasları) nelerdir?


Cevap–3:İslam akidesinin rükünleri altı tanedir:


1.Allah Teâlâ’ya inanmak.


2.Meleklerine inanmak.


3.Kitaplarına inanmak.


4.Peygamberlerine inanmak.


5.Ahiret gününe inanmak.


6.Kadere inanmak.


1.KONU: ALLAH’A İNANMAK

Soru–1: Allah Teâlâ’ya nasıl inanmamız gerekir, kısa bir şekilde açıklar mısınız?


Cevap–1: Allah Teâlâ’nın tüm kâmil sıfatlara sahip olduğuna ve tüm noksan sıfatlardan beri olduğuna inanmalıyız.


Soru–2: Allah Teâlâ’ya nasıl inanmamız gerektiğini detaylı bir şekilde açıklar mısınız?


Cevap–2: Allah Teâlâ’nın var olduğuna, kadim olduğuna, baki olduğuna, yaratılanlara benzemediğine, kendi zatıyla kaim olduğuna, bir olduğuna, diri olduğuna, âlim olduğuna, kadir olduğuna, iradesi olduğuna, işittiğine, gördüğüne ve konuştuğuna inanmalıyız. Kısacası Allah Teâlâ diridir, âlimdir, kadirdir, irade sahibidir, işitendir, görendir ve konuşandır.


Soru–3: Allah Teâlâ’nın varlığına nasıl inanmalıyız?


Cevap–3: Allah Teâlâ’nın var olduğuna, varlığının zatı ile olduğuna yani herhangi bir şeyin vasıtasıyla olmadığına ve onun varlığının vacip olduğuna yani yok olmasının mümkün olmadığına inanmalıyız.


Soru–4:Allah Teâlâ’nın kadim olduğuna nasıl inanmalıyız?


Cevap–4: Allah Teâlâ’nın kadim olduğuna yani her şeyden önce var olduğuna, hiçbir zaman yok olmadığına ve onun varlığının bir başlangıcı olmadığına inanmalıyız.


Soru–5: Allah Teâlâ’nın bâki olduğuna nasıl inanmalıyız?


Cevap–5: Allah Teâlâ’nın bâki olduğuna, yani sonsuza değin kalıcı olduğuna, asla zail olmayacağına ve hiçbir zaman yok olmayacağına inanmalıyız.


Soru–6: Allah Teâlâ’nın yaratılanlara benzemediğine nasıl inanmalıyız?


Cevap–6: Allah Teâlâ’nın ne zatında ne sıfatlarında ne de fiillerinde hiçbir şeye benzemediğine inanmalıyız.


Soru–7: Allah Teala’nın zatında yaratılanlara benzemediğine nasıl inanmalıyız?


Cevap–7:Allah Teâlâ’nın zatında hiçbir şekilde hiçbir yaratılana benzemediğine inanmalıyız. Öyle ki; Allah Teâlâ gördüğümüz veya kalbimizden geçirdiğimiz hiçbir şeye benzememektedir. “Onun benzeri hiçbir şey yoktur” (Şura,11)


Soru–8: Allah Teâlâ’nın sıfatlarının yaratılanlarının sıfatlarına benzemediğine nasıl inanmalıyız?


Cevap–8: Allah Teâlâ’nın ilminin bizim ilmimize benzemediğine, kudretinin bizim kudretimize benzemediğine, iradesinin bizim irademize benzemediğine, hayatının bizim hayatımıza benzemediğine, işitmesinin bizim işitmemize benzemediğine, görmesinin bizim görmemize benzemediğine ve kelamının bizim kelamımıza benzemediğine inanmalıyız.


Soru–9: Allah Teâlâ’nın fiillerinin yaratılanların fiillerine benzemediğine nasıl inanmalıyız?


Cevap–9: Allah Teâlâ’nın fiillerinin var olan hiçbir şeyin fiillerine benzemediğine inanmalıyız. Çünkü Allah Teâlâ hiçbir vasıtaya, hiçbir alete ihtiyaç duymadan yaratır. “O bir şey dilediği zaman ona ol der o da oluverir.” (Yasin, 82) Ayrıca o hiçbir şeyi ihtiyacı için ve faydasız yaratmaz çünkü o hâkimdir(her şeyi yerli yerinde yapandır).


Soru–10: Allah Teâlâ’nın kendi zatı ile kaim olduğuna nasıl inanmalıyız?


Cevap–10:Allah Teâlâ’nın hiçbir şeye muhtaç olmadığına yani ne bir mekâna ne de bir varlığa ihtiyaç duymadığına ve her şeyin ona muhtaç olduğuna inanmalıyız.


