hac ile ilgili merak edilen herşey.

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]HAC NEDİR ?[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac, İslâm’ın beş esasından birisidir. Hem malî ve hem de bedenî bir ibadettir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac, kelime olarak, "yönelmek, kasdetmek, bir kimseyi ya da bir yeri çokça ziyaret etmek" anlamlarına gelir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Dini bir terim olarak hac, "Belirli bir zamanda usulüne uygun olarak ihrama girdikten sonra Arafat’ta vakfe yapmak, Kâbe’yi tavaf ederek ziyaret etmek ve diğer bazı dini görevleri yerine getirmek" suretiyle yapılan ibadeti ifade eder. Bu ibadeti yerine getirene hacı denir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac, hicretin IX. yılında farz kılınmıştır. Haccın farz olduğu hükmü, Kur’an ve Sünnette bildirilmiştir. Bu konuda tüm müslümanlar görüş birliği içerisindedirler. Kur’an-ı Kerîm’de, "Gitmeye gücü yetenlerin Kâbe’yi haccetmeleri insanlar üzerinde Allah’ın bir hakkıdır."(1) buyurulmuştur. Hz. Peygamber de, “İslâm beş temel esas üzerine kurulmuştur. Bunlar, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın peygamberi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.”(2) buyurmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac, bilindiği şekliyle Hz.İbrahim’e kadar uzanan bir ibadettir. Kur’an ve hadisler bize, Hz.İbrahim’in haccından, insanları hacca çağırmasından bahsetmekte, (Hac 22/27-28) Kâbe’nin ve hac menasikinin tarihçesine işaret etmektedir.[/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif][1][/FONT][FONT=Arial, Helvetica, sans-serif] Al-i İmran Sûresi, ayet: 97
[2] Buhari, İman, 2; Müslim, İman, 5
[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac Kimlere Farzdır ?[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Erkek olsun, kadın olsun şartlarını taşıyan her müslümana, ömründe bir defa haccetmek farzdır. Üzerine hac farz olan kimse, bu ibadeti geciktirmeden bir an önce yerine getirmelidir. Üzerine farz olduğu halde bir takım gerekçelerle bu önemli ibadeti yerine getirmeyip ileri yaşlara ertelemek dinen uygun değildir. Bu şekilde haccını erteleyip daha sonra bizzat hac yapamayacak duruma düşen kimse, yerine bedel (vekil) göndermek zorunda kalır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bir kimsenin hac ibadetiyle yükümlü sayılması için; müslüman, akıllı, erginlik çağına ulaşmış, hür, hac için yeterli malî imkâna sahip ve bu ibadeti yerine getirecek vakte erişmiş olması şarttır. Bu şartlardan birini taşımayan kimseye hac farz olmaz. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kendisine hac farz olan kimsenin, haccını bizzat eda etmekle yükümlü sayılması için de, sağlıklı olması, tutukluluk veya yurtdışına çıkma yasağı gibi bir engelinin bulunmaması ve yolun güvenli olması şarttır. Ayrıca boşanma veya ölüm iddeti beklemekte olan kadının, beklemesi gereken süreyi tamamlamış olması lazımdır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac yolculuğuna katlanamayacak, ya da fiilen haccedemeyecek derecede hasta olanlar ile, yaşlılar, tutuklular, yurtdışına çıkışları yasaklanmış olanlar ve iddet beklemekte olan kadınlar, hac kendilerine farz olsa bile, eda ile yükümlü değildirler. Bu durumda olanlar şartları oluştuğu takdirde bizzat haccederler.[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Haccın Fazileti[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Dünya ve ahiret hayatı açısından önemli bir dönüm noktası olan hac, samimi ve ihlâslı bir şekilde yerine getirildiği zaman, müslümanı günahlarından arındırır, onun Allah katındaki derecesini yükseltir, cenneti kazanmasına vesile olur ve kişiyi ahlâken olgunlaştırır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Gücü yetenlerin farz olarak ömürlerinde bir defa yapacakları bu ibadetin fazileti gerçekten büyüktür. “Kim Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan sakınır ve günahlara sapmazsa – kul hakları hariç - annesinin onu doğurduğu günkü gibi günahlardan arınmış olarak döner” (3) hadisi şerifi, haccın ne derece faziletli bir ibadet olduğunu anlatmaya yeter. Bununla birlikte haccın fazileti konusunda birkaç hadis-i şerif daha zikretmek yararlı olacaktır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Peygamber Efendimiz (S.A.S.) şöyle buyurmuştur: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Makbul haccın karşılığı Cennetten başka bir şey değildir. Umre de diğer bir umre ile arasındaki günahları siler."(4) [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Amellerin hangisi daha faziletlidir? şeklindeki bir soruya Peygamberimiz: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Allah ve Rasûlüne iman" şeklinde cevap vermiş; sonra hangisi ? diye sorulunca; [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Allah yolunda cihad" buyurmuş, sonra hangisi? denince; [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Makbul hac" diye cevap vermiştir.(5)[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacceden kimselerin Allah katındaki değeri çok yüksektir. Bu sebeple Yüce Allah onların içtenlikle yapacakları duaları geri çevirmez. Peygamber Efendimiz; [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Haccedenler ve umre yapanlar Allah’ın misafirleridir. Kendisine dua ederlerse, dualarını kabul eder, Bağışlanma dilerlerse onları bağışlar"(6) buyurmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Konuyla ilgili bir diğer hadis-i şerif de şöyledir: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Hac ve umreyi art arda yapınız. Çünkü bu ikisi, körüğün demir, altın ve gümüşün pasını giderdiği gibi fakirliği ve günahları yok eder."(7) [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bir hadis-i şerifte de hac ve umre normalde gaza yoluyla yapılan cihada katılmayan yaşlılar, küçükler, güçsüzler ve kadınların cihadı olarak nitelendirilmiştir (8) ki, bu da haccın ne derece faziletli bir ibadet olduğunu göstermektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yüce Allah’ın kullarını en çok affettiği gün olan Arafe gününde (9) saçı başı dağılmış, toza toprağa belenmiş bir vaziyette el açıp Allah’a yalvaran kullarını Cenab-ı Hak mutlaka affeder. Önemli olan böylesine üstün bir ibadeti, gereği gibi yerine getirerek onun faziletinden yararlanmaktır.[/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif][3] Buhari, Hac, 4
[4] Nesai, Menasik,3-5 (5/112,115); Müslim,Hac, 437(Hadis no:1349); İbn-i Mace, Menasik, 3 (Hadis No: 2888)
[5] Buhari, Hac, 4; Nesai, Menasik, 4 (5/113)
[6] İbn-i Mace, Menasik, 5 (Hadis no: 2892)
[7] Tirmizi, Hac, 2 (Hadis No: 810); Nesai, Menasik, 6 (5/115); İbn-i Mace, Menasik, 3 (Hadis No: 2887)
[8] Nesai, Menasik, 4 (5/114)
[9] Müslim, Hac, 79 (Hadis No: 1348)
