İbadet Nedir?

  • Konbuyu başlatan msp1955
  • Başlangıç tarihi
M

msp1955

Misafir
İbadet, Allah'a tazim ve saygı göstermek ve onun bize verdiği sayısız nimetlere karşı şükran borcunu yerine getirmektir.
NİÇİN İBADET EDİYORUZ?
Bizi yoktan var eden ve yaşatan Allah'tır. Yüce Allah; Vücudumuzu, gören gözler, işiten kulaklar ve konuşan dil gibi mükemmel organlarla donattı. Diğer canlılardan farklı olarak bize akıl verdi ve varlıklar arasında seçkin bir duruma yükseltti. Bunlardan başka, yaşayabilmemiz için teneffüs ettiğimiz havadan, içtiğimiz suya kadar sayısız nimetler verdi.
Ayrıca bizi yalnız bırakmadı, Peygamberler ve kitaplar göndererek dünyada ve ahirette mutlu olmanın yollarını gösterdi. Bütün bu iyiliklere karşılık Allah bizden kendisini tanımamızı ve ona ibadet etmemizi istemektedir. Şöyle bir düşünelim: Çok iyiliğini gördüğümüz bir büyüğümüze karşı saygı gösterir iyiliklerine teşekkür ederiz. Bize bir görev verse seve seve yaparız değil mi?
Öyle ise, bizi yoktan var eden ve sayılamayacak kadar nimetler veren Yüce Allah'a karşı teşekkür etmek ve emrettiği ibadetleri seve seve yapmak gerekmez mi? Elbette gerekir.
Yaradılışımızın gayesi Allah'ı tanımak ve ona ibadet etmektir, ibadet görevlerini yaptığımız takdirde hem Allah'ın verdiği nimetlere karşı teşekkür borcunu yerine getirmiş oluruz, hem de onun sevgisini kazanırız. Eğer biz Allah'a karşı ibadet vazifelerini yerine getirir, onun sevgisini kazanırsak, Allah, bize dünyadaki nimetlerinden çok daha fazlasını ahirette verecek ve bizi cennette sonsuz mutluluğa kavuşturacaktır.


mehmet selim polat


 
M

msp1955

Misafir
Ben size teşekkür ederim.

Hayat bu işte

((Ana Rahminden Geldik Pazara.
Bir Kefen Aldık Döndük Mezara.))

Hayatın Tamamı İbadet Olmalı.
Öyle Değilmi?.
 

guftepira

Well-known member
msp1955 kardeşim,

ibadet kelimesinin kökeni hakkında bir fikriniz varmıdır, ben bu hususu merak etmekteyim. kök olarak nerden gelmektedir neyi ifade etmektedir.. malumatınız var ise paylaşabilirmisiniz?

selametle.
 
M

msp1955

Misafir
Ma'bud'a nisbeten Abd.
Ma'bud=Allah
Abd=Kul

Ma'bud=İbadet edilen,saygı duyulan,
tapılan,Yaratıcı,sahip 99 sıfat.

Allah Zati isimdir,Diğerleri Allahın sıfatıdır,Özelliğidir.
Abd=İbadet eden,saygı duyan,sahibine köle olan,Rabbini atnıyan tazim ve tanıyan,iman eden vs.
Abdiyyet yüce bir makamdır.

Mevlana diyorki:
men bende-i azadem bende şudem bende şudem bende şud=Ben hürriyeti verilmiş bir kulum, ben kul oldum,ben kul oldum, ben kuloldum.

Mevlana kulluğuyla,köleliğiyle öğünmüştür.

Allaha kul yani köle,yani abd olmayan,mahlıkata kul olur,onun kölesi olur.

Öyle ise biz sadece Allaha'a ibadet ederiz,ona sığınırız,ondan yardım isteriz,aksi takdirde şirke girer,mahlukata tapmış,dalalete düşmüş oluruz.
Öyle değilmi?.
 

guftepira

Well-known member
kardeşim ne güzel bir iktibasda bulunduz .. allah bize kulum dese, bizde mevlana gibi vecde gelip bende şudem demezmiyiz ..
o gün için ümit vaarız ..

rabbimiz biricik gönüllerimizin fatihi, rebab sesinin fuadımızı kavurduğu, mevlana hazretlerine rahmet eylesin.. huşu ile ondanda ders alabilmeyi bu gönüllere hediye buyursun.

peki o vakit sözlerini yazalım tam olsun inşallah


مَنْ بَنْدَه شُدَمْ بَنْدَه شُدَمْ بَنْدَه شُدَمْ مَنْ بَنْدَه بَخِدْمَتِ تُوسَرْ اَفْكَنْدَه شُدَمْهَرْ
هَرْ بَنْدَه كِه آزَادْ شَوَدْ شَادْ شَـوَدْ مَنْ شَـادْ اَزْ آنَمْ كِه تُرَا بَنْدَه شُـدَمْ


Ben kul oldum, kul oldum, kul oldum!
Ben Sana hizmette iki büklüm oldum

(Kulluk vazifemi hakkıyla ifa edemedim, mahcup oldum, başımı önüme eğdim.)


