sen

Eyvàh!

Well-known member
dlkagac_.png



sen : inceldikçe kabalaşan bir yığının ortasında kalmış …
sen : kalabalıklaştıkça yalnızlaşan mekanlarda durmuş ...

sen : hakettikçe kaybeden bir yenilginin çocuğu olmuşsun sanırım …


kalbin ayazda, yüzün hüzünde, saçların rüzgarda dağılmış, ellerin hep üşümüş mü?

sıcak kelimelerin özlemiyle daha kaç yalancı bahardan geçeceksin bilmiyorum…
bu yalnızlık elinden tutarak nereye, hangi diyarlara atacak seni ?

bu gürültünün içinde kendi sesini dinlemek ;
bu kalabalıkların içinde yalnız kalabilmek ,
kendi kendine ağlamak belki …

sarmaktan aciz olduğum yaraların var dostum…
acıyan yanlarınla karşımda durup bana baktığında aynı huzurla yastığıma koyamıyorum başımı …

bir dilek ağacı olsaydım;


sadece senin dileklerin asılı olsun isterdim dallarımda…


dedim ya; daha içten cümleleri hakediyorsun ama ben bir kekemeyim işte….

elimden gelen bu…

bana her daim umutla ayakta durabilmeyi, yalnız ama ulu çınar ağaçlarını ,
hüzünle bestelenmiş en güzel şarkıları hatırlattığın için;





bu kadar muhabbet dolu durduğun ve kalbinin sesini dinlediği
anlarda insanın ne kadar az pişmanlık duyduğunu, aşkın imkansız olsa da bazen nasıl umud edilebildiğini gösterdiğin için sağolasın …..

baharın seni beklediğini düşünüp gülümsüyorum ….

en güzel çiçeklerin senin yakanda durduğunu ve solmadığını düşünüp …

ellerinin kalbin kadar sıcak kalacağı,

artık üşümeyeceğini,

mutluluğun yakandan düşmeyeceği,

huzurun bacandan dolana dolana göğe yükseldiği bir evin olacağını,

sevgiyle dolu sabahlara uyanacağını

umut ediyorum ……

çünkü elimden bundan fazlası gelmiyor …


keşke bir dilek ağacı olsaydım ;


dallarımda sadece senin umutların ,


dursaydım bir yol kenarında öylece …
...
..
.
F.K.



 
Üst