[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Haccın Hikmetleri[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Allah’ın emrettiği her şeyde şüphesiz insanların dünya ve ahiret hayatı için pek çok hikmetler vardır. Bu şaşmaz gerçeğe göre haccın da pek çok hikmetleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Her insan yaratılışı gereği Yüce Allah’a karşı kulluğunu ortaya koymak ihtiyacındadır. Hac, kula, en belirgin bir şekilde Yüce Allah karşısında aczini ortaya koyma, kulluğunu ifade etme ve onun verdiği nimetlere şükretme imkanı veren bir ibadettir. Çünkü hacı, mal, mülk, makam ve mevki gibi dünyevi unsurlardan sıyrılarak Allah’a yönelir. Sonsuz güç ve kudret sahibinin karşısında teslimiyetini ve bağlılığını ifade eder. Bu durum kendisine Allah’a kul olma zevkini tattırır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac; renk, dil, ırk, ülke, kültür, makam ve mevki farkı gözetmeksizin aynı amaç ve gayeleri taşıyan milyonlarca müslümanı bir araya getirerek eşitlik ve kardeşliğin çok canlı bir tablosunu oluşturur. Bu, lafta kalan kuru bir iddiadan ibaret değildir. Zenginiyle, fakiriyle, güçlüsüyle, güçsüzüyle bütün hacılar aynı kıyafetler içinde, aynı mahrumiyetleri yaşayarak, aynı güçlüklere katlanarak, aynı şartlarda hareket ederek fiili bir eşitlik ve kardeşlik eğitiminden geçerler. Trilyonlara hükmeden bir zenginle geçimini zor karşılayan bir fakire aynı kıyafet içinde Arafat’ta beraberce el açıp dua ettiren ve Kâbe’nin etrafında yan yana tavaf ettiren hac ibadeti, insanlara makam, mevki, mal mülkle böbürlenmemeyi, İslâm kardeşliği içinde tanışıp kaynaşmayı ve mahşeri unutmamayı öğretir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İslâm Dininin doğup yayıldığı, vahyin indiği, Hz. Peygamber ve Ashabının bin bir güçlük ve sıkıntılar içinde mücadeleler verdiği ve Hz. Adem’den beri bazı peygamberlerin uğrak yeri olmuş kutsal toprakları görmek, müminlerin dini duygularını güçlendirir, İslâm’a bağlılıklarını artırır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Dünyanın dört bir tarafından gelen, renkleri, dilleri, ülkeleri ve kültürleri farklı, fakat hedef ve gayeleri aynı binlerce müslümanın birbirleriyle kaynaşması ve görüşmesi sağlanmış olur. Bu durum müslümanların birbiriyle irtibat kurmalarına, birbirlerinin dertlerinden haberdar olmalarına ve hatta ticari bağlantılar kurmalarına imkan sağlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac ibadetiyle müslüman, Yüce Allah’ın kendisine lütfettiği sağlık, yetenek, mal ve mülk gibi dünyevi nimetlerin şükrünü eda etmiş olur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac yapan müslümanlar sabır, tahammül, sıkıntılara katlanma, güçlüklere göğüs gerebilme, büyük kalabalıklarla aynı anda hareket ederek aynı şeyleri yapabilme, yardımlaşma, dayanışma ve belli kurallara adapte olabilme... gibi ahlaki özelliklerini geliştirirler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac, müslümanlarda ömür boyu silinmeyecek derin hatıralar bırakır. Bu hatıralar; müminin hacdan sonraki yaşamında istikametini kaybetmemesine hizmet eder. Hac, müminin hayatında adeta bir dönüm noktası oluşturur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arafat gibi mahşerin örneğini oluşturan bir yerde Allah’a el açıp yalvaran ve günahlarından sıyrılan bir müslüman bir daha kolay kolay eski işlediği günahlara dönmek istemez. Bu yönüyle hac, günahkar müslümanlar için bir arındırma ve iyileştirme işlemi görür. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac sayesinde müslümanlar arasında güzel etkileşimler meydana gelir. Müminler birbirlerinden güzel hasletler alırlar. Fikirlerinde müspet anlamda önemli değişmeler olur. İnsanları birbirinden uzaklaştıran ırkçılık gibi olumsuz düşüncelerin törpülenmesi sağlanır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kısaca haccın, başka ibadetlerde olmayan kendine özgü pek çok hikmetleri, ahlâkî, sosyal, ekonomik ve psikolojik yararları vardır. Yukarıda yalnızca bunlardan bazıları zikredilebilmiştir.[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]UMRE NEDİR ? [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Umre, belirli bir vakte bağlı olmaksızın usulüne göre ihrama girdikten sonra, tavaf ederek Kâbe’yi ziyaret etmek ve diğer bazı dini görevleri yerine getirmek suretiyle yapılan ibadettir.[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacca "Hacc-ı Ekber" (büyük hac), umreye de "Hacc-ı Asgar" (küçük hac) denir.[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kâbe[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Haccın sebebi ve namazlarda kıblegâhımız olan Kâbe, yeryüzünde alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk binadır. Allah’ın emriyle Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından Mekke’de yapılmıştır.(11) [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Mescid-i Haram" denilen mabedin ortasında bulunan Kâbe, kuzeydoğu duvarı 12.63; kuzeybatı duvarı 11.03; güneybatı duvarı 13.10; güneydoğu duvarı 11.22 ve yüksekliği 13 m olan 145 m2 alan üzerine kurulmuş taş bir binadır. Üzeri siyah bir örtü ile örtülüdür. Örtüsü her sene hac mevsiminde yenilenmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kâbe’nin köşeleri yaklaşık olarak dört ana yönü gösterir. Köşelerden her birinin ayrı ismi vardır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Doğu köşesine "Hacer-i Esved" veya "Şarki", kuzey köşesine "Irakî", batı köşesine "Şâmî" ve güney köşesine de "Yemânî" denir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Hacer-i Esved", Kâbe’nin doğu köşesinde yerden 1.5 m yükseklikte bulunmaktadır. "Hacer-i Esved" siyah taş demektir. Hz. İbrahim tarafından tavafa başlanacak yere işaret olmak üzere konulmuştur. Başlangıçta çevresi 18-19 cm olan bu taş, çeşitli yıkımlar sebebiyle birkaç defa kırılmıştır. Şimdi, ilk olarak konulduğu köşede, gümüş muhafazalı kurşun içine gömülü yedi parça halinde bulunmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kâbe’nin, kuzeydoğu duvarında (Hacer-i Esved ile Irakî köşeleri arasında) Hacer-i Esved köşesine yakın ve yerden 1.97 m kadar yükseklikte bulunan altın kaplı bir kapısı vardır. Kapı 1.8 x 3.5 m boyutlarındadır. Kapı ile Hacer-i Esved köşesi arasında kalan bölüme "Mültezem" denir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kâbe’nin kuzeybatı duvarının (Irakî ile Şamî köşelerinin) karşısında, yerden 1.25 m yükseklikte yarım daire şeklinde bir duvar bulunur. Bu duvara "Hatim" denir. Tavaf bu duvarın dışından yapılır. Bu duvar ile Kâbe arasında kalan boşluğa da "Hicr-i Kâbe", "Hicr-i İsmail" veya "Hatîra" denir. Bu boşlukta Kâbe’ye yönelerek namaz kılınabilir, dua edilebilir. Ancak Kâbe’ye yönelindiği gibi buraya yönelip namaz kılınmaz. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kâbe’nin "Hatîm"’e bakan duvarının üst ortasında altından yapılmış bir oluk bulunmaktadır. Halk arasında "Altın Oluk" diye bilinen bu oluğa "Mizab-ı Kâbe" denir.[/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif][11] Bkz. Al-i İmran sûresi, ayet: 96; Bakara sûresi, ayet:127[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Mescid-i Haram[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Mescid-i Haram", Mekke’de ortasında Kâbe’nin bulunduğu büyük bir mabettir. Buna "Harem-i Şerif" de denir. Mescid-i Haram, Hz. Peygamber döneminde, Kâbe’nin etrafındaki küçük bir alandan ibaret iken ilk olarak Hz. Ömer tarafından genişletilmiş ve etrafı bir duvarla çevrilmiştir. Daha sonraları Mescid-i Haram günümüze kadar pek çok defa genişletilmiştir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bugün Mescid-i Haram, yüz binlerce insanın içinde ibadet edebileceği genişlikte bir alana sahiptir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Mescid-i Haram’ın içinde, Kâbe’den başka "Makam-ı İbrahim" ve "Zemzem" kuyusu bulunmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Makam-ı İbrahim", yaygın görüşe göre, Hz. İbrahim’in Kâbe’yi inşa ederken iskele olarak kullandığı ya da insanları hacca çağırırken üzerine çıktığı taşın bulunduğu yerdir. Burası "Kâbe Kapısı" nın bulunduğu duvarın karşısında Kâbe’ye yakın bir yerde bulunmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Zemzem", Allah’ın Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail’e ihsan ettiği suyun adıdır. Zemzem suyunun ortaya çıkışı şöyle olmuştur: Hz. İbrahim, Allah’ın emriyle eşi Hacer ve süt emmekte olan oğlu İsmail’i zemzemin bugünkü yerinde bulunan büyük bir ağacın altına yerleştirmişti. O sırada Kâbe yapılmamış ve Mekke şehri kurulmamıştı. Etrafta ne bir insan, ne su, ne de bir hayat belirtisi vardı. Bu şartlar altında yaşamaya devam eden Hacer, nihayet su ve yiyeceği bitince çaresiz kalmış, bir can yoldaşı görebilmek ve birkaç yudum su bulabilmek umuduyla önce "Safa Tepesi" ne, sonra da "Merve Tepesi" ne çıkmış ve bunu yedi defa tekrarlamış.