Organ Nakli Caiz Değildir

kurt26

Member
Organ Nakli Caiz Değildir.
6099035_orig.jpg

9012867_orig.jpg


EUZÜBİLLAHİMİNEŞŞEYTANİRRACİM
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Allahümme salli âlâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve âlâ ali Muhammed.
İnsan ve cin şeytanlarından alemlerin Rabbi olan Allah (c.c) sığınırım.



"Andolsun ki Biz Âdemoğullarını Üstün Bir İzzet ve Şerefe Mazhar Kıldık." (İsrâ: 70)
"Kendi Kendinizi Katletmeyin." (Nisâ: 29)
Bu Bir Emr-i İlâhî'dir.
"Kendi Elinizle Kendinizi Tehlikeye Atmayın." (Bakara: 195)
Bu da Bir Emr-i İlâhî'dir.
"Kim Bir Mümini Kasten Öldürürse, Onun Cezası, İçinde Devamlı Kalacağı Cehennemdir." (Nisâ: 93)
İNSAN VÜCUDU ALLAH-U TEÂLÂ'NIN BAHŞETTİĞİ İLÂHÎ BİR EMANETTİR.
ŞAHSA ÂİT DEĞİLDİR Kİ, ORGANLARINI BAŞKASINA BAĞIŞLAYABİLSİN!
Gayemiz; mükerrem bir varlık olan insanın hayatta olduğu gibi vefatında da hürmete lâyık olduğunu duyurmaktır. Kanunlar izin vermiş, alan almış, veren vermiş, kendisi bilir. Ancak "İslâm dini'nde bu vardır" denildiği zaman hükm-ü İlâhî'yi hatırlatmak her müslümanın vasifesidir. Bu hatırlatma müslümanlar için, Allah-u Teâlâ'nın hükmü ile hareket edip, O'nun rızasına uygun iş ve icraat yapmak isteyenler içindir. Bizim beyanlarımız İslâm dini'ne göredir.
Bu konuda Hazret-i Allah ve Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in hükmü esastır.
Biz sadece hatırlatıyoruz. Mesul olmamak için. Cenâb-ı Hakk Kur'an-ı kerim'inde:
"Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçir." buyuruyor. (Lokman: 17)
Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri organ nakli ilk gündeme geldiği yıllarda bu hakikatleri hemen duyurmaya gayret etmişler ve 1990 yılında "İnsanın Yaratılışı ve Organ Nakli" isminde bir de eser neşretmişlerdi. Mart 1994 ve Temmuz 2001 tarihli dergilerimizde de konu ele alınmış, ilâhî hükümler hatırlatılmıştır. Binaenaleyh; Bu hakikatleri tekrar hatırlatmak bir zaruret oldu. Bu vesile ile; Muhterem Ömer Öngüt -kuddise sırruh- Hazretleri'nin "İnsanın Yaratılışı ve Organ Nakli" isimli eserini özet olarak arzediyoruz.

Ömer Nasuhi Bilmen:
İlk Diyanet İşleri Başkanlarımızdan olan ve eserleri hemen hemen herkesin kütüphanesinde bulunan Ömer Nasuhi Bilmen, "Büyük İslâm İlmihali" isimli eserinde "İslâm'da İnsanların Hayat ve Organ Dokunulmazlığı" başlığı altında "İnsanların bedenleri ve organları hayatta olduğu gibi, öldükten sonra da hürmet edilmeye lâyıktır ve dokunulmazlığı vardır." hükmünü ortaya koymaktadır.
Ömer Nasuhi Bilmen Büyük İslâm İlmihali'nde konuyla ilgili şu hükümleri dercetmektedir:
"İnsan hürmete değer bir yaratık olduğundan onun organlarından hiçbiri ile koparılarak faydalanılamaz. Onun saç, tırnak ve çekilmiş diş gibi herhangi bir parçası satılamaz, bunları gömmek gerekir. Onun için bir kadının saçları alınıp başka bir kadının saçlarına katılamaz. Böyle bir davranış insanın şerefine bir tecavüzdür, bir nevi uydurmacılıktan ibarettir. İnsanoğlunun bir parçası ile faydalanmak demektir." (Büyük İslâm İlmihali, sayfa: 467)