Her köle âzâd edilince sevinir, şâd olur.
Ben ise Sana kul oldum diye seviniyorum.


(İzinin tozuna yüz sürebildiğim için şâd ve mesrûrum.)

vesselam ..



 

Nûrolog

Well-known member
Dergâh-ı İlâhîde abd, kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp, kemâl-i Rubûbiyetin ve kudret-i Samedâniyenin ve rahmet-i İlâhiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir.
Yani, Rubûbiyetin saltanatı, nasıl ki ubûdiyeti ve itaati ister; Rubûbiyetin kudsiyeti, pâklığı dahi ister ki, abd, kendi kusurunu görüp istiğfar ile ve Rabbini bütün nekâisten pâk ve müberrâ ve ehl-i dalâletin efkâr-ı bâtılasından münezzeh ve muallâ ve kâinatın bütün kusurâtından mukaddes ve muarrâ olduğunu tesbih ile, "SübhanAllah" -1- ile ilân etsin.
Hem de, Rubûbiyetin kemâl-i kudreti dahi ister ki, abd, kendi zaafını ve mahlûkatın aczini görmekle, kudret-i Samedâniyenin azamet-i âsârına karşı istihsan ve hayret içinde " Allahu Ekber" -2- deyip, huzû ile rükûa gidip, Ona ilticâ ve tevekkül etsin.
Hem, Rubûbiyetin nihayetsiz hazîne-i rahmeti de ister ki, abd, kendi ihtiyacını ve bütün mahlûkatın fakr ve ihtiyacâtını suâl ve duâ lisâniyle izhâr ve Rabbinin ihsan ve in'âmâtını şükür ve senâ ile ve "Elhamdulillah" -3- ile ilân etsin.
Demek, namazın ef'âl ve akvâli, bu mânâları tazammun ediyor ve bunlar için taraf-ı İlâhîden vaz' edilmişler.

İlgili Risale : Sözler | 45
 

Nûrolog

Well-known member
İbadet, sonsuz yolculuğun zahiresi, ruhun istinadgahı, kalbin cilasıdır. Ne zaman bir ilahî emir varid olmuşsa, bu emri fertlerin gönül rızası ile karşılaması için ibadet, kalplerin anahtarı olmuştur. Bunun için Allahü Zülcelal, Efendimizin omzuna bu yüce ve ağır vazifeyi yüklerken: "Ey esvabına bürünen (habibim)! Gecenin birazı hariç olmak üzere kalk. Gecenin yarısı miktarınca yahut ondan birazını eksilt. Yahut üzerine ekle. Kur'an'ı da açık açık, tane tane oku." buyurdu. Bu ağır yüke, meşakkatli işe ve azametli cihad devresine hazırlık, geceleri ihya etmek, Kur'an okumakla başlamıştı...
İbadet kalpleri açar. Allah'la kul arasındaki bağı kuvvetlendirir; işi kolaylaştırır; gönüllere nur yağdırır; ruhlara sükunet ve huzur verir. İbadet bir kurtuluş helvasıdır. O bir mennü selvadır.
 
M

msp1955

Misafir
Allah ibadetlerimizi kabul etsin.
Kur'anın her emrine uymak ibadettir..
İbadet,
fikir,şükür ve zikirdir.
En makbulü,Dinin direği olan namazdır.
Allah cc Abidlerden eylesin.
Selamün aleykum.
 
M

msp1955

Misafir
İslamı yaşamak,dil ve Lisani haliyle Dua etmektir,nimet verene teşekkür etmektir,Allahın emirlerine teslim olmaktır.İmansız,islam ehli necat olmadığı gibi,islamsız imanda ehli necat değildir,kişi tehlikede demektir.Rüzgarlı bir havada kandilin sönmemesi için bir cam koruyucuya ihtiyaç vardır.
Nasıl ki,kişi bir kez yemek yemek ile ebedi tok olarak kalamıyorsa,sürekli olarak yemek yeme ihtiyacı varsa,Kişininde bir kez Kelime-i tevhid getirmekle iş bitmiyor,sürekli ve hergün Zikir ve ibadetle iştigal etmek gerek.
selam ve dualarımla.
 
Üst