“Her nefis ölümü tadıcıdır.”

Sergerdan

Well-known member

Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan
كُلُّ نَفْسٍ ذَاۤئِقَةُ الْمَوْتِ

“Her nefis ölümü tadıcıdır.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:185.

âyetinin külliyetinde,“Nev i insanî bir nefistir; dirilmek üzere ölecek. Ve küre-i arz dahi bir nefistir; bâki bir surete girmek için o da ölecek.Dünya dahi bir nefistir; âhiret suretine girmek için o da ölecek” mânâsı, âyetin işaretinden kalbe açılıyordu.
 

Sergerdan

Well-known member
Nev i insanî bir nefistir; dirilmek üzere ölecek.

Hattâ her bir nevi -meselâ, nev-i beşer -dahi bir ağaçtır. Kökü ve çekirdeği mazide ve semereleri, neticeleri müstakbelde olarak hayat-ı cinsiye ve beka-yı nevi içinde gayet muntazam kanunların bulunması gibi, hâl-i hazır vaziyeti dahi, hayat-ı şahsiye ve hayat-ı içtimaiye düsturlarının hükmü altında bir sikke-i tevhid ve zâhirî karışıklıklar altında gizli, muntazam bir hâtem-i vahdet ve müşevveş ahvâl-i beşeriye altında mukadderat-ı hayatiye denilen kaza ve kaderin düsturlarının hükmü altında bir mühr-ü vahdâniyet taşıyor. (Şualar)


Bakınız! âlem-i arz ve bütün cüz'iyat üstünde hâtem-i ehadiyet bulunduğu gibi, dağınık neviler ve muhit unsurlar üstünde de aynen o hâtem-i ehadiyet bulunur.Evet, bir tarlaya tohum ekilmesinden anlaşılıyor ki, o tarla tohum sahibinin mülküdür. Ve o tohum da, o tarla sahibinin malıdır. Yani, o buna, bu da ona şehadet ediyorlar. (Mesnevi-yi Nuriye)
 
Üst