Ali Rıza Demircan:
Bazı televizyon kanallarında dinî programlar hazırlayan ilâhiyatçı Ali Rıza Demircan 10 Aralık 2004 tarihinde Flash TV'de yayınlanan Cumadan Cuma'ya programında "Organ Nakli" konusunu işlemiş, "Organ Nakli" hakkında şu hükmü dile getirmiştir:
"İnsanlığın yararına aykırı bulduğum için, insanlığın zararına olduğuna hükmettiğim için ve dini ölçülerimizle çatıştığına bütün kalbimle kanaat getirdiğim için, organ naklini onaylamam ve organlarımı asla ve kat'a bağışlamam. Çünkü organ nakli haramdır. İnsana katkı da değildir."
... Ali Rıza Demircan aynı programda hakkımızda çıkan gazete haberine (2004 yılında Sabah Gazetesi'nin "Korkunç Fetva" başlığı ile yaptığı tezvirata) atıfla şöyle demiştir:
"Korkunç olan 'Organ nakline câiz değildir.' demek değildir. Korkunç olan inançları ve bilgileri çizgisinde görüşlerini sözlü ve yazılı olarak kamuya duyuran insanların duyarlılıklarını 'korkunç' olarak vasıflandırmak. Asıl korkunç olan budur. Toplumu yanıltıcı ilkellikler sergilemektedir."…


Prof. Dr. Cevat Akşit:
"Sabah Gazetesi'nde yayınlanan bir haberde organ bağışı konusunda 'caiz değil' açıklaması yaptığı için; Polis Müdürü Uğur Gür'ün beyin ölümü gerçekleşen yeğeni Onur'un organlarını bağışlamadığı öne sürülen ilahiyat profesörü Cevat Akşit gazetemize konuyla ilgili açıklamada bulundu. 'Ben adli tıp dersi aldım, hukukta da bir insanın ölmesi için kalbinin durması ve nefes almaması gerekiyor, bu açıklamayı yaptığımda, Onur Gür'ün kalbi atıyor ve nefes alıyordu' diyen Akşit Hoca, Ecevit'in kalbi attığı ve nefes aldığı için ölmemiş kabul edildiğini hatırlattı ve sözlerine şöyle devam etti:
"Vücud tamamiyeti ve organlarımız Allah'ın bize bir emanetidir, vefat etmemiş bir bedenden bu nedenle organ alınmasını uygun görmüyorum. Kur'an-ı Kerim'de 'Kendinizi tehlikeye atmayın' diye buyuruyor Allah. Kalbi çalışan bir insanın ruhu çıkmamıştır. Kimse Allah'ın verdiği canı, zor durumda olsa bile sona erdirme hakkına sahip değil. Kaldı ki ben Uğur Gür Bey'e şöyle yap, böyle yap diye emir vermedim. Doğru bulduğumu söyledim. Kararı kendisi verdi." (Yeni Şafak Gazetesi, 4 Haziran 2006)



Muhammed Önder:
Yüksek tahsilini Medine İslâm Üniversitesi'nde yapan Muhammed Önder "İslam Fıkhında Organ Naklinin Hükmü" isimli eserinin 31 ilâ 59. sayfaları arasındaki 2. bölümünde "Organ Naklinin Haram Oluşunun Delilleri"ni anlatmış ve delillerin değerlendirildiği 3. bölümde "Bütün bu değerlendirmelere göre; organ nakli haramdır diyenler, bu görüşlerinde tutarlı olup şer'i esas ve ölçülere uygun bir delillendirme yapmışlardır." kanaatinde bulunmuştur. (Sayfa: 65)
Eserin 79. sayfasında RACİH OLAN GÖRÜŞ başlığı altında şu hükme varılmaktadır:
"Araştırmamızın her iki bölümünde ifade ettiğimiz veriler çerçevesinde günümüzde yapılan organ nakli;
1-Henüz ölmemiş bir insanın organlarının alınması demek olacağından,
2-Ölmemiş bir insanın organları alınmak suretiyle (önceki iznine yada yakınlarının iznine dayanarak bile olsa) öldürülmesi demek olacağından,
3-Allah'ın haklarına (izinsiz yada emirsiz) tecavüz olacağından,
4-Cevaz verenlerin delillerinin isbat edildiği üzere Şer'i geçerlilikleri olmadığından haramdır."
Bu eserin 2. bölümünde "Organ Naklinin Haram Oluşunun Delilleri" başlığı altında kaleme alınan görüşlerin bir kısmı şu şekildedir:
"'Organ nakli haramdır.' diyen ulema, esasta organların Allah'ın mülkü olduğu tezine dayanmaktadırlar. Dolayısıyla da: 'Organlar üzerindeki tasarruf yetkisi yalnızca Allah'a âittir. Organ nakli Allah'ın haklarından bir hakta onun izni ya da emri olmaksızın tasarrufta bulunmak olduğundan haramdır.' demişlerdir." (Sayfa: 33)
... "Zaruret müessesesi bir insanın hesabına bir diğer insanın hayatına son verilebilmesi ya da uzuvlarından birisinin alınıp bir başka insana monte edilmesine meşruiyet delili olamaz." (Sayfa: 35)
... "Diriden Yapılacak Bir Organ Nakli Organın Sahibine Eziyet Olduğu Gibi, Ölüden Yapılacak Organ Nakli de Ölüye Eziyettir. Kabir azabı hem bedene hem ruhadır." (Sayfa: 59)


