Dünyevileşme (Sekülerizm)

Elif_Gibi

Well-known member
Rivayete göre, Müslüman erkekler örtülü kadınları kariyerlerinin önünde engel olarak gördükleri için tesettürlü hanımlarla evlenmiyorlarmış. Onları yük gibi görenler de, onların görünürlüğünden gocunanlar da varmış.

“Bu ihanettir” diyor gazeteci hanım. Eğer böyleyse, bence de ihanettir.

Böyle yapan, böyle düşünen bir Müslüman erkeğin ne kadar “erkek”, ne kadar “Müslüman” olduğu sorgulanmalı önce.

Ne o, siz de mi “Kimse kimsenin Müslümanlığını sorgulayamaz?” diye afra tafra yapanlardansınız?
Müslümanların Müslümanlar hakkında hüsn-i şehadetinin dinde yeri vardır. İslâm cemaatine mensup olmak, kuru bir iddia değildir. Hak ve sorumluklar yükler mükellefin boynuna. Bunun Cenaze namazı gibi kifâî farz olanları da, tasadduk ve infak gibi nafile olanları da vardır.
Hüsn-i şehadet, birisi hakkında “iyi şehadette” bulunmaktır. Müslümanların içlerinden biri için iyi şehadette bulunmaları, onun için duadır. Tersi bedduadır. Dolayısıyla, iyinin iyiliği, kötünün kötülüğü söylenir.

Hepsinden önemlisi, el-emr bi’l-ma’ruf ve’n-nehy ani’l-münker bir farz, dolayısıyla ibadettir. “İyiliği emretme, kötülükten sakındırma” anlamına gelir. Bir müminin diğer mümin üzerindeki hak ve sorumluluğunu ifade eder. Buna göre, birinin iyi veya kötü olmasıyla ilgilenmek, sorumsuz bir kafa tarafından “onun Müslümanlığını sorgulamak” olarak nitelenebilir.
Olsun. Öyleyse, öyle. Bu durumda berikinin “sorgulama” dediği şey, Kur’an’ın emri olan bir ibadet olup çıkar.

Eğer İslâm cemaatinin erkekleri, kendilerinden olan hanımlara ağır bir “yük” gibi, kariyer için “fren” gibi bakıyorsa, bu onların statü ve kariyeri imanlarının önüne geçirdikleri anlamına gelir. Bunun adı, en bayağı biçimiyle “dünyevileşme”dir.

Dünyevileşme (namı diğer “sekülerleşme”), bir Yahudileşme hastalığıdır. Kur’an, bu hastalığa yakalanan İsrailoğullarını ibret nazarlarına sunar. Onlar, Musa Peygamber gibi muttaki ve mücahit bir liderin yönetimi altında Firavun’un zulmünden kurtulmuşlardı. O zulüm ki, anaların rahmine kadar uzanmıştı. O zulüm ki, İsrailoğullarını soykırıma tabi tutmuştu. Yerlerinden, yurtlarından etmişti.

İlahi rahmet sayesinde suyu geçtiler, can düşmanları Firavun boğuldu, kendileri kurtuldu ve özgür kaldılar. Allah çölü onlara göl etti. Men ve selva gibi iki büyük nimet verdi.
Peki, ne yaptılar dersiniz? Allah’a şükür mü ettiler? Hz. Musa’ya teşekkür mü ettiler?
Hayır, hiçbirini yapmadılar. Aksine, “Biz bir çeşit yiyeceğe sabredemeyiz” dediler. Bakla, kabak, mercimek, sarımsak, soğan istediler. Yani, elde ettikleri îmânî özgürlüğün değerini bilmek yerine, ellerinden çıkan sebzelerin derdine yandılar.

Kur’an, onların bu tavrına Hz. Musa’nın verdiği o ibretli cevabı nakleder:
“Sizler, bayağı ve sıradan olanı, hayırlı olanla takas etmek mi istiyorsunuz? Hadi o halde, inin Mısır’a! İstediğiniz orada sizi beklemektedir!”

Evet, adalet ve tevhidin, özgürlük ve onurun değerini bilmeyip, bakla ve kabak, soğan ve sarımsak isteyenlere söylenecek başka söz yoktur. Her Firavun’un bir Musa’sı vardır. Tabii ki, her Musa’nın da bir Firavun’u. Her Yahudileşenin bir Mısır’ı vardır. Dün böyleydi, bugün de böyledir, yarın da böyle olacaktır.

Özgürlük ve onuru, statü ve kariyerle takas etmek isteyenlere söylenecek söz bellidir: Madem siz hayırlı olanı değersiz olanla takas etmek istiyorsunuz, inin “er”lik makamından, kavuşun kıytırık makamınıza!

Sözün özü: Dünyevileşmek, denileşmektir. Medenileşelim, ama denileşmeyelim.
 

guftepira

Well-known member
:)

olayı hiç bu boyutta ve hiç bu boyutunu düşünmemiştim

ilginç buldum doğrusu..

kamusal alan erkeklerin tercihlerinede ulaştı demek ..

ahi kötü olur ama böyle olursa
bence çok münferiddir kardeşim,
ekseriyete şamil bir efkar değildir.
 

Elif_Gibi

Well-known member
:)

olayı hiç bu boyutta ve hiç bu boyutunu düşünmemiştim

ilginç buldum doğrusu..

kamusal alan erkeklerin tercihlerinede ulaştı demek ..

ahi kötü olur ama böyle olursa
bence çok münferiddir kardeşim,
ekseriyete şamil bir efkar değildir.

valla banada ilginç geldiği için böyle düşünenler olabilir mi acep diye düşünerek paylaştım :)
 

guftepira

Well-known member
ben yinede böyle düşünenler yoktur hüsn-ü zannı üzereyim ahi..

birde birşey sormak istiyorum bu yazıyı sizmi yazdınız?
bahis buyurduğunuz konu ile alakasız ama sekülerizm'in pektede doğru kullanıldığı kanaatinde değilim.
 

Livza

Well-known member
Böyle yapan, böyle düşünen bir Müslüman erkeğin ne kadar “erkek”, ne kadar “Müslüman” olduğu sorgulanmalı önce.

böyle düşünenler pek yoktur sanırım

teşekkürler paylaşım için kardeş....
 
Üst