(12) Merve Tepesi’ne son gelişinde oğlunu bıraktığı taraftan bir ses duymuş. Oğlunun yanına geldiğinde orada Cebrâil tarafından zemzem suyunun çıkarılmış olduğunu görmüş. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yeryüzündeki suların en üstünü olan "Zemzem", halen Kâbe’nin 20 m. kadar doğusunda, "Makam-ı İbrahim" e yakın bir yerde bulunan kuyudan çıkmaktadır. Bu kuyu tavaf alanının altındadır. Kuyuya biri bayanlara diğeri erkeklere ait olmak üzere iki ayrı yerden merdivenlerle inilmektedir. Zemzem suyu, içildiği gibi abdest ve gusülde de kullanılabilir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hz. Peygamber zemzem hakkında şöyle buyurmuştur: "Zemzem hangi niyet için içilirse o niyet içindir."(13) Bu itibarla zemzem içerken dilek ve niyeti belirterek içmek uygundur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Zemzem içerken, "Allah’ım! Senden yararlı ilim, bol rızık ve her türlü dert için şifa istiyorum." diye dua edilir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Mescid-i Haram, yeryüzündeki tüm mescidlerden üstündür. Burada kılınan namaz da diğer mescidlerde kılınan namazlardan fazilet bakımından kat kat üstündür.(14)[/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif][12] Hac ve umrede Safa ile Merve arasında sa'y edilmesi, Hz. Hacer'in bu hatırasının anılmasıdır
[13] İbn-i Mace, Menasik, 78- (Hadis No: 3062)
[14] Bkz. İbn-i Mace, Sünen, I/450 (Hadis No:1406)
[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]HACCA HAZIRLIK[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Farz olarak ömürde bir defa yerine getirilmekte olan hac, günahlardan arınmak için önemli bir fırsattır. Bu fırsattan gereği gibi yararlanmak için hacca ruhen ve bedenen çok iyi hazırlanmak gerekir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ruhi hazırlıkların başında ihlâslı olmak gelir. Çünkü ihlâs amellerin özüdür. Allah’ın rızası ihlâs ile kazanılır. İhlâssız olarak yapılacak bir hac, her ne kadar kişiyi hac yükümlülüğünden kurtarsa da, kendisinden beklenen yararları sağlayamaz. Hz Peygamber; [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Şüphesiz, Allah sadece kendisi için ve sırf kendisinin rızası gözetilerek yapılan amelleri kabul eder."(A) buyurmaktadır. Bu sebeple hacca gitmeye karar veren müslüman, kesinlikle gösterişten, hac ibadeti vasıtasıyla bir takım kimselerin yanında itibar kazanma ya da övülme gibi kaygılardan uzak kalmalıdır. Bütün varlığı ile Allah’ın rızasını kazanmaya yönelmelidir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacı adayı, yaşantısındaki İslâm’a aykırı unsurlardan kurtulmaya ve bunlara hayatında asla yer vermemeye içtenlikle azmetmelidir. Çünkü insanı, annesinden doğduğu günkü gibi günahlardan arındıran bir ibadetle haramlardan sıyrılamayan bir müslümanın başka türlü bunlardan kurtulması çok zordur. Bu itibarla hacı adayı, yaşamına çeki düzen vermeli, İslâm’a aykırı unsurlardan arınma gayreti içine girmelidir. Böyle bir gayret içine girene Allah mutlaka yardım edecektir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacı adayı, yola çıkmadan önce akraba, komşu, eş ve dostlarını ziyaret etmelidir. Üzerinde hakkı olanlar varsa mutlaka onların haklarını ödemeli, küs olanlarla barışmalıdır. Kısaca kutsal topraklarda düşüncesini olumsuz yönde meşgul ve iç dünyasını rahatsız edecek durumlardan sıyrılmalıdır. [/FONT]
Hac yapmaya karar veren müslüman, bir taraftan böyle iç dünyasında hacca hazırlanırken diğer taraftan, bu önemli ibadeti eksiksiz yapabilmek için hacla ilgili gerekli bilgileri öğrenmeye gayret etmelidir. Müftülüklerce düzenlenen hac, sağlık ve yolculukla ilgili her türlü bilgilerin verildiği Hacı Adayları Eğitim Seminerlerine mutlaka katılmalıdır. Hacla ilgili olarak kendisine sunulan kitap, broşür ve benzeri yayınları dikkatle okumalıdır.
A)Nesai, Sünen, Cihad 24; Ahmet b. Hanbel, Müsned, IV/126
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]HAC YOLCULUĞU[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bilindiği gibi hac yolculuğu hava yoluyla yapılmaktadır. Uçuş programları, hacılarımızın bir kısmı önce Medine, bir kısmı da Mekke’ye gidecek şekilde planlanır. Uçuşlar ülkemizin çeşitli noktalarından gerçekleştirilir. Hacılarımızı taşıyan uçaklar çoğunlukla Cidde Havalimanına iner. Medine Havalimanına inen uçaklar da vardır. Ancak bunlar az sayıda ve Suud Hava Yollarına ait uçaklardır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac yolculuğu uzun ve kendine özgü zorlukları olan bir yolculuktur. Diyanet İşleri Başkanlığı’nca, hac farizasını yerine getirmek üzere Suudi Arabistan’a gidecek hacılarımızın bu yolculuklarını her çeşit çıkardan uzak, sağlık ve güvenlik şartları içinde yapmalarını sağlamak için, her türlü tedbirler alınmaktadır. Ancak seyahat esnasında sıkıntılarla karşılaşmamaları için hacı adaylarımızın dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Her hacı adayının bunlara uyması önem arz etmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacı adayının yolculuğa başlarken dikkate alması gereken hususlar şöyle sıralanabilir: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacı adayı, her şeyden önce hac yolculuğunun, ticari ya da turistik bir seyahat değil, bir ibadet yolculuğu olduğunu, bu yolda atılan her adımın, çekilen her sıkıntının, bir taraftan kendisine sevap kazandırırken diğer taraftan günahlarını eriteceğini hiçbir zaman aklından çıkarmamalıdır. Bütün varlığıyla bu kutsal yolculuğu en iyi şekilde değerlendirmeye yoğunlaşmalıdır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kafileye katıldıktan sonra kafile başkanı ve din görevlilerinin talimat ve uyarıları doğrultusunda hareket edilmelidir. Kafilenin düzen ve disiplini için bu çok önemlidir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Diyanet İşleri Başkanlığı’nca giyilmesi ön görülen kıyafetler giyilmeli, doğru olarak doldurulmuş olan sağlık künyesi ile Hacı Kimlik Kartı boyuna takılı olmalıdır. Bunların hac sezonu boyunca da devamlı olarak takılı kalması gerekmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Sürekli ilaç kullananlar, beraberlerinde götürmek zorunda oldukları ilaçlar için rapor almalı ve bu rapor yanlarında bulunmalıdır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Menenjit aşısı yapıldığına dair aşı kartlarının da yine hacı adayının üzerinde olması gerekir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kendisine özgü, dikkat edilmesi gereken bir durumu olanlar, bunu kafile görevlilerine çekinmeden söylemelidirler. Hatta bu konuda yakın arkadaşlarını da bilgilendirmelidirler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Eşyaların üzerine kime ait olduğunu gösteren etiket yapıştırılmalıdır. Eşyalar otobüse verilirken ya da otobüsten indirilirken herkes kendisine ait olan eşyayı vermeli veya indirmelidir. Ayrıca eşyaların otobüse verilip verilmediğine dikkat edilmelidir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Havalimanlarında görevli Başkanlık personelinin uyarı ve talimatları dikkate alınmalıdır. Bagajlar bizzat sahipleri tarafından ilgililere teslim edilmeli ve alınacak bagaj fişleri korunmalıdır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İçinde ne olduğu bilinmeyen başkasına ait bir eşya Suudi Arabistan’a götürülmek üzere kabul edilmemelidir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Uçağa binerken, Cidde ya da Medine Havalimanlarında giriş işlemleri yapılırken pasaportun hacı adayının elinde olması gerekir. Bu durumda hacı adayı pasaportunu itina ile muhafaza etmeli, onu istendiğinde kolayca çıkarabilmesi için kendisine verilen pasaport çantasına koymalıdır. Aynı durum ülkeye dönerken de söz konusudur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Gümrük kontrollerinde, başkalarına ait eşyalar sahiplenilmemelidir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kısaca, bir ibadet seyahati olan hac yolculuğunun kendine has sıkıntıları vardır. Bu itibarla sabırlı olmalı, kalp kırmamaya, kimseyi incitmemeye çalışmalı, vicdanını rahatsız edecek tavır ve hareketlerden uzak durmalıdır. Her an bir grup ve kafile içinde olduğunu unutmayarak beşeri münasebet, adap ve görgü kurallarına riayet etmelidir.