umarım keyifle dinlersiniz..
Bu coşgu dolu, omar faruk tekbilek'in "imaginary traveler" eserinin arkasına, -fon mahiyetinde- buraya birkaç yağlıboya örneği getirmeyi düşündük. böylelikle musiki eserinde anlatılan o hayali seyyah'a bir lahzada mihmandar olabilir, bizde bu seyahetten istifade edebiliriz fikriyatı çerçevesinde. sonra konu "müzik dinle" den daha çok bu kısma aidiyet kazandı. hasılı, arka "fonda" kalan resimler değil, müzik oldu. artık umarım keyifle seyredersiniz,
ilk olarak goya'nın bu muhteşem derecede etkileyici "Madrid'de 3 mayıs 1808" eserini taktim etmek istiyorum. ben fazla yorum yaparak bulanık fikirlerimle sizin tahayyüllerinizi buğulamak istemiyorum. lakin bu resimde hep düşüne geldiğim bir iki fikrimi müsadenizle beyan etmek isterim;
artık adamın cesareti mi, diğerlerinin korkusu mu yoksa fransızların zulmü mü dersiniz bilemiyorum. lakin zamanın burdan durduğu vede bir saniye bile öteye gitmediği aşikar değilmi? sonrası hiç olmasın dedirtiyor insana. ölüme kucak açan bu insan yinede toprağa düşürmesin çehresini.
ispanyolların fransızlar karşısında uğradıkları baskıları ve zulmü konu alan bu resim dünyanın her yerinde hiç bitmeyecek olan bir kavganın; adaletsizliğin sembolü hükmündedir. tüm ezilmiş ulusların uğradıkları bu adaletsizlik kendi noktayı nazarından bize hakiki adaletin bu dünya da sağlanamadığını vede hiçbir vakit gerçek adaletin yer yüzünde vuku bulmayacağını anlatır.
bu biçare mazlum, ölümü metanet ile kucaklayarak, onu; hakiki adaletin vede en büyük mahkemenin başlangıç kapısı hükmünde görüyor ve bize (yaşanan ve yaşanacak bütün zamanlara) feryad ederek, tüm ezilmişliğin içinden, kupkuru bir hakikati haykırıyor...
julien dupre'nin çalışan kadın resimlerinden 3 örnek:
detaylar çok güzel işlenmiş .. insan ürettiği ile hayatını anlamlandırıyor.
buda gauguin'in işçiler resmi. yüzü bize dönük olanın kulak kabartması harika..
ikinci dünya savaşı, birincisini adeta gölgede bıraktığı için; gündemimize pek düşmesede avrupanın o dönemdeki buhranlarını, ruhsal ve manevi çöküntülerini, adeta bütün kıta dünyasının ruhunu vede imanını kaybetmesini en güzel ifade eden edvard munch'un "çığlık" ve başka bir eseri:
ve sıra geldi ressamların sultanı van gogh'a.
yıldızları vede geceyi en güzel çizen ressam.
ve işte bu ikisinin çok enfes örnekleri:
ve yine van gogh'un (ilk dönem eserlerinden) sıcacık bir aile tablosu..
masadaki tek yiyecek patates..
ve işte "patates yiyenler"
bundan sonra bakacağınız eserler, islam topraklarında resim çalışmalarında bulunmuş oryantalistlere aittir.
ressamlarının kim olduklarına dair bir bilgimiz yoktur.
ve son olarakda william holman hunt'ın "evrenin ışığı" çalışması..
"gönül kapısı" ismiylede anılıyor.
vesselam..