Soru–11: Allah Teâlâ’nın diri olduğuna nasıl inanmalıyız?


Cevap–11: Allah Teâlâ’nın diri olduğuna, onun hayatının bizim hayatımıza benzemediğine inanmalıyız. Çünkü bizim hayatımız kan dolaşımı ve nefes gibi hayati fonksiyonlarla sağlanır. Allah Teâlâ’nın hayatı ise hiçbir fonksiyona bağlı değildir çünkü onun hayatının başlangıcı yoktur, süreklidir, yok olmaz ve değişmez.


Soru–12: Allah Teâlâ’nın birliğine nasıl inanmalıyız?


Cevap–12:Allah Teâlâ’nın bir olduğuna, onun benzeri, dengi, zıttı olmadığına inanmalıyız.


Soru–13: Allah Teâlâ’nın ilmine nasıl inanmalıyız?


Cevap:13: Allah Teâlâ ilimle vasıflanmıştır, her şeyi gizlisi ve açığıyla bilir. Kum tanelerinin, yağmur damlalarının ve ağaç yapraklarının sayısını bilir. Bize gizli gelen şeyler ona gizli gelmez ayrıca onun ilmi kesbi (çalışmakla elde edilen) değildir, tam tersine varlıkları ezelden beri (daha yaratılmadan) bilir.


Soru–14: Allah Teâlâ’nın kudretine (gücüne) nasıl inanmalıyız?


Cevap:14: Allah Teâlâ’nın kudret vasfının olduğuna ve her şeye gücünün yettiğine inanmalıyız.


Soru–15: Allah Teâlâ’nın iradesine nasıl inanmalıyız?


Cevap–15:Allah Teâlâ’nın irade vasfının olduğuna ve onun iradesi dışında hiçbir şeyin gerçekleşmediğine inanmalıyız. O neyi irade ederse o gerçekleşir neyi de irade etmezse onun gerçekleşmesi mümkün değildir.


Soru–16: Allah Teâlâ’nın işitme vasfına nasıl inanmalıyız?


Cevap–16: Allah Teâlâ’nın işitme vasfının olduğuna ve onun gizli ve açık her şeyi işittiğine inanmalıyız. Yalnız Allah Teâlâ’nın işitmesi bizim işitmemiz gibi değildir çünkü bizim işitmemiz kulak vasıtasıyladır onun işitmesi ise hiçbir şeyin vasıtasıyla değildir.


Soru–17: Allah Teâlâ’nın görme vasfına nasıl inanmalıyız?


Cevap–17: Allah Teâlâ’nın görme vasfının olduğuna ve onun gizli ve açık her şeyi gördüğüne inanmalıyız. Öyle ki karanlık gecede siyah karıncayı ve ondan daha küçük şeyleri görür. Ona yer üstünde ve yeraltında, göklerin üstünde ve altında hiçbir şey gizli gelmez. Ancak onun görmesi bizim görmemiz gibi değildir çünkü bizim görmemiz göz vasıtasıyladır onun görmesi ise hiçbir şey vasıtasıyla değildir.


Soru–18: Allah Teâlâ’nın kelam vasfına nasıl inanmalıyız?


Cevap–18: Allah Teâlâ’nın kelam vasfının olduğuna ve onun kelamının bizim kelamımıza benzemediğine inanmalıyız. Çünkü bizim kelamımız yaratılmıştır ve ağız, dil ve dudaklarımız vasıtasıyladır. Allah Teâlâ’nın kelamıysa hem yaratılmamıştır hem de hiçbir şeyin vasıtasıyla değildir.


Soru–19: Allah Teâlâ hakkında mümkün olmayan sıfatlar nelerdir?


Cevap–19: Allah Teâlâ hakkında mümkün olmayan sıfatlar şunlardır: yokluk, yaratılmak, fanilik, yaratılanlara benzemek, başkasına muhtaç olmak, ortak olmak, acizlik, iradesi dışında bir şeyin olması ve benzeri şeylerdir. Bunlar noksan sıfatlar olduğundan Allah Teâlâ bunlarla vasıflandırılmaz. Çünkü Allah Teâlâ ancak kâmil sıfatlarla vasıflandırılır.


Soru–20: Allah Teâlâ’nın yapması caiz olan fiiller neleridir?


Cevap–20: Bunlar mümkün olan fiillerin yapılması veya yapılmamasıdır. Bir insanı zengin kılmak, fakir kılmak, sıhhatli kılmak, hasta kılmak ve benzeri şeyleridir.

Abdülhalık Ekinci
 
Üst