Risâle-i Nur, istikbâli de aydınlatan bir Kur’ ân tefsiridir

FaKiR

Meþveret Bþk.
Risâle-i Nur, istikbâli de aydınlatan bir Kur’ ân tefsiridir


Risâle-i Nur doğrudan doğruya Kur’ân’ın bâhir bir bürhânı ve kuvvetli bir tefsiri ve parlak bir lem’a-i i’câz-ı mânevîsi ve o bahrin bir reşhası ve o güneşin bir şuâı ve mâden-i ilm-i hakîkatten mülhem ve feyzinden gelen bir tercüme-i mâneviyesidir.
Şuâlar, s. 577.
***
Lillâhilhamd, Risâle-i Nur, bu asn, belki gelen istikbâli tenvir edebilir bir mu’cize-i Kur’âniye olduğunu çok tecrübeler ve vâkıalar ile körlere de göstermiş.
Kastamonu Lâhikası, s. 6.
***
Risâle-i Nur’un kitapları birbirine tercih edilmez. Herbirinin, kendi makâmında riyâseti var ve bu zamanı tenvir eden bir mu’cize-i mâneviye-i Kur’âniyedir.
...........


Evet, bu asrın ehemmiyetli ve mânevî ve ilmî bir mürşidi olan Risâle-i Nur, heyet-i mecmuası, sâir şahsî büyük mürşidler gibi kendine muvâfık ve hakîkat-i ilmiyeye münâsip olarak, birkaç nevîde ve
bilhassa hakâik-ı îmâniyenin izhârında, intişârında azîm kerâmetleri olduğu gibi, üç kerâmet-i zâhiresi bulunan Mu’cizât-ı Ahmediye, Onuncu Söz ve Yirmi Dokuzuncu Söz ve Ayetü’1-Kübrâ gibi risâleleri dahi, herbiri kendine mahsus kerâmetleri bulunduğunu çok emâreler ve vâkıalar bana katî bir kanaat vermiş. Hattâ sekerâtta bulunan talebeleri,ne îmânını kurtarmak için bir mürşid gibi yetiştiğine ınüteaddit vâkıalar şüphe bırakmıyor Bir saat tefekkür, bir sene ibâdet-i nâfile hükmünde, bir misâli Nurun Hizb-i Ekberi’dir diye müşâhede ettim ve kanaat getirdim.

Kastamonu Lâhikası, s. 9.
 
Üst