[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]YOLCULUKTA NAMAZ[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Asli vatanından, dinen sefer sayılacak uzaklıkta bir yere gitmek üzere yola çıkan bir kimse yolculuk esnasında dört rek’atlı farzları ikişer rek’at olarak kılar. Gittiği yerde 15 günden az kalacaksa aynı şekilde dört rek’atlı farzları ikişer rek’at olarak kılar. Gittiği yerde 15 gün veya daha fazla kalmaya karar verirse, namazlarını tam kılar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Buna göre, Arafat’a çıkmadan önce Mekke’de kesintisiz en az 15 gün veya daha fazla kalanlar, mukim sayıldıklarından, gerek Arafat’a çıkmadan önce Mekke’de, gerek Arafat, Mina ve Müzdelife’de ve gerekse Arafat dönüşü Mekke’de kaldıkları süre içinde namazlarını tam olarak kılarlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arafat’a çıkmadan önce Mekke’de 15 günden az kalanlar, misafir sayıldıklarından gerek Arafat’a çıkmadan önce Mekke’de, gerek Arafat, Müzdelife ve Mina’da namazlarını seferi olarak kılarlar. Arafat’tan döndükten sonra Mekke’de 15 gün veya daha fazla kalacak olanlar ise bu süre zarfında namazlarını tam olarak kılarlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Uygulamada Medine ziyareti 15 günden az olduğundan Medine’de namazlar seferî olarak kılınır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Seferî olup da oralarda mukim olan imamlara uyarak namazlarını kılanlar, imamla birlikte namazlarını tam olarak kılarlar.[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]HACCIN EDA ŞEKİLLERİ[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac, hac ayları denilen zaman dilimi içinde yapılan bir ibadettir. Hac ayları Hicrî takvime göre Şevval ve Zilkade ayları ile Zilhicce ayının ilk on günüdür. Hac, bu aylar içinde umresiz de yapılabilir, umre ile birlikte de yapılabilir. Haccın umresiz ya da umre ile birlikte yapılmasına haccın eda şekilleri denir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Haccın eda şekli üçtür:[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]1- İfrad haccı, [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]2- Temettu haccı, [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]3- Kıran haccı. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]1- İfrad Haccı [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İfrad haccı, umresiz yapılan hacdır. Aynı yılın hac ayları içinde, hacdan önce umre yapmaksızın hac niyetiyle ihrama girilir ve yalnızca hac yapılırsa ifrad haccı yapılmış olur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]2- Temettu Haccı [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Temettu haccı, aynı yılın hac ayları içinde önce umre yapıp ihramdan çıktıktan sonra yeniden hac için ihrama girerek yapılan hacdır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Temettu haccı yapacak olanlar, mikat sınırında veya daha önce umreye niyet ederek ihrama girerler. Umre yaptıktan sonra ihramdan çıkarlar. Daha sonra zamanı gelince hac için ihrama girerler. Haclarını eda ettikten sonra ihramdan çıkarlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]3- Kıran Haccı [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kıran haccı, aynı yılın hac ayları içinde umre ve hacca birlikte niyet ederek ikisini aynı ihramla yapmaktır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kıran haccı yapacak olanlar mikat sınırında veya daha önce umre ve haccın her ikisine birden niyet ederek ihrama girerler. Umre yaptıktan sonra ihramdan çıkmazlar, aynı ihramla haccı da eda eder, sonra ihramdan çıkarlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kıran ve temettu haccı yapanların şükür kurbanı kesmeleri vaciptir. İfrad haccı yapanların şükür kurbanı kesmesi gerekmez. [/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]HACCIN YAPILIŞI[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ülkemizden giden hacılar, değişik iklim şartlarında uzun süre ihramda kalmanın doğurduğu zorlukları dikkate alarak genellikle "temettu haccı" yapmayı tercih ederler. Biz de bu durumu göz önünde bulundurarak haccın yapılışını anlatırken, haccın eda şekillerinden "Temettu haccı" nı esas alacağız. Haccın diğer eda şekillerine ise, Temettu haccı ile bunların arasındaki farkları belirterek yetineceğiz. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Şimdi "Temettu haccı" nın nasıl yapılacağını anlatalım: [/FONT]
1) Bir afakî (mikat dışından gelen kimse) ihrama başladığı zaman: "Ya Rabbi! Ben umre yapmak istiyorum, bu umreyi bana kolaylaştır ve onu benden kabul buyur," diye umreye niyet ederek telbiyede bulunur, iki rekât namaz kılar. Diğer işleri de yerine getirir.

2) Mekke'ye girince, usulüne göre umre için Kâbeyi yedi defa tavaf eder. Sonra iki rekât namaz kılar. Daha sonra Safa-Merve arasında sa'y görevini yapar. Arkasından saçlarını traş eder veya kısaltır. Böylece umresini tamamlar.


3) Bu şekilde umresini yapmış olan kimse, ihramdan çıkmış olur. Artık ihrama girmemiş insanlar gibi Mekke'de kalır. Asıl elbiselerini giyer ve mubah olan diğer işleri yapabilir.

4) Umresini yapmış olan bu zat, Mina'ya çıkılacak gün veya daha önce Mekke'de tekrar ihrama girer ve (farz) hacca niyet eder, telbiyede bulunur. Artık yalnız hacca (ifrad hacca) niyet eden kimse gibi, daha önce, yazıldığı üzere hac görevlerinin (menasiki) yerine getirir. Bundan başka Mina'da bir kurban keser.

Bu kurban, hac ile Umreyi bir arada yapmaya başarı kazanmanın bir şükrü yerindedir. Akabe Cemresi taşlandıktan sonra nahr günlerinin birinde kurban kesilir. Bu kurbanı kesmeden önce saçlar traş edilmez veya kısaltılmaz. Bu kurban bir koyun olabileceği gibi, kurban edilecek bir deve veya sığırın yedide biri veya tümü de olabilir. Böyle bir kurban kesmekten aciz ise, Arefe gününde üç gün tamamlanmış olmak üzere oruç tutar. Ayrıca memleketine döndükten sonra veya dilediği bir yerde yedi gün ki, toplam on gün oruç tutması vacib olur.
5) Bu uygulama, Temettü haccında bulunup da beraberinde Hedy (kurbanlık) Mekke'ye götürmemiş veya göndermemiş olan kimseye göredir. Eğer böyle bir kurban bulunursa, yalnız Umreyi yapmakla ihramdan çıkmış olmaz. Umre için tavaf eder, sa'yda bulunur ve terviye gününe (zilhiccenin sekizinci gününe) kadar ihramda kalır. Bunun arkasından hac için niyet ederek ihrama girer. Geri kalan hac işlerini yerine getirmeye devam eder. Kurban Bayramının ilk gününde Akabe taşlarını attıktan onra Kurbanını şükür olarak keser. Ondan sonra saçlarını traş eder veya kısaltır. Artık o anda iki ihramdan çıkmış olur.
