Allame ve Müçtehidler de Olsalar?

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
[BILGI]
Bir şey daha kaldı, en tehlikesi odur ki: İçinizde ve ahbabınızda, bu fakir kardeşinize karşı bir kıskançlık damarı bulunmak, en tehlikelidir. Sizlerde mühim ehl-i ilim de var. Ehl-i ilmin bir kısmında, bir enaniyet-i ilmiye bulunur. Kendi mütevazi de olsa, o cihette enaniyetlidir. Çabuk enaniyetini bırakmaz. Kalbi, aklı ne kadar yapışsa da; nefsi, o ilmî enaniyeti cihetinde imtiyaz ister, kendini satmak ister, hattâ yazılan risalelere karşı muaraza ister. Kalbi risaleleri sevdiği ve aklı istihsan ettiği ve yüksek bulduğu halde; nefsi ise, enaniyet-i ilmiyeden gelen kıskançlık cihetinde zımnî bir adavet besler gibi, Sözler'in kıymetlerinin tenzilini arzu eder tâ ki kendi mahsulât-ı fikriyesi onlara yetişsin, onlar gibi satılsın. Halbuki bilmecburiye bunu haber veriyorum ki:


"Bu dürûs-u Kur'aniyenin dairesi içinde olanlar, allâme ve müçtehidler de olsalar; vazifeleri -ulûm-u imaniye cihetinde- yalnız yazılan şu Sözler'in şerhleri ve izahlarıdır veya tanzimleridir.

Çünki çok emarelerle anlamışız ki: Bu ulûm-u imaniyedeki fetva vazifesiyle tavzif edilmişiz. Eğer biri, dairemiz içinde nefsin enaniyet-i ilmiyeden aldığı bir his ile, şerh ve izah haricinde birşey yazsa; soğuk bir muaraza veya nâkıs bir taklidcilik hükmüne geçer. Çünki çok delillerle ve emarelerle tahakkuk etmiş ki: Risale-i Nur eczaları, Kur'anın tereşşuhatıdır; bizler, taksim-ül a'mal kaidesiyle, herbirimiz bir vazife deruhde edip, o âb-ı hayat tereşşuhatını muhtaç olanlara yetiştiriyoruz!.."


Mektubat ( 426 )
[/BILGI]
 

teblið

Vefasýz
Risale-i Nur metinlerinin “gerçekliğinin” anlaşılması ve açıklanması belli bir bilim disiplinini zorunlu kılmaktadır.
Metinlerin anlaşılması ve açıklanmasına dönük çalışmalarda belli bir bilim disiplini tercih edilmelidir. Bu bilim disiplini teorik planda belli zihin kodlarını, pratik anlamda ise birçok araç, model ve tekniği gerekli kılmaktadır.
Risale-i Nur imana ve hayata ait prensipler manzumesi olduğu için onun şerhi, tanzimi tefsiri, beyanı ve tekmili mahiyeti gereği tek bir yöntem/model üzerine yapılamaz. Bu indirgemeci ve kısırlaştırıcı bir sonucu doğurur.
Risale-i Nur için çok modelli, çok mantıklı ve esnek bir yöntembilimsel yol tercih edilmelidir. Çünkü bu metinlerin herhangi modele angaje edilerek açımlaması, her yöne açık olan anlam katmanlarını “tek”leştirerek daraltır. Bunun yerine bütün modellere açık bir yöntembilimsel yol tercih edilmelidir.
 

yozgati

Well-known member
Risale-i Nur size mükemmel bir me'haz olabilir. Ve ondan erkân-ı imaniyenin her birisine, meselâ Kur'an kelâmullah olduğuna ve i'cazî nüktelerine dair müteferrik risalelerdeki parçalar toplansa veya haşre dair ayrı ayrı bürhanlar cem'edilse ve hâkeza.. mükemmel bir izah ve bir haşiye ve bir şerh olabilir. Zannederim ki, hakaik-i âliye-i imaniyeyi tamamıyla Risale-i Nur ihata etmiş, başka yerlerde aramaya lüzum yok. Yalnız bazan izah ve tafsile muhtaç kalmış.

Onun için vazifem bitmiş gibi bana geliyor. Sizin vazifeniz devam ediyor.

Ve inşâallah vazifeniz şerh ve izahla ve tekmil ve tahşiye ile ve neşir ve talim ile, belki Yirmi beşinci ve Otuz ikinci mektubları te'lif ile ve Dokuzuncu Şua'ın Dokuz Makamını tekmil ile ve Risale-i Nur'u tanzim ve tertib ve tefsir ve tashih ile devam edecek.

Risale-i Nur'un samimî, hâlis şakirdlerinin heyet-i mecmuasının kuvvet-i ihlasından ve tesanüdünden süzülen ve tezahür eden bir şahs-ı manevî, size bâki ve muktedir bir kuvvet-i zahrdır, bir rehberdir

Envar Neşriyat - Kastamonu Lahikası ( 56 )
 

faris

Well-known member
Evet tebliğ, bir çok yöntem ve yol bulunmakla beraber; Ustadımızın tavsiye ettiği metod ise o mesele ile alakalı Risale-i Nur eserlerinde geçen kısımları toplayarak o meseleyi halletmektir. Nitekim bugüne kadar risale-i nur talebeleri iman ve kuran hizmetinde islama yöneltilen ve iman hakikatlerine dair meseleleri felsefeden aldığı mantık ile değil Risale-i Nurdaki ilgili meseleleri nakletmekle bu vazifeyi ifa etmiştir. Ustadımızın tavsiye ettiği metot bizlerin ve risale-i nur talebelerinin takip etmesi gereken metod olması gerekir. Bunu daraltmak olarak ifade etmekten ziyade bu meseleye sadakat ve ihlas ile beraber, metodlar arasında en iyisi ve en kısası ve en kolayı olduğunu düşündüğümüzdendir. Bu metoda ise yozgatinin naklettiği mektupla beraber diğer lahikalarda ve şualarda da geçmektedir. Örnekleri ise geçmişten günümüze nur talebelerinin yaptıkları örnektir. Ama bunun yan sıra Risale-i Nurun ruhuna ve şartlarına karışmadan ve karıştırmadan yani kendi sönük lafzını onun yerine koymadan diğer müsbet metotların uygulanması da mümkündür..
 
Üst