En hayırlı amellerden biri insan haklarına riayettir

Leyli_Efruz

Well-known member
İ'lem eyyühe'l-aziz!

İmana ait bilgilerden sonra en lâzım ve en mühim a'mâl-i salihadır. Sâlih amel ise, maddî ve mânevî hukuk-u ibâda tecavüz etmemekle, hukukullahı da bihakkın ifa etmekten ibarettir. Ecnebîlerden alınan maddî bilgiler, san'at ve terakkiyata âit ise, lâzımdır. Sefahete dair ise muzırdır. (Mesnevi-i Nuriye, s.98)

...

Adâletperver, ihkâk-ı hakkı sever ve ondan zevk alır bir hâkim, mazlumların haklarını vermekten ve mazlumların teşekkürlerinden ve zâlimleri tecziye etmekle, mazlumların intikamlarını almaktan nasıl memnun olur, bir zevk alır. İşte, Hakîm-i Mutlak ve âdil-i Bilhak ve Kahhâr-ı Zülcelâl, değil yalnız cin ve inste, belki bütün mevcudâtta ihkâk-ı haktan, yani, herşeye hakk-ı vücudu ve hakk-ı hayatı vermekten ve vücud ve hayatını mütecâvizlerden muhâfaza etmekten ve dehşetli mevcudları tecavüzlerden tevkif ve durdurmaktan, hususan mahşerde ve dâr-ı âhirette cin ve insin muhâkemesinden başka, bütün zîhayata karşı tecellî-i kübrâ-i adl ve hikmetten gelen maânî-i mukaddeseyi kıyas edebilirsin. (Sözler, s.570)

Bediüzzaman Said Nursi




SÖZLÜK:
İ`LEM EYYÜHE`L-AZÎZ : Ey azîz kardeşim, bil ki.
A`MÂL-İ SALİHA : Sâlih ameller, hayırlı fiiller, iyi ameller.
HUKÛK-U İBÂD : Kul hakları.
HUKÛKULLAH : Allah`ın hukûku.
BİHAKKIN : Hakkıyla.
ADÂLETPERVER : adâleti isteyen.
İHKAK-I HAK : Hakkın yerine getirilmesi, gerçekleştirilmesi.
TECZİYE : Cezâlandırmak.
HÂKİM-İ MUTLAK : Hiçbir şekilde tasarrufuna sınır konulmayan tam hüküm sahibi Allah.
ÂDİL-İ BİLHAK : Hak ve adâletle iş gören Allah.
KAHHÂR-I ZÜLCELÂL : Kayıtsız şartsız galip ve her an kahretmeye gücü yeten büyüklük sahibi Allah.
HAKK-I VÜCUD : Var olma hakkı.
TEVKİF : Hapsetmek, durdurmak.
DÂR-I ÂHİRET : Âhiret yurdu.
TECELLÎ-İ KÜBRÂ-YI ADL : Cenab-ı Hakk`ın adaletinin tecellisi, görüntüsü.
MAÂNİ-İ MUKADDESE : Mukaddes, temiz ve saf mânâlar.

__________________
 
Üst