İdeal Nesil

mihrimah

Well-known member
Tevazu kanatlarını açarak etrafa açılmış, başı yerde, gönlü göklerde bir nesil... Osmanlılığın verdiği rehavetten vazgeçip, maneviyat ikliminden burcu burcu gelen ılıklığı iliklerine kadar duyup bulan, doyan ve coşan bir nesil... Planların, tuzakların her türlüsüne rağmen çekinmeden yürüyen, ilerleyen bir nesil… Musibetlerin her çeşidine, hakaretlerin her şekline, bütün zorluklara aldırmadan göğsünü geren bir nesil… Coşkunluğun, aşk ve heyecanın zirvesinde, toslamaları geri iten, müdahaleleri püskürten, dinamik, enerjik bir nesil.

Davası uğrunda her türlü riske katlanıp, meşakkatleri göz önüne alan, setler ve engebeler karşısında moralinden ve maneviyatından en ufak bir şey kaybetmeyerek sarsılma, çözülme bilmeyen bir nesil… İnsanlığın kurtuluşu adına verdiği kavgada her çeşit ızdırap ve çileyi yudumlayan, her türlü sıkıntıyı hazmederek yaftaları, kulpları gülerek karşılayan bir nesil…

Hakk’ın yolunda mesafe, uzaklık nedir bilmeden dere, tepe, dağ, bayır demeden ilerleyen; Afrika’yı fetheden büyük Fatih Ukbe Bin Amir gibi. Fas’ta karşısında okyanusu bulunca fetih aşk ve heyecanıyla irkilmeden atını denize sürerek; «Ya Rabbi! Şu deryalar karşıma çıkmasaydı adını deniz aşırı yerlere de götürecektim.» diye haykıran coşkun bir nesil. Yolunda ömrünü tüketip hayatını verdiği davanın bayraklaşması, Allah’ın adının duyurulması uğruna Uzak Doğu’lara, Filipinlere kadar giden İbrahim Reşit gibi yuvasından ayrılırken ailesini, evlatlarını bağrına basarak, «Ben Hakkı neşre gidiyorum, belki bir daha dönemem evlatlarım.» diye sıcak yuvasına elveda diyen, gurbeti seçen fedakâr bir nesil...

Asrın korkunç ve dehşetli enkazını temizlemek için hayatını vakfeden, gördüğü tablo karşısında, «Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de ayağım ona çarpmış, ne ehemmiyeti var? 0 müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler Dar görüşler!» diyerek, her türlü zorluğu hafife alan ve küçümseyen, neslin mönü mimarının yolunda yürümeye azmetmiş bir nesil... Topyekun bir milletin imanının heder edildiğini görüp içi yanarcasına bir yakarış ve bir çırpınışla, «Gözümde ne cennet sevdası var, ne cehennem korkusu!.. Kitabımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Fakat milletimin imanını selamette görürsem, cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül gülistan olur.» diye feryadın en acıklı nidasıyla bin türlü dert ve yaraların içinde dolaşıp durduğu, nesillere ruh vermek, insanlığın manevi hayatını yaşatmak için yaşayan bir nesil… Neslinin kurtuluşu adına yepyeni bir dünyanın eşiğinde, «yaşama aşkını bırakıp, yaşatma zevkine gönül veren, sabırlı ve azimli, lakin gösterişsiz ve nümayişsiz» yol alan bir nesil... «Yolunda yürüyeceksem yaşat, yok sapacak, yalpalayacaksam yaşatma» diye gönlü inleyen, ruhu sızlayan bir nesil…

En ağır tahrik Ve tazyikler karşısında bile sarsıntı geçirmeden, aleyhinde işleyen tezgâh ve dönen dolaplara aldırmadan, top güllesi sedasıyla başlarında patlarcasına, «Başımda saçlarım adedince başlarım bulunsa, her gün biri kesilse, Hakk’a feda olan bu baş haksızlığa boyun eğmeyecektir» kükreyişiyle tuzakçıları şaşkına çeviren canlı, kanlı, kararlı bir nesil…

Gaye ve hedefe ulaşmak için önüne gelen her virajı alan, her dönemeci geçen, her zikzağı aşan; ölüme sevinerek, gülerek giden ve sadece ruhunda insanlığın ızdırabını duyan cefakâr nesil... Ruhu muzdarip, gönlü mahzun nesil... Gözü yaşlı, sinesi dağ-dar nesil... İçinde bin türlü inişler ve çıkışlar, binlerce sızıntılar bulunan nesil... Kendi huzuru için değil de, milletinin, neslinin huzuru için yaşayan nesil... Öz yurdunda, öz vatanında, öz yuvasında garip, sılada gurbeti tadan nesil... Garip davanın garipler ordusunun mensubu nesil.

Allah’ın tebcil, kâinatın fahrinin tebşir ettiği nesil… Sana binlerce selam var... Yolunda kurban olmayı göze almış binlerce can var. Âleme seninle huzur gelecek, bunalmış gönüller seninle durulacak, seninle aydınlanacak. Herkes seninle mesut olacak. İnsanlık seninle kurtulacak.


N. SUNGUR




 
Üst