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhrama Girmek [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacc yapacak bir kimsenin ilk işi ihrama girmektir. İhrama girmek haccın şartıdır. İhrama girmeden hac yapılamaz. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]A- İhram Nedir ? [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Haccın şartlarından biri olarak ihram, hac ya da umre yapmaya niyet eden kişinin, başka zamanlarda işlemesi mübah olan bazı fiil ve davranışları, belirli bir süre kendisine haram kılması, yasaklamasıdır. Buna "ihrama girme" de denir. İhrama girmiş olmanın gereklerinden biri olarak bürünülen havlu ve benzeri türden dikişsiz kıyafete de halk arasında ihram denmektedir. Ancak "ihram" bu değildir. Usulüne göre ihrama girilmediği sürece söz konusu bu örtülere bürünmekle ihrama girilmiş olunmaz. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]B- İhrama Nasıl Girilir ? [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhrama, "Niyet" ve "Telbiye" ile girilir. "Niyet" ve "Telbiye" ihramın rükünleridir. Bunlar olmadan ihrama girme gerçekleşmez. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]a- Niyet [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Niyet", yapılacak haccın şeklini kalben belirlemektir. Ayrıca lisanen söylenmesi müstehaptır. Burada temettu haccının yapılışı esas alındığına göre niyet umre için yapılacaktır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Şöyle niyet edilir: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Allah’ım umre yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle" [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]b- Telbiye[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif](Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l mülk lâ şerike lek) demektir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Allah’ım! Davetine icabet ediyorum. Emrine boyun eğiyorum. Bütün varlığımla sana teslim oldum. Senin hiçbir ortağın yoktur. Tekrar tekrar davetine icabet ediyorum. Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet senindir mülk de senin... Senin hiçbir ortağın yoktur." [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Böylece niyet edilip telbiye söylenince ihrama girilmiş olur. Ancak ihrama girmeden önce, sünnet ya da müstehap olarak yapılması gereken hususlar vardır. İhrama girerken bunlara da riayet edilmelidir. Buna göre: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhrama girmek isteyen kimse, ön hazırlık olarak tırnaklarını keser. Gerekiyorsa koltuk altı ve kasık kıllarını temizler, saç ve sakal traşı olup bıyıklarını düzeltir. Mümkünse gusleder. Bu gusül temizlik amacıyla yapıldığı için özel durumda olan bayanlar da guslederler. Gusül mümkün olmadığında abdest alır. Varsa güzel koku sürünür. Giymekte olduğu normal giysilerini ve iç çamaşırlarını (atlet ve kilotunu) çıkarıp, sadece "izar" ve "rida" (16) denilen iki parça ihram örtüsüne sarınır. Başını açar, çoraplarını ve ayakkabılarını çıkarır. Terlik ve benzeri şeyler giyer. Bayanlar normal kıyafetlerini değiştirmezler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bundan sonra, kerâhat vakti değilse iki rek’at "ihram namazı"(17) kılar. Namazdan sonra yukarıda belirtildiği şekilde niyet eder. Arkasından da yüksek sesle telbiye söyler. Bayanlar telbiye söylerken seslerini yükseltmezler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Niyet ve telbiye’nin yapılmasıyla ihrama girilmiş ve "ihram yasakları" başlamış olur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhrama giren kimseye, ihramlı olduğu sürece "muhrim" denir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]C- Kadınların İhramı [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhrama girme konusunda kadınlar da erkekler gibidir. Ancak kadınlar normal elbise ve kıyafetlerini değiştirmezler. Çorap, ayakkabı ve eldiven giyebilirler. Başlarını örterler. Fakat yüzlerini açık bırakırlar. Telbiye ve tekbir getirirken, dua ederken seslerini yükseltmezler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Özel hallerinde bulunan kadınlar ihrama girerken şu hususu dikkate almalıdırlar: Şayet adetleri bitmeden Arafat’a çıkmak zorunda kalacaklarsa, ifrad haccına niyet etmelidirler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]D- İhrama Nerede Girilir ? [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Mekke çevresinde ihrama girmek için belirlenmiş noktalar vardır. Bunlardan her birine "mikat" denir. Mikat sınırlarının dışından hacca veya umreye gelenler bu sınırları ihramsız olarak geçemezler. Buna göre: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]a. Doğrudan Mekke’ye gidecek olan hacı adayları, uçaklar Cidde’ye indiği ve Cidde de mikat sınırları içinde bulunduğundan, uçağın kalkacağı havalimanında veya evlerinde ihrama girerler. Gerektiğinde uçak mikat sınırını geçmeden uçak içinde de girilebilir. Ancak pratikteki zorluğu sebebiyle uçakta ihrama girme tercih edilmemelidir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]b. Hacdan önce Medine’ye gidecek olan hacı adayları, Medine’de kaldıkları evlerde veya Mekke yolu üzerinde Medine’ye 11 km. uzaklıkta bulunan "Zül-Huleyfe" (Ebyâr-i Ali)’ de ihrama girerler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac veya umre yapacak olanların mikat sınırını ihramsız olarak geçemeyeceklerini belirtmiştik. Mikat sınırını ihramsız olarak geçtikten sonra ihram giyenlere ceza (18) gerekir. Bu durumda olanlar henüz hac ve umre ile ilgili görevlerden birini yapmadan, herhangi bir mikat sınırına dönerek yeniden ihrama girerlerse ceza düşer. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]E- Hac İçin İhrama Ne Zaman Girilir ? [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhrama, "hac ayları" içinde girilir. Hac ayları, Şevval ve Zilkade ayları ile Zilhicce ayının ilk on günüdür. Bu aylar, hac menasikinin başladığı ve devam ettiği aylardır. Bazı islâm bilginleri mekruh olmakla birlikte hac ayları başlamadan önce de ihrama girilebileceğini söylemişlerdir. Ancak en uygunu ihrama hac ayları başladıktan sonra girmektir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]F- İhramlıya Yasak Olan Şeyler [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhrama giren kimse için bazı iş ve davranışlar yasaktır. Bunlara "ihram yasakları" denir. Bu yasaklar ihrama girildiği andan, yani niyet ve telbiye anından itibaren başlar, ihramdan çıkıncaya kadar devam eder. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhramlı kimsenin "ihram yasakları" na uyması vaciptir. Yasakları ihlal edenlere, yasağın çeşidine ve ihlal biçimine göre değişen cezalar gerekir.(19) [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhramlı için yasak olan şeyler şunlardır: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Cinsel ilişkiye girmek veya sevişmek, öpüşmek, oynaşmak.... gibi cinsel ilişkiye götüren davranışlarda bulunmak. Şehevi duyguları tahrik edici şeyleri konuşmak. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Tırnak kesmek, saç sakal tıraşı olmak, vücudun herhangi bir yerindeki kılları koparmak veya kesmek, saç sakal ve bıyıkları yağlamak, boyamak, saçlara biryantin veya jöle sürmek, kadınlar oje ve ruj kullanmak, vücuda veya ihram örtüsüne koku sürmek ve parfüm kullanmak. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Elbise giymek, başı ve yüzü örtmek, eldiven, çorap, topuklu ayakkabı giymek. Kadınlar normal giysilerini çıkarmazlar. Ancak ihram süresince yüzlerini açık bulundururlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Harem denilen bölgenin (Mekke ve çevresinin) bitkilerini kesmek, koparmak. (Harem bölgesinin bitkilerini kesmek, koparmak ihramsız olanlar için de yasaktır.) [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Başkalarına zarar vermek, kavga etmek, sövmek, kötü söz ve davranışlarda bulunmak. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhramlı için şunlar yasak değildir: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhramlının yıkanması, kokusuz sabun kullanması, diş fırçalaması, diş çektirmesi, kırılan tırnağı ve zarar veren bir kılı koparması, kan aldırması, iğne yaptırması, yara üzerine sargı sardırması, kol saati, yüzük ve bilezik takması, kemer kullanması, omuza çanta asması, yüzü ve başı örtmeden üzerine battaniye, pike ve benzeri şeyler alması, palto ve benzeri giysileri giymeksizin omuza alması yasak değildir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İşte, usulüne göre ihrama giren hacı adayları, ihram yasaklarına riayet ederek, telbiye, tekbir,(20) tehlil (21) ve salavat-ı şerife söyleyerek, Mekke’ye ulaşırlar. Harem bölgesine ulaştıklarından dolayı dua ederler. İsteyenler Dua kitabındaki Mekke’ye Girişte Okunabilecek duayı okuyabilirler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Evlere yerleşip dinlendikten sonra fazla vakit geçirmeden telbiye ve tekbir getirerek Harem-i Şerif’e giderler. Kabe’yi görünce telbiyeyi kesip tehlil ve tekbirlerle dua ederler. Daha sonra "Umre tavafı" nı (22) yaparlar.[/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif][16] İzar, belden aşağıya sarılan; Rida, belden yukarıya örtülen havlu veya benzeri türden kıyafetlere denir. Bunların beyaz renkli ve yeni olması uygundur.
[17] Namazın ilk rek'atinde, Fatiha'dan sonra "Kâfirûn", ikinci rek'atinde "İhlâs" sûrelerinin okunması daha faziletlidir.
[18] Ceza ile ilgili olarak bakınız, s.85 vd.
[19] Cezalarla ilgili olarak bu kitabın üçüncü bölümüne bakınız.
