sıfatı kelamiye ile muttasıf olmak?

Ey arkadaş! Sani-i Zülcelal, Vahid ve Vacibü'l-Vücud olduğu gibi, bütün sıfat-ı kemaliye ile de muttasıftır. Zira alemde ve masnuatta bulunan kemalat tamamıyla Saniin kemalinden tecelli eden gölgeden muktebestir. Öyleyse, Sanide bulunan cemal, kemal, hüsün, umum kainatta bulunan umum cemallerden, kemallerden, hüsünlerden gayr-ı mütenahi derecelerle yüksektir. Zira ihsan, in'am edenin servetinden doğar ve servetine delildir. İcad, icad edenin vücuduna delalet eder. İcab, mucibin vücuduna bürhandır. Verilen hüsün, verenin hüsnüne delildir. Ve keza, Sani-i Zülcelal, bütün nevakıstan pak ve münezzehtir. Çünkü noksaniyet, maddiyatın mahiyetlerindeki istidadın kılletinden ileri gelir. Halbuki Cenab-ı Hak, maddiyattan değildir. Ve keza, Sani-i Kadim-i Ezeli, kainatın ihtiva ettiği eşyanın cismiyet, cihetiyet, tagayyür, temekkün gibi istilzam ettikleri levazım ve evsaftan beri ve münezzehtir.


------------------------------------------------------------------------------------
açıklama

Burada vahid ve vacibul vücut gibi zati sıfatların akabinde sübuti sıfatlarının da kamil mertebede yani noksansızlık mertebesinde olduğu belirtiliyor. alemde ve masnuatta bulunan kemal, cemal hüsün gibi sıfatların onun eksiksiz sıfatlarının tecellilerinden alıntılar olduğu belirtiliyor. Bu sebeple sanide bulunan sıfatlar kainatta bulunan alıntı sıfatlardan sonsuz derecede yüksek olduğu belirtiliyor.
Bundan sonra delillendirme makamına geçiliyor
Ortada bir ihsan varsa (insanlara ve diğer canlılara yapılan ihsanlar) elbette ki bu ihsanların geldiği bir servetin delilidir.
Ortada bir icad varsa (insan, ve diğer canlıların ilk icadları ile halen yeni fertlerinin icad ediliyor olması gibi.) bir mucidin varlığını her icadda gösterir.
Ortada bir icab varsa yani istek ve ihtiyaçlara cevap veriliyorsa (insan ve diğer canlıların gıda, ısı, hava, su, meyve gibi zaruri olan ve olmayan isteklerine icabet edilmesi gibi) Bir mucibin varlığına delildir.
Ortada bir güzellik varsa ve o güzellik varlığın kendi icadı değilse (kimse kendi icad edemez) demek ki o güzellik verilen bir güzelliktir. Güzellik olmayan yerden güzellik verilemeyeceğine göre muhteşem ve münezzeh bir güzellik kaynağına delildir.
İnsanı Allah hakkında en çok zorlayan şey Allah’ın noksanlıklardan uzak olmasıdır. İnsan maddiyata dala dala aklı maddi kriterlerle düşünmeye alışır. Maddiyat ise bütün sıfatları eksik bir yapıdır. Bunun sebebi de maddiyatın kabiliyetlerinin derece derece yaratılmış olmasıdır. Allah ise maddiyattan değildir.
Eşya cismiyet yani kütle sahibidir.
Eşya cihetiyet sahibidir yani ön arka sağ sol gibi tarafları haizdir.
Eşya tagayyur sahibidir yani değişime maruzdur.
Eşya temekkün sahibidir yani mekansız yersiz bulunamaz. Nerede sorusunun muhatabıdır.
Halbuki Allah Kuranda sık sık buyurduğu gibi bu ve benzeri eksikliklerden pak ve münezzehtir..


www.islamicevaplar.org
 
Üst