Laik Mahalle Baskısı Araştırması

nurunalanur

Well-known member
konuyu nereye açiim bilemedim walla...en uygun olan budur gibi geldi... buyrun bakalım :)

Bu da Laik Mahalle Baskısı Araştırması
Yıldıray Oğur/TARAF

Bu araştırmada anlatılanların hepsi yaşanmış olaylardır. İnternet üzerinde, tanıdık, bildik insanlar arasında yapılan küçük bir soruşturmayla birkaç gün içinde toparlanmış yüzlerce vaka arasından seçilmiştir. İsimler araştırmacıda saklıdır. (…)

ANNEMİN ŞAPKASI • 2002 yılıydı. ODTÜ’den mezun oluyordum. Mezuniyet törenime ailem de gelmek istedi. Annem başörtülü. Türbanlı dersem daha iyi anlaşılır. Çok dindar biri değilim. Arkadaşlarım ve hocalarım annemin türbanlı olduğunu bilmiyorlar. Onlar için din, köylü, taşralı bir şey, dindarların hepsi de şeriatçı. Annemin türbanlı olduğunu görürlerse üniversitede kalıp asistan olma hayallerim suya düşer diye düşündüm. Aslında mezuniyet törenine türbanlı annelerin girmesine izin verilmiyor muydu bilmiyorum. Ama ben üzerimdeki mahalle baskısı yüzünden gelme de diyemeyeceğim annemi törenimde şapka takması için kardeşimle birlikte ikna ettim. Tören akşamüstü açık havada yapılıyordu. Güneş yoktu. Ve benim annem sırf üzerimdeki mahalle baskılarının yarattığı endişe ve aşağılık komplekslerim yüzünden binlerce kişi içinde o şapkayla oturmak zorunda kaldı. Bu konuyu daha sonra hiç konuşmadık. Ama ben ömrümün sonuna kadar o mezuniyet fotoğraflarına baktıkça hem kendimden utanacağım hem de yaşadığım ülkeden... (…)

ÇOCUĞUM İHBARCI • Ben bir yüzbaşıyım. Eşim başörtülü. Yeni atandığım yerde komutan eşiyle birlikte ziyaretimize geldi. Bunun ne anlama geldiğini bildiğimiz için eşim peruk taktı. Ama üç yaşındaki kızımın memleketin bu durumlarından haberi yoktu tabii. Tam yemeği kazasız belasız bitirip oturuyorduk ki kızım içerdeki başörtülerden birini alıp “anne taksana bunu” diye annesinin kucağına bıraktı. Yetmedi. Yere o başörtüsünü serip komutanın şaşkın bakışları altında namaz kılar gibi hareketler yapmaya başladı. Tabii kıpkırmızı olduk. Eşim “babaannesinden gördü galiba” gibi bir şeyler geveledi ama herhalde mesele anlaşıldı. Ben de baktım ki böyle numaralarla olmayacak, ordudan erken emekli oldum. (…)

RAKI-AYRAN • Üç yıl önce İstanbul’da bir tıp kongresinin yemeğinde, önündeki ayrana su karıştırarak rakı görüntüsü vermeye çalışan bir genç akademisyene çok gülmüştük. Daha sonra hocası geldiğinde bu çabanın nedenini anladık; hocayla kadeh kaldırmak mecburi imiş.

BEYAZ YAKALI FAŞİZMİ • Bir bankada çalışıyorum. Sekiz yıllık iş arkadaşlarım ablamın başörtülü olduğunu hala bilmiyor. Karısı başörtülü olanlar eşlerini mümkün olduğunca saklıyor. Taraf okuduğum için sürekli tacizle karşılaşıyorum. Asıl kötü olanı yıllık izinim olduğu halde anlayacaklar diye Hrant Dink’in cenazesine katılamadım.10 Kasım saat dokuzu beş geçe ofisin içinde ayağa kalkmayanın ise vay haline...