[20] (Allahu Ekber, Allahu Ekber, Lâ İlahe İllallahu va'llahu Ekber, Allahu Ekber ve li'llahi'l hamd) demektir.
[21] (La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehül mülkü ve lehul hamdu ve hüve ala külli şeyin kadir) demektir.
[22] Uygulamada "Temettu haccı" esas alındığı için burada yapılan ilk tavaf umre tavafıdır.
[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Tavaf [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]A- Tavaf Nedir? [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Tavaf", Hacer-i Esved köşesinden veya hizasından başlayarak tavaf niyetiyle Kâbe’nin etrafında yedi defa dönmektir. Her bir dönüşe "Şavt" denir. Yedi şavt bir tavaf olur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]B. Tavafın yapılışı [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacer-i Esved hizasına gelmeden: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Allah’ım! Senin rızan için Umre tavafı yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle" diye niyet edilir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Tavafa başlamadan önce erkekler “Iztıba” (23) yaparlar. Böylece Hacer-i Esved’in hizasına doğru gidilir. Bu esnada tekbir, tehlil getirilmesi ve dua edilmesi uygun olur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacer-i Esved’in hizasına varılınca eller, içleri Kâbe’ye doğru olacak şekilde namaza durur gibi omuz veya kulak hizasına kadar kaldırılıp "Bismillahi Allahu Ekber" denildikten sonra Hacer-i Esved "istilam" edilir. İstilam, elleri Hacer-i Esved’in üzerine koyup onu öpmek demektir. Ancak hac mevsiminde bu mümkün olmamaktadır. Bu sebeple Hacer-i Esved’e uzaktan elle işaret edilip sağ avucun içi öpülmekle yetinilir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacer-i Esved’i istilam etmek sünnettir. Başkalarına eziyet etmek ise haramdır. Sünneti yerine getireceğim diye insanlara eziyet vermekten ve böylece haram işlemekten şiddetle sakınılmalıdır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bundan sonra Kâbe sola alınarak tavafa başlanır. Tavafa başlarken ve her şavtın başında: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Allah, bütün eksikliklerden uzaktır. Hamd, Allah’a mahsustur. Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. Allah en büyüktür. Bütün güç ve kuvvet şanı yüce ve azamet sahibi Allah’a aittir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Salat ve selam, efendimiz Muhammed aleyhi’s-selama olsun. Allah’ım! Sana iman ederek, Kitabını tasdik ederek, verdiğim sözü yerine getirerek ve Peygamberinin sünnetine uyarak bu ibadetimi yerine getiriyorum" diye dua edilmesi güzel olur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Tavafın, Hatim’in dışından yapılması gerekir. Tavafın ilk üç şavtında mümkün olduğu sürece erkekler "Remel" (24) yaparlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Tavaf esnasında dua edilir, tekbir ve tehlil getirilir. Kur’an okunabilir. Tavafta telbiye getirilmez. En uygunu herkesin içinden geldiği gibi ihlâsla ve samimiyetle dua etmesidir. Mutlaka bir takım Arapça duaların okunması şart değildir. İsteyenler Dua kitabında yer alan tavaf dualarını okuyabilirler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Tavafın kesintisiz olarak yapılması sünnettir. Bu sebeple tavaf sırasında farz namaz için kamet getirilmesi, abdestin bozulması, ya da tavafı kesmeyi gerektiren başka bir mazeretin ortaya çıkması gibi durumların dışında tavafa ara verilmemelidir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Yemen" köşesine gelindiğinde, bu köşe de istilam edilir. Diğer köşeler istilam edilmez. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yemen köşesi ile Hacer-i Esved köşesi arasında; [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ver. Ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru. İyilerle birlikte cennete koy. Ey mutlak güç sahibi! Ey günahları çok bağışlayan! Ey alemlerin Rabbi! " duasının okunması güzel olur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacer-i Esved köşesine ya da hizasına varılınca ilk şavt tamamlanmış olur. Beklemeden tekrar istilam yapılarak ikinci şavta devam edilir. Diğer şavtlar da aynı şekilde yapılır. Yedinci şavtın sonunda Hacer-i Esved tekrar istilam edilerek tavaf bitirilir. Sonra Harem-i Şerif’in uygun bir yerinde iki rekat tavaf namazı kılınır. Tavaf namazının, kerahat vakti değilse tavafın hemen peşinden kılınması daha iyidir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Tavaf namazından sonra dua edilir ve zemzem içilir. İsteyenler dua kitabında yer alan tavaf namazı duasını okuyabilirler. Ancak herkesin kendi dilinde içinden geldiği gibi dua etmesi daha güzeldir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Sonra Hacer-i Esved tekrar istilam edilerek sa’y (25) yapmak üzere Safa tepesine gidilir. [/FONT]
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif][23] Iztıba, vücudun üst kısmına örtülen peştemalın bir ucunu sağ koltuk altından geçirerek sol omuz üzerine alıp sağ kolu omuzla birlikte açıkta bırakmaktır. Iztıba, arkasında sa'y yapılacak tavaflarda söz konusudur. Tavaf bitince omuz kapatılır.
[24] Remel, erkeklerin, tavafın ilk üç şavtında kısa adımlarla koşarak çalımlı yürümeleridir. Remel, sadece arkasından sa'y yapılacak tavaflarda sünnettir.
[25] Temettu haccının uygulaması esas alındığına göre bu sa'y, umrenin sa'yidir.
[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]SA’Y [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]A. Sa’y Nedir ? [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Sa’y" kelimesi; koşmak, hızlı yürümek anlamına gelmektedir. Hac ve umrede Kâbe’nin doğu tarafındaki "Safa" tepesinden başlayarak "Merve" ye dört gidiş, Merve’den Safa’ya üç dönüş olmak üzere bu iki tepe arasındaki gidiş-gelişe denir. Safa’dan Merve’ye her bir gidişe ve Merve’den Safa’ya her bir dönüşe "şavt" denir. Safa ile Merve arasındaki yaklaşık 400 metre uzunluğundaki yürüme alanına "Mes’a" denir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Sa’y yapmak vaciptir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Sa’yin aslı, Hz. Hacer’in henüz kendisini emmekte olan oğlu Hz. İsmail için su ararken bu iki tepe arasında koşması hatırasına dayanmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]B. Sa’yin Yapılışı [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hacer-i Esved istilam edilerek Safa tepesine çıkılır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Allah’ım! Senin rızan için umre sa’yini yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle." diye niyet edildikten sonra Kâbe’ye dönülerek tekbir, tehlil, salavat okunur ve içtenlikle dua edilir. Sonra Merve tepesine doğru yürünür. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Sa’y esnasında herkes içinden geldiği şekilde dua eder. İsteyenler dua kitabındaki sa’y dualarını okuyabilirler. Yeşil ışıklı direklerin arasında, erkekler koşar adımlarla yürürler. Buna "Hervele" denir. Yeşil direkler arasında her gidiş ve gelişte: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Rabbim! Günahlarımızı bağışla. Bize merhamet et. Bize ikram et. Bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz bütün kusurlarımızı biliyorsun, bunları affet. Çünkü Sen mutlak güç, kerem ve ihsan sahibi olansın." diye dua edilmesi güzel olur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Merve’ye varınca bir şavt tamamlanmış olur. Burada da yine Kâbe’ye yönelerek tekbir, tehlil ve salavat-ı şerife getirilip dua edilir. Sonra Merve’den Safa’ya doğru yürünür. Safa’ya varınca ikinci şavt tamamlanmış olur. Diğer şavtlar da aynı şekilde yapılır. Yedinci şavt tamamlandıktan sonra Merve’de Kâbe’ye karşı dönülerek dua edilir. İsteyen dua kitabında yer alan Sa’y bittikten sonra Merve’de okunabilecek duayı okuyabilirler. Fakat en güzeli, içe doğan duaların yapılmasıdır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bundan sonra tıraş olup ihramdan çıkılır[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Tıraş Olup İhramdan Çıkmak [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhramdan ancak saçlar tıraş edilmek suretiyle çıkılır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Erkekler saçlarını dipten tıraş eder veya kısaltırlar. Kadınlar ise saçlarının ucundan bir miktar keserler. Kısaltmada saçların uçlarından alınacak miktar, parmak ucu uzunluğundan daha az olmaz. Tıraş olduktan sonra umre ihramından çıkılmış olur. Hac için tekrar ihrama girinceye kadar eşiyle cinsel ilişki dahil, bütün ihram yasakları kalkar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İhramdan çıkma aşamasına gelmiş ihramlı kimseler, birbirlerini tıraş edebilirler. Bu aşamaya gelmedikçe ihramlılar bir başkasını tıraş edemezler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Kıran ve ifrad haccına niyet edenler ihramlı kalmaya devam ederler. Bu aşamada kesinlikle ihramdan çıkamazlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Temettu haccına niyet etmiş olanlar böylece umrelerini bitirip ihramdan çıktıktan sonra, hac için ihrama girinceye kadar Mekke’de ihramsız olarak kalırlar. Bu günlerini mümkün mertebe iyi değerlendirmelidirler. Beş vakit namazlarını Harem-i Şerifte kılmaya ve fırsat buldukça bol bol nafile tavaf yapmaya özen göstermelidirler. Uzaktan gelenlerin nafile namaz kılmak yerine, nafile tavaf yapmaları daha uygundur. Tavaf ve namazın dışında Mescid-i Haram’da Kur’an-ı Kerim tilaveti, dua, zikir ve tesbihatla meşgul olurlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac için ihrama girinceye kadar böylece ibadetlere devam edilir. Zamanı gelince hac için ihrama girilip vakfe için Arafat'a çıkılır.