şahadet gelinliğini

Livza

Well-known member
Allah (c.c) kalblere bakar...

Karanlık simaların ağız dolusu kahkahalar ile mazlumlara yaptıkları işkencelere şahit Mekke..

Öyle ki artık tahammül sınırları zorlanırken,her geçen gün artıyor zulümler inanan yüreklere karşı.Dillerde hep aynı dua,kalplerde hep aynı arzu ŞehadeT..

Kızgın kumlar üzerine yatırılmış mazlumlar.Havada savrulurken ıslık sesi çıkartan kırbaçlar insafsızca iz bırakıyor,Rabbe kavuşacak bedenlerin çehresinde...
.
Ehad...,Ehad....
sesleri yankılanıyor arş-ı ala"da.Sümeyye (r.anha) son bir defada zikrederken inandığı yaratıcının adına,sinesinde vuslat habercisi mızrağın ağırlığını hissediyor.

Namütenahi ufuklara çivilenmiş bakışlar Sana geliyorum Eyyy Dostt!!..
dercesine bir mana taşırken,

şahadet gelinliğini giyiyor şanlı şehit.

"Onlara ölüler demeyin,onlar diridirler" ilahi beyanının terennümleri ile uğurlanıyor ebedi yolculuğuna,ümmetin ilk şehidi olma bahtiyarlığına eren Hz.Sümeyye (r.a).Hz.Yasir (r.a)

öne bükülmüş başını doğrultamıyor.Yaşlı gözlerle,dilinde dualarla uğurluyor eşini ebediyet yolculuğuna.Kim bilir kaç defa göz göze gelmiştir seven gözler..

Kim bilir Sümeyye kaç defa kitli kalmıştır eşi Yasirin gözlerinde.
Kim bilir kaç defa vedalaşmıştır hayatı paylaşan sineler.

Karanlıkları dahi korkutan çehreler Yasirin yanında şimdi ve yine aynı teklif küfrün lisanı dillerde.

"Vazgeç bırakalım seni,Rabbim lat ve uzza dersen (Haşa) salarız seni,Sende eşin Sümeyye gibi ölmek zorunda kalmazsın,gel akılsızlık etme,vazgeç"

Cesaretin dahi kıskanacağı,çevik iradenin ibaresini taşıyan bir bakış ve Hakk"tan başkasını zikretmeyen bir lisan ile,zalime korku mazluma umut olan haykırış şimdi, Yasirin ağzından dökülen hecelerde.

"Allah tan başka ilah yoktur ve Muhammed (s.a.v) O"nun kulu ve Resulüdür"

Kudurmuş köpek misali şimdi ebu cehiller,ebu lehebler Ve sonra

Defalarca inip kalkan mızrak,son kelimelerinde imanını tazeleyen Yasirin kalbini parçalıyor.

Aralanan dost kapısından herkesin imreneceği makamlara bir yolculuk başlıyor şimdi Yasir ailesi için.

Hz.Ammar ki,oda bağlandığı kütükte elinden gelen tek şeyi yapıyor ve sessiz sessiz ağlıyor,

gözlerinin önünde hunharca öldürülen ailesi için.(Öyle ya gözünüzün önünde sırf inandıkları için türlü türlü işkence gören,eziyete maruz kalan ailenizin feryatlarını işiteceksiniz..

Ama sabredeceksiniz.

Daha sonra çok sevdiğiniz canınız,kanınız, anne ve babanız gözünüzün önünde defalarca mızraklanıp param parça edilecek,yetmezmiş gibi elleri ve ayakları develere bağlanıp ters yönlere koşturularak bedenleri param parça edilecek ve siz sabredeceksiniz.!!

Seni anlamak bizim için mümkün değil ey Ammar.

Senin lisanında zikrettiğin iman hakikatlerinin derecelerine ulaşmak ne mümkün.

Hele hele bizim gibi rahat yataklarında, ekranların karşısında,
kalplere kitlenmiş dünyalık kasalar ile meşgul olan bizler için zor çok ama çok zor senin neden sabrettiğini anlamak..

Uykumuzdan bir türlü feragat edip kalkamazken sabah namazlarına,
iş yoğunluklarını bahane edip secdesiz bırakırken tüm günün vakitlerini,

bayram ve cumalar adına senenin haftasında ayında hatırlar iken Rabbi(c.c), biz algılayamayız senin dava şuurunu.Anlayamayız seni!!

Demirden bir gömlek giydiriyorlar Hz.Ammar"a.

Kızgın çölün kavuran sıcağına bırakılıyor üzerine giydirilen demir gömlek ile.

Yapılabilecek her eziyete maruz kalıyor genç sahabi.
En sonunda takat uçurumun kıyısından intihar edince,tahamül sınırlarının tel örgülerini aşınca lisanen bir kabul ediş, Hz.Ammar"ın kıpırdayan dudaklarından çıkan sessiz fısıldayışda.

(Biz ufak bir sıkıntıya maruz kaldığımızda,bir musibet başımıza gelince dilimizde ne sitem haşa ne isyanlar yükseliyor.Hep benimi bulur böyle şeyler diye nice serzenişler.)Serbest bırakıyorlar Hz.Ammar"ı.

Vücudun da yitirilmiş takatine rağmen,düşe kalka koşmaya başlıyor Hz.Ammar. Yönünü,rotasını (bizim çoğu zaman unuttuğumuz) sevgilinin adresine doğru yönlendiriyor.

Gözyaşları ıslatıyor geçtiği yolları.

İç dünyasının yangınları velveleye veriyor cihanı.

Ve son bir hamle ile Allah"ın Resulünün önüne atıyor kendini.

Ben bittim Ya Resulallah sav ben tükendim...

Sana böyle ne yaptılar,ne oldu ya Ammar, diyor sevgililer sevgilisi sav.

Bana çok işkence yaptılar,anne ve babamı gözümün önünde öldürdüler,

tükendim ve onların dediğini dedim,kabul ettim onların dediklerini,

ben bittim efendim diyor Hz.Ammar.

Allah"ın Resulü soruyor,genç sahabeye.

Kalbin nasıl ya Ammar.Kalbin nasıl?...

Hz.Ammar (r.a)ın gözlerinde kılcımlar,ağlayan gözlerinde beliren yeni bir umutla haykırıyor;

Kalbin diyor Ya Resulallah kalbim sana aşk ile dolu,Rahmana sevgi ile dolu,imanla dolu...

Kainatın sevgilisi müjdeliyor kalbi kırık Ammar"a.

Kalbin yA Ammar kalbin önemli.Allah (c.c) kalblere bakar...

ALINTI...
 
Üst