REKLAM AJANSINDA RAMAZAN • Uluslararası ortaklığı olan iyi bir reklam ajansında junior art director olarak iş buldum. İşe başladığım günler Ramazan’a denk geliyordu. Oruç tuttuğumun öğrenilip, parmakla gösterilmekten, rahatsız edici şakalara maruz kalmaktan, yapacağım en ufak hatanın orucuma mal edilmesinden korktuğum için ilk on beş gün çeşitli taktiklerle oruç tuttuğumu sakladım. Sigara ve çay içmemem en büyük avantajımdı. Sonunda sorular ve yemek teklifleriyle etrafımdaki şüpheler artınca itiraf ettim oruçlu olduğumu. Namaz bile kılmayan benim ajanstaki ön adım artık ‘hacı.’ Hüseyin Üzmez birine tecavüz etse benden kınama mesajı yayınlamamı bekliyorlar...

O EV TUTULDU • Mühendis bir çiftiz. Eşim başörtülü. Eşimle birlikte bir hafta sonu yine ev ararken Ümraniye’de bir sitenin girişinde sahibinden kiralık ilanını gördük. Apartman yöneticisi olan kadınla konuştuk. Kadın bize “daire tutuldu” dedi. Ben şüphelenip “peki neden kâğıdı kaldırmadınız” deyince, “az önce tutuldu” deyiverdi. “Tamam” deyip eve döndük. Kadının hallerinden şüphelenmiştim. Kâğıttaki numarayı tekrar arayıp aynı evi sordum. Bu kez aynı kadın bana evin özelliklerini saymaya başladı. “Ben az önce gelen eşi başörtülü kişiyim. Yaptığınız ayıp değil mi” deyince de telefonu yüzüme kapattı.

AÇIK KAPI BASKISI • Ankara’daki büyük üniversitelerimizden birinde birilerinin odalarında namaz kıldığına dair çıkan şayialar üzerine, öğretim elemanlarının oda kapılarını kapatması yasaklandı.

ÇAY ISMARLAYAYIM MI? • ODTÜ’de normal zamanlarda yüzümüze bile bakmayan bir hocamızın Ramazan günü tüm sınıfa çay ısmarlayası geldi. ‘Kimler istemiyor’ diye sordu. Benimle birlikte birkaç kişi el kaldırdı. Neden diye sorguya çekti. “İstemiyorum” falan dedim önce. “Oruç mu tutuyorsun” diye sordu. “Evet” dedim. Böylece serbest bırakıldım.

AVRUPA DUY SESİMİZİ • Başörtülüyüm. Üniversite son sınıfta Erasmus öğrenci değişim programına başvurmuştum. Fakülte birincisiydim. İngilizce sınavından en yüksek notlardan biri benimdi. Son aşama ise mülakattı. Mülakata girdiğimde üniversitenin Erasmus koordinatörü beni bayağı sıkıştırdı, sorularının hepsine onu alt edecek cevaplar verdiğimde daha da sinirlendi. Ertesi gün mülakat sonuçları açıklandı. Herkes 100 alırken benim puanım 60’tı.

YEMEKTEYİZ • Bodrum-Türkbükü. Eylül 2008. Ramazan ayı. Bir otelde yapılan düğüne davetliydik. Başörtülü eşim ve çocuğumla gittik . Biz sorun etmeyip içki içilen masalarda oturduk, bu sırada 60 yaşlarında zengin bir işadamı, sıradan bir başörtüsü takan eşime “Sen yakında çarşaf da giyersin” deyiverdi.

LAİK KURTARILMIŞ BÖLGE • 2007’in ekim ayıydı. Okuldan iki başörtülü arkadaşım ile birlikte Rumeli Caddesi’nden Osmanbey’e doğruyürüyorduk. Arkamızdan “cıkkk cıkkk” diye bir ses geldi ve 50 yaşlarında bir kadın başladı bize doğru söylenmeye “Siz her şeyi biliyorsunuz da bir yolda yürümeyi mi bilmiyorsunuz, bu ülkeyi siz bu hale getirdiniz, Nişantaşı’nı kirletmeyin bari, burası temiz kalsın.”

APARTMAN KARARIYLA • Ankara Ümitköy’de oturan bir arkadaşım posta kutusuna bırakılan dini bir dergiden dolayı apartman yöneticilerinden “genel şikâyet üzerine” uyarı aldı.
 
Üst