umarım keyifle dinlersiniz ..
yazacak herhangi bir güfte olmadığı için,
güzel söz iktibas edelim tam olsun;
"Hakikat Çekirdekleri" namındaki risaleden vecizelerdir.
1 - Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi; ittiba'-ı Kur'andır.
2 - Azametli bahtsız bir kıt'anın, şanlı tali'siz bir devletin, değerli sahibsiz bir kavmin reçetesi; ittihad-ı İslâmdır.
3 - Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele mâlik olmayan kimse, kâinatta dava-yı halk ve iddia-yı icad edemez. Zira herşey, herşeyle bağlıdır.
4 - Haşirde bütün zev-il ervahın ihyası; mevt-âlûd bir nevm ile kışta uyuşmuş bir sineğin baharda ihya ve inşasından kudrete daha ağır olamaz. Zira kudret-i ezeliye zâtiyedir; tegayyür edemez, acz tahallül edemez, avaik tedahül edemez. Onda meratib olamaz, herşey ona nisbeten birdir.
5 - Sivrisineğin gözünü halkeden, Güneşi dahi o halketmiştir.
6 - Pirenin midesini tanzim eden, Manzume-i Şemsiyeyi de o tanzim etmiştir.
7 - Kâinatın te'lifinde öyle bir i'caz var ki; bütün esbab-ı tabiiye farz-ı muhal olarak muktedir birer fâil-i muhtar olsalar, yine kemal-i acz ile o i'caza karşı secde ederek
سُبْحَانَكَ لاَ قُدْرَةَ لَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ diyeceklerdir.
8 - Esbaba tesir-i hakikî verilmemiş; vahdet ve celal, öyle ister. Lâkin mülk cihetinde esbab dest-i kudrete perde olmuştur; izzet ve azamet öyle ister. Tâ nazar-ı zahirde, dest-i kudret mülk cihetindeki umûr-u hasîse ile mübaşir görülmesin.
yazacak herhangi bir güfte olmadığı için,
güzel söz iktibas edelim tam olsun;
"Hakikat Çekirdekleri" namındaki risaleden vecizelerdir.
1 - Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi; ittiba'-ı Kur'andır.
2 - Azametli bahtsız bir kıt'anın, şanlı tali'siz bir devletin, değerli sahibsiz bir kavmin reçetesi; ittihad-ı İslâmdır.
3 - Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele mâlik olmayan kimse, kâinatta dava-yı halk ve iddia-yı icad edemez. Zira herşey, herşeyle bağlıdır.
4 - Haşirde bütün zev-il ervahın ihyası; mevt-âlûd bir nevm ile kışta uyuşmuş bir sineğin baharda ihya ve inşasından kudrete daha ağır olamaz. Zira kudret-i ezeliye zâtiyedir; tegayyür edemez, acz tahallül edemez, avaik tedahül edemez. Onda meratib olamaz, herşey ona nisbeten birdir.
5 - Sivrisineğin gözünü halkeden, Güneşi dahi o halketmiştir.
6 - Pirenin midesini tanzim eden, Manzume-i Şemsiyeyi de o tanzim etmiştir.
7 - Kâinatın te'lifinde öyle bir i'caz var ki; bütün esbab-ı tabiiye farz-ı muhal olarak muktedir birer fâil-i muhtar olsalar, yine kemal-i acz ile o i'caza karşı secde ederek
سُبْحَانَكَ لاَ قُدْرَةَ لَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ diyeceklerdir.
8 - Esbaba tesir-i hakikî verilmemiş; vahdet ve celal, öyle ister. Lâkin mülk cihetinde esbab dest-i kudrete perde olmuştur; izzet ve azamet öyle ister. Tâ nazar-ı zahirde, dest-i kudret mülk cihetindeki umûr-u hasîse ile mübaşir görülmesin.