[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac İçin İhrama Giriş ve Arafat’a Çıkış[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Temettu haccına niyet edip de umresini yapmış ve böylece Mekke’de kalmakta olan hacı adayları uygulamada, hac için ihrama genellikle Zilhicce’nin sekizinci günü (Terviye günü) girmektedirler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Buna göre Zilhicce’nin sekizinci gününe gelindiğinde Mekke’deki evlerde, umre ihramında belirtildiği şekilde ön hazırlıklar yapılır. Kerahat vakti değilse, iki rekat ihram namazı kılınır. Sonra: "Allah’ım! Senin rızan için hac yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle." diyerek niyet edilir. Arkasından telbiye getirilerek hac için ihrama girilir. Böylece tekrar ihram yasakları başlamış olur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Hac için ihrama girildikten sonra, Arafat’a çıkmadan önce nafile bir tavafın (26) ardından haccın sa’yi yapılabilir. Haccın sa’yini bu şekilde önceden yapanlar artık "Ziyaret tavafı"ndan sonra sa’y yapmazlar. Fakat sünnete uygun olan, haccın sa’yinin Ziyaret tavafından sonra ve ihramsız olarak yapılmasıdır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bu şekilde ihrama girildikten ve arzu edildiği takdirde haccın sa’yi yapıldıktan sonra kafile ile birlikte Arafat’a hareket edilir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İntikal esnasında telbiye, tekbir, tehlil, salavat getirilir ve bol bol dua edilir. Bu mübarek günlerin bereketinden olabildiğince yararlanılmaya çalışılır. Arafat’a varıp çadırlara yerleşilir. Hacı adayı bir süre istirahat ettikten sonra bütün varlığı ile Allah’a yönelip dua eder, telbiye, tekbir ve tehlil getirir, Kur’an okur, namaz kılar, günahlarına tevbe ederek göz yaşı döker, zikir ve tesbihle meşgul olur. Zeval, yani öğle vaktine kadar böylece ibadet etmeye devam eder.[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arafat’ta Öğle ve İkindi Namazlarının Birleştirilerek Kılınması [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Öğle vaktine kadar çadırlarda ibadetle meşgul olunarak bu mübarek mekanın ve zamanın feyzinden ve bereketinden azami derecede istifade etmeye çalışan hacı adayı, öğleye doğru namaz için hazırlık yapar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Öğle ezanı okunduktan sonra öğle ve ikindi namazları birleştirilerek kılınır. Buna "Cem-i takdim" denir. Öğle ve ikindi namazı birleştirilerek şöyle kılınır: [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ezan okunduktan sonra, önce öğlenin ilk sünneti kılınır. Sonra kamet getirilerek öğlenin farzı eda edilir. Selam verildikten sonra teşrik tekbiri getirilir. Arkasından tekrar kamet getirilerek ikindinin farzı kılınır. Selamdan sonra teşrik tekbiri getirilir. Böylece öğle ve ikindi namazı bir ezan ve iki kametle eda edilmiş olur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bu iki farz namazı arasında başka namaz kılmak mekruhtur. Bu sebeple öğlenin son sünnetiyle ikindinin sünneti kılınmaz. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Namazdan sonra Vakfe yapılır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Öğle ve ikindi namazları cem-i takdim ile kılınırken seferî olanlar öğleyi de ikindiyi de ikişer rek’at olarak kılarlar.[27][/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif][26] Sonunda sa'y yapılacağı için bu nafile tavafta "Iztıba" ve "Remel" yapılır.
[27] Seferilikle ilgili olarak bakınız, 'Yolculukta Namaz'
[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arafat Vakfesi [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Vakfe Nedir?: "Vakfe", durmak demektir. Arafat Vakfesi ise belirlenen zamanda hac için ihramlı olarak Arafat sınırları içinde bulunmaktır. Arafat vakfesi, haccın en önemli rüknüdür. Çünkü süresi içinde orada bulunamayanlar o sene hacca yetişememiş sayılırlar. Hz.Peygamber "Hac Arafattır"(28) buyurmuştur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arafat, Mekke’nin 25 km. Güney doğusunda bulunan geniş bir alanın adıdır. Arafat vakfesi bu alanda yapılır. Bu geniş alanın sınırları levhalarla gösterilmiştir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arafat vakfesinin sahih olabilmesi için hac ihramına girmiş olmak ve belirlenen süre içinde Arafat’ta bulunmak gerekmektedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arafat Vakfesinin Zamanı [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arafat vakfesinin zamanı, Zilhiccenin 9. günü, yani Arefe günü öğleyin Güneş’in tepe noktasına gelip Batı’ya meyletmeye başladığı andan (Zeval vaktinden) bayramın birinci günü fecr-i sadık dediğimiz tan yerinin ağarmaya başladığı ana kadarki süredir. Bu süre içinde her ne halde olursa olsun (uykuda, baygın, vakfenin farkında olsun, ya da olmasın) bir an orada bulunan kimse vakfe farzını yerine getirmiş olur. Uygulamada ise Arafat vakfesinin yapılışı aşağıda belirtildiği şekildedir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arafat Vakfesinin Yapılışı[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arafe günü Arafat’ta öğle ve ikindi namazları birleştirilerek kılındıktan sonra ayağa kalkılarak kıbleye karşı dönülür. Arafat duasının ayakta yapılması müstehaptır. Telbiye, tekbir, tehlil ve salavat getirilir. Tevbe, istiğfar ve dua edilir. Esas olan herkesin içinden geldiği gibi dua etmesidir. Ancak isteyenler Dua kitaplarındaki Arafat Vakfesi duasını okuyabilirler.(29) Bir süre bu şekilde vakfe yapılıp bol bol dua edildikten sonra hacılar Arafat’tan ininceye kadar kalan süreyi yine ibadet, dua ve zikirle değerlendirmeye çalışırlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arefe günü hac ihramıyla Arafat’ta bulunmak, bir müslüman için en büyük nasiplerden biridir. Çünkü, bu kutsal yerde ve bu mübarek zaman diliminde yapılan ibadetler geri çevrilmez. Bu itibarla müslüman Arafat’ta gönlünü her türlü dünyevi düşünce ve gailelerden arındırarak, bütün samimiyetiyle Allah’a yönelmeli, el açıp yalvarmalı, içine düştüğü günahları hatırlayıp göz yaşları içinde tevbe etmeli, af ve mağfiret dilemeli, kendisi, anne-babası, kardeşleri, çocukları, yakınları, milletinin fertleri ve tüm müslümanlar için içtenlikle dua etmelidir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Arafat’ta içinde bulunulan zaman diliminin her dakikasının çok büyük kıymeti vardır. Bu değerli vakitleri faydasız konuşmalarla, lüzumsuz meşguliyetlerle ve pek gerekli olmayan eş-dost ziyaretleri ile geçirip heba etmemelidir. Hele hele başkalarına sıkıntı ve eziyet vermekten, kötü söz ve davranışlardan, haklı bile olsa bir takım gereksiz tartışmalardan şiddetle sakınmalıdır. Bilinmelidir ki, bu mübarek yerde sevaplar nasıl kat kat olursa, günahlar da öylece katlanır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Güneş battıktan sonra Arafat’tan Müzdelife’ye intikal başlayacağından, akşama yakın gerekli şahsi hazırlıklar yapılır. Güneşin batmasıyla birlikte Arafat’tan Müzdelife’ye doğru hareket başlar. Kafileler belli bir plan dahilinde yola çıkarlar. Akşam namazı, Müzdelife’de yatsı vaktinde, yatsı namazıyla birleştirilerek (cem-i tehirle) kılınacağı için, kendi vaktinde kılınmaz. Yolda yine telbiye, tekbir, tehlil, salavat ve duaya devam edilir. Elden geldiğince bu kıymetli vakitler değerlendirilmeye çalışılır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Müzdelife’ye varınca yatsı vaktinde, akşam ve yatsı namazı birleştirilerek kılınır.[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif][28] Tirmizi, Hac, 57 (Hadis No:889)
[29] Vakfe duası, uygulamada topluca da yapılmaktadır.
