Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur :
Enes bin Malik hazretleri bildiriyor: Biz bir gün dini bir konuda tartışırken, Resulullah efendimiz yanımıza geldi. Bize öyle öfkelenmişti ki, hiç böylesini görmemiştik. Buyurdu ki:
(Bırakın tartışmayı! Sizden öncekiler sırf bunun yüzünden helak oldu. Tartışmanın faydası yoktur, tartışma zararlıdır. Mümin münakaşa etmez. MÜNAKAŞA EDENE ŞEFAAT ETMEM !!! .) [Taberani]
‘’ Kul , haklı da olsa mücadeleyi terk etmedikçe , imanı kemale erdiremez ‘’ ( İbn Ebi’d-dünya)
‘’ Putperestlik ve içkiden sonra Rabbimin bena ilk vahy ettiği emir dedikodu ve mücadeleden kaçınmaktır ‘’ ( Taberani , Beyhaki , İbn Ebi’d-dünya )
‘’ İtirazı terk edin ; zira onun hikmeti anlaşılamaz ve fitnesinden emin olunamaz ( Taberani )
Hz . Ömer ( r.a. ) şöyle buyurmuştur :
‘’ Üç şey için ilim öğrenme ve üç şey içinde ilmi terk etme : Mücadele , övünmek ve riya için ilim öğrenme ! Öğrenmekten utanarak veya lüzumu yok veya bilmesem de olur demek suretiyle de ilmi terk etme ‘’
Enes b. Malik (r.a.) şöyle buyurmuştur :
‘’ Tartışma ve mücadele mü’minin kalbinden ilmin nurunu götürür ‘’
Münakaşa, kendisinin akıl, fazilet ve ilimde üstünlüğünü ispata çalışmaktır. Bu ise karşıdakini cehalet ve ahmaklıkla itham etmek demektir. Bu düpedüz düşmanlıktır. Kendini karşısındakinden üstün görmek ise kibirdir. Mahzurludur. Münakaşa her yönden mahzurludur. Münakaşa güzel ahlakın zıddıdır. Halbuki müslüman güzel ahlaklı olmalıdır.
Münakaşa ile, tartışma ile, hiç kimseye hak yolu kabul ettiremeyiz. Hidayet Allah’tandır. Bizim yapacağımız şey, doğru yazılmış bir din kitabını vermektir. O büyük âlimlerin mübarek sözleri ile hakkı kabul etmezse, bizim sözümüzü nasıl kabul eder? Biz, yol gösteren trafik levhası gibi olmalıyız. Sadece doğru kitapları göstermeliyiz, gerisine karışmamalıyız.
Tartışmak da, kesinlikle caiz değildir. Tartışma, dostluğu giderir, düşmanlığı arttırır. Dinimizin bildirdiği güzel ahlak ile süslenmeli, hâl ve hareketlerimiz ile örnek olmaya çalışmalıyız. Yani, insanın hâl ve hareketi, sözünden daha tesirli olur. Müslümanların güzel hâllerine bakıp, doğru yolu bulanlar olmuştur.
Resul-i Ekrem ( s.a.v.) :
'' Her mücadelenin keffareti , iki rekat namazdır '' ( taberani )
Mücadeleyi adet haline getirip insanlar tarafından övülen , bu sebeble izzet ve kabul gören kimsede GAZAB , KİBİR , RİYA , MEVKİİ SEVGİSİ ,
gibi sultalar kendisinde toplanır ve bunları söküp atmak zorlaşır...
İmam Gazali ( Dil Belaları adlı eserinden )
Enes bin Malik hazretleri bildiriyor: Biz bir gün dini bir konuda tartışırken, Resulullah efendimiz yanımıza geldi. Bize öyle öfkelenmişti ki, hiç böylesini görmemiştik. Buyurdu ki:
(Bırakın tartışmayı! Sizden öncekiler sırf bunun yüzünden helak oldu. Tartışmanın faydası yoktur, tartışma zararlıdır. Mümin münakaşa etmez. MÜNAKAŞA EDENE ŞEFAAT ETMEM !!! .) [Taberani]
‘’ Kul , haklı da olsa mücadeleyi terk etmedikçe , imanı kemale erdiremez ‘’ ( İbn Ebi’d-dünya)
‘’ Putperestlik ve içkiden sonra Rabbimin bena ilk vahy ettiği emir dedikodu ve mücadeleden kaçınmaktır ‘’ ( Taberani , Beyhaki , İbn Ebi’d-dünya )
‘’ İtirazı terk edin ; zira onun hikmeti anlaşılamaz ve fitnesinden emin olunamaz ( Taberani )
Hz . Ömer ( r.a. ) şöyle buyurmuştur :
‘’ Üç şey için ilim öğrenme ve üç şey içinde ilmi terk etme : Mücadele , övünmek ve riya için ilim öğrenme ! Öğrenmekten utanarak veya lüzumu yok veya bilmesem de olur demek suretiyle de ilmi terk etme ‘’
Enes b. Malik (r.a.) şöyle buyurmuştur :
‘’ Tartışma ve mücadele mü’minin kalbinden ilmin nurunu götürür ‘’
Münakaşa, kendisinin akıl, fazilet ve ilimde üstünlüğünü ispata çalışmaktır. Bu ise karşıdakini cehalet ve ahmaklıkla itham etmek demektir. Bu düpedüz düşmanlıktır. Kendini karşısındakinden üstün görmek ise kibirdir. Mahzurludur. Münakaşa her yönden mahzurludur. Münakaşa güzel ahlakın zıddıdır. Halbuki müslüman güzel ahlaklı olmalıdır.
Münakaşa ile, tartışma ile, hiç kimseye hak yolu kabul ettiremeyiz. Hidayet Allah’tandır. Bizim yapacağımız şey, doğru yazılmış bir din kitabını vermektir. O büyük âlimlerin mübarek sözleri ile hakkı kabul etmezse, bizim sözümüzü nasıl kabul eder? Biz, yol gösteren trafik levhası gibi olmalıyız. Sadece doğru kitapları göstermeliyiz, gerisine karışmamalıyız.
Tartışmak da, kesinlikle caiz değildir. Tartışma, dostluğu giderir, düşmanlığı arttırır. Dinimizin bildirdiği güzel ahlak ile süslenmeli, hâl ve hareketlerimiz ile örnek olmaya çalışmalıyız. Yani, insanın hâl ve hareketi, sözünden daha tesirli olur. Müslümanların güzel hâllerine bakıp, doğru yolu bulanlar olmuştur.
Resul-i Ekrem ( s.a.v.) :
'' Her mücadelenin keffareti , iki rekat namazdır '' ( taberani )
Mücadeleyi adet haline getirip insanlar tarafından övülen , bu sebeble izzet ve kabul gören kimsede GAZAB , KİBİR , RİYA , MEVKİİ SEVGİSİ ,
gibi sultalar kendisinde toplanır ve bunları söküp atmak zorlaşır...
İmam Gazali ( Dil Belaları adlı eserinden )