Dört Mezhebin Görüşü:
Diri bir insanın uzuvlarından birisinin kesilmesinde asıl olan hüküm, bunun haram oluşudur. İslâm fukahası diri bir insanın vücudundan zarurete binaen bile olsa bir uzvun koparılmasının haram olduğunda ittifak etmişlerdir.
Hanefi Mezhebi'nin Görüşü: Zaruret hâlinde olan birisi, bir diğer zaruret hâlindeki insanın yemeğini de, onun bedeninden bir parçayı da yiyemez. (İbn-i Nuceym, el-Eşbah ve'n Nezair s.87)
Maliki Mezhebi'nin Görüşü: Yenilmesi haram olanlardan insan eti ile, içilmesi haram olanlardan içki; zaruret hâli oluşsa bile yenilip içilemez. Zaruret hâlindeki bir insan ölüm tehlikesi ile karşı karşıya olsa ve yemediği takdirde ölecek olsa bile, diri ya da ölü bir insanı ya da ondan bir parçayı yiyemez. (eş-Şerhu'l Kebir ll. 103)
Şafii Mezhebi'nin Görüşü: Bir insanın kendisinden bir parça koparıp zaruret hâlindeki diğer şahıslara vermesi kesinlikle haramdır." (Muğni'l Muhtac, lV 310)
Hanbeli Mezhebi'nin Görüşü: Zaruret hâlindeki bir insanın bir diğer insandan başka yiyecek bir şey bulamaması hâlinde onu öldürerek ya da ondan bir uzvu kopararak yemesinin câiz olmadığında icma vardır. Söz konusu şahsın mümin ya da kâfir olması bu hükmü değiştirmez. (el-Muğni Maa'ş Şerhi'l Kebir, Xl. 79)

Fetevây-ı Hindiyye:
Hanefi fıkhının temel eserlerinden olan Fetevây-ı Hindiyye'de konuyla ilgili verilen hükümler şu şekildedir:
"Bir kimse açlıktan çok daralır, yiyecek laşe (leş) bile bulamaz ve bir adam 'Elimi kes ve ye!', veya 'Benden bir parça kes ye!' dese, işte buna ruhsat yoktur. Ayrıca o adamın böyle demesi de doğru değildir. Bir adamın kendi vücudundan kesip yemesi de böyledir. Buna da ruhsat yoktur." (C. 12, sh. 67)
"İnsan uzuvlarından bir parça ile menfaatlenmek câiz değildir." (c. 2, sh: 119)

"ORGAN NAKLİ VE VASİYETİ" MEVZUU HAZRET-İ ALLAH'IN MÜLKÜNDE YARATMIŞ OLDUĞU, İNSAN ÜZERİNDEKİ TASARRUF YETKİSİNİ "İNSAN KURTARMA" ADI ALTINDA İHLÂL ETMEK DEMEKTİR. ÜSTELİK ORGANLAR "BEYİN ÖLÜMÜ" ADI ALTINDA KİŞİ DAHA ÖLMEDEN, CAN ÇEKİŞİRKEN ALINMAKTADIR.
BU SEBEPLE "ORGAN NAKLİ VE VASİYETİ" CÂİZ DEĞİLDİR. ALAN DA VEREN DE MESULDÜR.

Video
Organ Nakli Caiz Değildir - YouTube

3D E-KİTAP
Organ Nakli Caiz Değildir.

PDF
Organ Nakli Caiz Değildir.

NOT:Kurdunuzda pdf dosyalarını tıklayarak firefox taracıda görüntülenmesine sağlar.Yani artık programada ihtiyaç yok.
https://addons.mozilla.org/en-US/firefox/addon/pdfjs/

Ayrıca pdf dosyasını indirmedende okuyabilirsiniz.Linke tıklayın en sağda buton var.Tıklayın en altda"view"yazıyor.Büyütecin yanında "auto" yaparsanızda daha iyi görünür.
https://www.mediafire.com/folder/sr7wszpdx4iud/Organ
 
Üst