[/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Müzdelife Vakfesi[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Müzdelife, Arafat ile Mina arasında ve Harem sınırları içinde kalan bir bölgenin adıdır. Müzdelife’nin sınırları levhalarla belirtilmiştir. Müzdelife’de vakfe yapmak haccın vaciplerindendir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Müzdelife Vakfesinin Zamanı [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Müzdelife vakfesi, bayram gecesi, gece yarısından itibaren güneşin doğuşuna kadarki süre içerisinde yapılır. Bu süre içinde her ne halde olursa olsun kısa bir an burada bulunan kimse vakfe görevini yerine getirmiş sayılır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Ancak sünnete uygun olan, Müzdelife vakfesinin sabah namazından sonra yapılmasıdır. Şu kadar var ki, izdiham sebebiyle belirtildiği gibi gece yarısından sonra vakfe yapıp ayrılmakta bir sakınca yoktur. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Müzdelife Vakfesinin Yapılışı [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yukarıda belirtilen süre içerisinde, Arafat vakfesinde olduğu gibi, telbiye, tekbir, tehlil, salavat getirilir ve dua edilir. Asıl olan herkesin içinden geldiği gibi dua etmesidir. Ancak isteyenler Dua kitaplarındaki "Müzdelife Vakfesi Duası"nı okuyabilirler. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Müzdelife vakfesinden sonra Mina’ya hareket edilir. Kafileler belli bir plan çerçevesinde yola çıkarlar. Yol boyunca telbiye, tekbir ve tehlile devam edilerek Mina’da kalınacak çadırlara gelinir. İsteyenler burada bir müddet istirahat edip ihtiyaç giderirler. Daha sonra izdihamın olmadığı uygun bir zamanda Büyük Şeytanı (Akabe Cemresini) taşlamak üzere şeytan taşlama (cemarat) mahalline gidilir. Uygulamada Türk hacıları genellikle akşam namazından sonra taşlamaya götürülmektedir.[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Müzdelife’de Akşam ve Yatsı Namazlarının Birleştirilerek Kılınması [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Yatsı vakti girip ezan okunduktan sonra kamet getirilerek ilk önce akşam namazı kılınır. Selam verdikten sonra teşrik tekbiri getirilir. Sonra ezan okunmadan ve kamet getirilmeden yatsının farzı kılınır. Selamdan sonra yine teşrik tekbiri getirilir. Böylece iki vaktin farzı bir ezan ve bir kametle eda edilmiş olur. Buna "Cem-i tehir" denir. Bundan sonra yatsının son sünneti kılınabilir. Daha sonra vitir namazı kılınır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Akşam ve yatsı namazları bu şekilde birleştirilerek kılındıktan sonra "vakfe" yapılacak zamana kadar ibadetle meşgul olunur. İhtiyaç varsa istirahat edilir. Şeytan taşlamada (cemaratta) atılacak taşlar toplanır. Bu taşların Müzdelife’den toplanması zorunlu değildir. Başka yerden de toplanabilir. Taşlar nohuttan büyük, fındıktan küçük olmalıdır. Taşların temiz olmama ihtimali varsa yıkanır. [/FONT]
 

ARİF

Well-known member
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Şeytan Taşlamak (Remy-i Cimar)[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bayramın 1,2,3 ve 4 üncü günlerinde Mina’da bulunan ve "Büyük Şeytan-Akabe Cemresi", "Orta Şeytan-Orta Cemre" ve "Küçük Şeytan-Küçük Cemre" diye adlandırılan üç taş kümesine usûlüne uygun olarak taş atmak haccın vaciplerindendir. Bayramın birinci günü Büyük Şeytana 7, ikinci, üçüncü ve dördüncü günlerinde ise her üç şeytana yedişerden 21’ er taş atılır. Taşlama küçükten büyüğe doğru yapılır. Ancak, Mina’da kalınmadığı takdirde dördüncü günü taş atılması gerekmez. Uygulamada bayramın dördüncü günü Mina’da kalınmadığı için bu gün taş atılmamaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Şeytan taşlama; kötülükleri, haksızlıkları, zulmü ve zorbalığı bir protesto anlamı taşır. Şeytan taşlayan hacı, bu hareketiyle şeytana, şeytanın yoluna uyanlara ve bütün kötülüklere karşı çıkışını sergilemiş ve kendisinin de bundan böyle asla şeytana uymayacağını ortaya koymuş olmaktadır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Taşlamanın Yapılışı [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Taşların atıldığı kümeye yaklaşarak, atılacak taş, sağ elin baş ve şehadet parmaklarının uçlarıyla tutulur. "Bismillah, Allahu ekber rağmen li’ş-şeytani ve hizbih" diyerek atılır. Taşların her biri ayrı ayrı atılmalıdır. Hepsi birden atılırsa tek taş atılmış sayılır. Taşlar, kümelerin üzerine veya kümeleri kuşatan havuzlara düşecek şekilde atılmalıdır. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Taşlamanın Zamanı ve Atılacak Taş Sayısı [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bayramın Birinci Günü; Bayramın birinci günü, Büyük Şeytana tarif edildiği şekilde "7" taş atılır. Atılan ilk taşla birlikte telbiyeye son verilir. Birinci günkü taşlamanın zamanı gece yarısından itibaren başlar, bayramın ikinci günü tan yeri ağarıncaya kadar devam eder. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bayramın İkinci Günü; Bayramın ikinci günü, küçüğünden başlanarak her üç şeytana 7’şerden toplam 21 taş atılır. İkinci günkü taşlama zeval vaktinde yani öğleyin güneşin tepe noktasına gelip batıya yönelmesiyle birlikte başlar, gece tan yeri ağarıncaya kadar devam eder. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bayramın Üçüncü Günü; Bayramın üçüncü günü de ikinci günde olduğu gibi küçük şeytandan başlamak üzere her üç şeytana 7’şerden toplam 21 taş atılır. Üçüncü günde taşlamanın zamanı zeval vaktinden yani öğleyin güneşin tepe noktasına gelip batıya yönelmesiyle birlikte başlar, gece tan yeri ağarıncaya kadar devam eder. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bayramın Dördüncü Günü; Bayramın dördüncü günü tan yeri ağarıncaya kadar Mina’dan ayrılmamış olanlar, tan yerinin ağarmasından itibaren güneş batıncaya kadar her üç şeytana "7"şerden toplam 21 taş daha atarlar. Tan yeri ağarmadan Mina’dan ayrılanların bu günün taşlarını atmaları gerekmez. Uygulama da böyledir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Taşlamalarda, çok kalabalık olan gündüzün izdihamlı saatleri yerine, tenha olan gece saatleri, ya da akşam saatleri tercih edilmelidir. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Küçük ve orta şeytanlara taş atıldıktan sonra, mümkünse bir kenara çekilip dua edilir. Büyük şeytana taş atıldıktan sonra beklenmez, orası hemen terk edilir.
[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Taşlamada Vekâlet ve Atılamayan Taşların Kazası [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Gücü yetenlerin taşları bizzat kendilerinin atmaları gerekir. Vekalet vererek başkasına attıramazlar. Hastalık, yaşlılık ve sakatlık gibi mazeretlerle taşları bizzat kendisi atamayacak durumda olanlar, vekâlet vererek taşları bir başkasına attırırlar. [/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Vaktinde atılamayan taşların, bayramın dördüncü günü güneş batıncaya kadar atılması vaciptir. Atılmadığı takdirde ceza gerekir.[/FONT]
 
Üst