Şehadetinin 9. yıldönümünde Şehid İzzeddin Yıldırım'ı rahmetle anıyoruz...

hulusi

Well-known member
Medresetü'z-Zehra nın gönül dostu.. nur camiasının parlak suretindeki şehidi... İzzeddin Yıldırım...

Hayatını Kuran hizmetine feda etmiş..ve Risale-i Nur'u tatbik edip.. Üstadın gayeyi hayatının dewamı olan Medresetü'z-Zehra'nın manevi sahipçisini.. Şehadetinin 9. yılında rahmetle anıyoruz...
 

hulusi

Well-known member
Şehid İzzeddin Yıldırım'dan Mektup



Yüce himmetli, fedakâr kardeşlerim! Biz inanıyoruz ki,ilimsiz mücadele,amelsiz ilim,ihlâssız amel olmaz.Duygu ve akıl,kalbin derinliklerinde cem olur.Kuru bilgi değil,hal ve nazarla gelişmiş ilim esastır.

Hepinizi tüm kainâtı taht-ı tasarrufunda ve hâkimiyetinde bulunduran Zat-ı Zülcelalin adıyla selamlıyorum.




Hizmetimiz çok derin, çok boyutlu, çok safhalı, çok müşkülatlı ve azim... Müthiş bir meydan-ı imtihandayız. Hem öğrenmek, hem öğret­mek; hem inanmak, hem inanca çağırmak; hem sab­retmek, hem sabrı tavsiye et­mek; hem yaşamak, hem davet etmek zorundayız. Bireysel kemalata ulaşmak ve ferdi sorumluluklarımızı yerine getirmek kadar, toplumsal mükellefiyetlerimiz de var.



Öyle bir dine inanıyoruz ki, latifelerimizden tüm azalarımıza kadar terbiye olmamızı emrediyor. Aynı zamanda öyle bir imana nail olduk ki, müthiş bir davayı omuzları­mıza yüklüyor, îman edip de, davayı üstlenmemek gibi bir seçeneğimiz yok. Bu dava sa­dece bizimle ve sadece bu­günle de ilgili değil.




Öyle bir
dava ki, asırlar öncesinden geliyor ve gelecek asra bizimle bağlanıyor. Ve öyle bir zatın emaneti ki, insan imtina et­meye değil yüklenmeye korkuyor.




Evet kardeşlerim, bu
din bize bu hayatla bağlı ve hayatımızı, hayatın tüm alanlarını kendi rengine boyamamızı emrediyor. Allah'ın dini­ni yaşamak ve yücelmesi için çaba göstermek... Bu dava öy­le ehiller istiyor ki, idealist ola­cak yarınları düşünecek ve onların sorumluluklarını ha­fifletmeye çalışacak kadar; gayretli olacak, tüm mesafesi­ni hizmete sarfeden bir him­met abidesi kadar; hal ehli olacak, her saniyesini Rabbani olarak geçirecek kadar; kalbi aşk ile yanacak, her gece rüya­larında şehadeti tatmayı arzulayacak kadar...




Biz şükretme
liyiz ki, bu çetrefilli yolda Risale-i Nur ve Bediüzzaman Said Nursi gibi bir kaynağa tutunduk. Bir metin ve bir tecrübe­ye birlikte sırtım veren meşrebler çok azdır. Biz Risale-i Nur gibi ilmin tüm boyutlarında deruni olan, Tevhid, Risalet, ibadet, Haşir ve Adalet'ten mürekkep bir metin ile; mücadele ve tebliğden müte­şekkil bir hayata sahip Bediüzzaman gibi bir şahsın tecrübe­siyle önümüzü aydınlatıyoruz.Hizmetimizin ilmi yönünü Kur'an-ı Kerim'den süzülmüş olan Risale-i Nur külliyatından; fikri/siyasi yönünü Hz. Peygamberin (S.A.V.) bu çağ­daki varisi olan Bediüzza­man'dan (R.A) alıyoruz. Yapı­lanmamız ise meşveret-i Şeriyye dairesinde, ihlâs ve uhuv­vet düsturlarından oluşuyor.




Yüce himmetli, fedakâr
kardeşlerim! Biz inanıyoruz ki, ilimsiz mücadele, amelsiz ilim, ihlâssız amel olmaz. Duygu ve akıl, kalbin derinliklerinde cem olur. Kuru bil­gi değil, hal ve nazarla geliş­miş ilim esastır.




Madem böyle büyük ve
ulvi bir dava omuzlarımıza yüklenmiş ve madem onu ta­şımamak kadar, ehemmiyetini kavramadan ve gereken değeri/azmi göstermeden yüklenmek arasında büyük bir fark yok; o halde o emaneti kimden geldiğinin idraki içinde ciddiyet, samimiyet ve gücümüzün son sınırına zorlayarak taşımalıyız. Ve bunun değil bir külfet, ne kadar büyük bir nimet ve onur olduğunu bilmeliyiz. Unutmayalım ki, kıymetimiz himme­timiz nisbetinde olacaktır.




Öyleyse gelin, ufak tefek
sıkıntıları, dargınlıkları, önemsiz malayani uğraşları bir tarafa bırakalım; ömrü­müzü onu verenin yolunda, onun iradesi çerçevesinde kullanalım. Bu esnada dua, salâvat ve niyazı unutmaya­lım, samimi muhabbet ve ifratane irtibatla birbirimize güç verelim.




Tüm kardeşlerimize, dost
lara ve talebelere selam eder, Allah'tan muvaffakiyetler dileriz.
 

hulusi

Well-known member
Amin kardeşim.Abimiz bostanın cinanda Üstadıyla dostlarıyla yan yana sohbet ediyor olsa gerek.Lakın bizler için büyük bir kayıb oldu...dua ile
 

NURSİMA

Well-known member
Şehadeti. . İzzettin Yıldırım 29 aralık 1999 günü teravih namazına hazırlanırken kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldı. Haftalarca kendisinden bir haber alınamadı. 28 Ocak 2000 günü kendisinden bir gün önce kaçırılan M. Şehid Avcı ile birlikte şehit edilmiş olarak Kartal’da bir evde bulundular. 1 Şubat 2000 Salı günü Eyüp Sultan Camiinde kılınan öğle namazı sonrasında Eyüp Kabristanında defnedildiler. Cenazeye katılan on binlerce kişi İzzettin Yıldırım ve Şehid Avcı’yı ne kadar sevdiklerini, onların ne kadar önemli bir misyona sahip olduklarını ortaya koyuyorlardı. Cenazeye katılan on binler, gösterdikleri metin ve sağduyulu tavırlarıyla bu kirli olayı lanetliyor ve karanlık kalmamasını talep ediyordu.


ŞEHİD ÜSTADIMIZIN ruhu şad ,mekanı cennet olsun.ALLAH RAZI OLSUN...
Tüm hizmet ehli kardeşlerimizin ALLAH yar ve yardımcısı olsun.
Cümlemizin ilmini , ihlasını ve RABBİMİN yolunda hizmetlerimizi arttırsın inşALLAH...
 
Üst