Ali Çakmak

Sergerdan

Well-known member
getattachment.jpg



Risale-i Nur ile karşılaşmam

"Risale-i Nur ile ilk karşılamam Şöyle olmuştur: 1948 senesinde Tavşanlı'da komşumuz emekli öğretmen Hacı Mustafa, Hatt-ı Ku'ran ile matbu, kapakları kopmuş bir kitap vererek,"Bunu Oku" dedi. Okudum Tekrar tekrar okudum. Elimden bırakamıyor, Çok feyz alıyorum kitabı iade etmek için Hacı Mustafa'ya götürdüğümde, "Kitap senin olsun" diye bana verdi. O anda heyecanla kitabı iki elimle bağrıma bastım. Daha ismini öğrenmeden kitabın meclubu olmuştum.

Elimden bırakamadığım bu kitabın sonradan Risale-i Nur külliyatından AYETÜ'L KÜBRA risalesi olduğunu öğrendim . Kısa zamanda Eskişehir'de saatçı Şükrü Yürüten'den bazı risaleleri temin ederek 1952 senesinde Bursa'ya hicret ettim.

Daha evvel "BÜYÜK DOĞU" ve "Milliyetçiler Derneği" vasıtasıyla bir çevrem vardı. Bunlar arasında Risaleleri okumaya çalıştım. Fakat kitaplar teksir ve daktilo ile çoğaltılmış olduğu için kabullenmek çok zor oluyordu .

Bu faaliyetimizi haber alan İstanbul'dan Mehmed Fırıncı Ağabeyi tanıdım. Hemen Dükkanıma Götürdüm. Nur camiasıyla böylece tanışmış olduk .

"Bazı semtlerde sohbetler devam ederken nihayet matbu risaleler gelmeye başlayınca, Bursa'da hizmetler gelişti. Bu arada takipler ve tazyikler de başladı.



103_0652.jpg


Üstadı ilk ziyarettim

" Bir gece üstad hazretlerinin rüyamda gördüm. Sohbet ettiğimiz evimde imiş kucakladı ve çıktı O sırada kalbimde tatlı bir acı hissediyordum . Bırakmasını istemiyordum .Heyecanla uyanmıştım, hâlâ ne zaman o rüyayı hatırlasam o tatlı acıyı kalbimde hissederim. İşte bu rüyadan sonra üstad hazretlerini ziyaret etmek iştiyakı doğdu. Bu iştiyak içinde günler geçerken, 1958 senesi haziran ayında Ankara'dan gelirken otobüs Eskişehir'e uğradığında ani bir kararla yolumu değiştirerek Emirdağ'a gittim.

O günler de şiddet ve terör havası estiriliyordu. Kimin yanına varsam benden kaçıyorlardı. Kimse yanıma yaklaşmıyordu . Niçin geldiğimi herhalde tahmin ediyorlardı. Nihayet birisinin önüne dikildim .

"Mehmet Çalışkan'ın dükkanı nerede?" dedim. Eli İle Bir çarşıyı göstererek,"Şurada" dedi ve uzaklaştı. Gittim,baktım. Mehmet Çalışkan'ın dükkanı kapalı. Komşuları "Arka çarşıda Hacı Osman var" dediler. Gittim, İhsan Çalışkan'la karşılaştım. Bursa'dan geldiğimi, Üstad Hazretlerini ziyaret etmek istediğimi söyledim. İhsan Çalışkan,Üstad Hazretlerini Rahatsız olduğunu, ziyaretçi kabul etmediğini Fakat anahtarın imam Mustafa Acet'i bularak iştiyak ve arzumu arzettim .

Mustafa Acet, "Kardeşim,Üstadımız rahatsız , kimseyi kabul edemiyor. Hatta Diyarbakır ve Halep'ten gelenler var. Otelde bekliyorlar, Fakat yine de ben üstad hazretlerine söyleceğim . Sen hacı Osman'ın dükkanında bekle" dedi.

" Bakkal dükkanı olduğu için her içeri girenin, bana geldiğini sanarak heyecanlanıyordum. belki ömrümün en heyecanlı dakikalarını yaşıyordum . Zaman durdu, saniyeler saat oldu. Nihayet sonradan isminin Ahmet Urfalı olduğunu öğrendiğim birisi içeri girdi. Yüzüme baktı. Ve " Bursa'dan gelen sen misin ? dedi. "Evet" dedim "Üstad Hazretleri sizi bekliyor"

"Son derece heyecanla onu takip ettim. Eski ahşap bir eve girdik. Bir çift takunyadan başka eşya namına birşey yoktu. Merdivenlerden çıktık. Sofada sadece bir leğen ve ibrik. Şerefli huzuruna girdik. Somra üzerinde, Yatağından hafif doğruldular. Başında çağla rengi bir sarık,saçları beyaz ve kulaklarının ön ve arkasından omuzuna kadar uzamış. Hafif düzgün bir yüz. Hemen elini öptüm . Parmaklar ince ve uzun .Oturmamı söyledi. Sesi gayet hafif çıkıyordu. Tam anlamıyordum. Yanında bulunan Mustafa Acet'e vasıta olmasını söyledi. "Kardaşım, sadıkane hizmet etmiş arkadaşlarımı kabul edemiyorum. Seni kabul ettim . 25 Sene hizmet etmiş gibi kabul ediyorum" diye iltifat ettiler.İsmimi ve anne-babamın sağ olup olmadıklarını sordular. Nerelisin? dedi "Tavşanlı'da doğdum Bursa'da oturuyorum" deyince. "Konya ehl-i tetkikin, Bursa ise ehl-i tahkikin merkezi idi. Bursa Kadınları bid'alardan mahfuz kalmıştır buyurdular.

"Bu ziyaretimden sonra hem Üstad Hazretlerinin dua ve himmetleri,hem Ceylan,Fırıncı, Birinci gibi kahraman kardeşlerin inkişaf etti .Hele bir hafta Bursa'ya iş münasebetiyle gelen, Üstad Hazretlerini Hizmet karların dan Ahmed Urfalı. Üstadımızın selam ve dualarını getirir, bizi hizmete teşvik ve teşcileri şevk kaynağı olurdu.




 
Üst