Bu parçanın da, herkese faidesi var.

  • Konbuyu başlatan hatve
  • Başlangıç tarihi
H

hatve

Misafir
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ

اِنَّ النَّفْسَ َلاَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ

Meali: "Nefis daima kötü şeylere sevkeder." âyetinin, hem de اَعْدَى عَدُوِّكَ نَفْسُكَالَّتِى بَيْنَ جَنْبَيْكَ mânâ-yı şerifi: "Senin en zararlı düşmanın nefsindir." Hadîsinin bir nüktesidir.
Tezkiyesiz nefs-i emmaresi bulunmak şartıyla kendi nefsini beğenen ve seven adam, başkasını sevmez. Eğer zâhirî sevse de samimî sevemez, belki ondaki menfaatini ve lezzetini sever.
Daima kendini beğendirmeye ve sevdirmeye çalışır ve kusuru nefsine almaz; belki avukat gibi kendini müdafaa ve tebrie eyler. Mübalağalar ile, belki yalanlarla nefsini medh ü tenzih ederek âdeta takdis eder ve derecesine göre مَنِ اتَّخَذَ اِلهَهُ هَوَيهُ âyetinin bir tokadını yer.
Temeddühü ve sevdirmesi ise, aks-ül amel ile istiskali celbeder, soğuk düşürtür. Hem amel-i uhrevîde ihlâsı kaybeder, riyayı karıştırır. Akibeti görmeyen ve neticeleri düşünmeyen ve lezzet-i hazıraya mübtela olan hisse ve heva-yı nefse mağlub olup, yolunu şaşırmış hissin fetvasıyla, bir saat lezzet için bir sene hapiste yatar. Bir dakika gurur veya intikam yüzünden on sene ceza görür. Âdeta ders aldığı Amme Cüz'ünü bir tek şekerlemeye satan hevaî bir çocuk gibi, elmas kıymetinde bulunan hasenatını, hissini okşamak için ve hevasını memnun etmek için ve hevesini tatmin etmek için, ehemmiyetsiz cam parçaları hükmündeki lezzetlere, enaniyetlere vesile edip, kârlı işlerde hasaret eder.

اَللّهُمَّ احْفَظْنَا مِنْ شَرِّ النَّفْسِ وَالشَّيْطَانِ وَمِنْ شَرِّ الْجِنِّ وَاْلاِنْسَانِ


AMiN..........

_________________________________________________.
Ehl-i velâyet, çendan fena-i nefse muvaffak olurlar, nefs-i emmâreyi öldürürler
.
Yine sahabeye yetişemiyorlar.

Çünki sahabelerin nefisleri tezkiye ve tathir edildiğinden;
nefsin mahiyetindeki cihazat-ı kesîre ile, ubûdiyetin enva'ına ve şükür ve hamdin aksamına daha ziyade mazhardırlar.

Fena-i nefisten sonra, ubûdiyet-i evliya besatet peyda eder.
_________________________________________________
Şeytanın mühim bir desisesi:
İnsana kusurunu itiraf ettirmemektir.
Tâ ki, istiğfar ve istiâze yolunu kapasın.
Hem nefs-i insaniyenin enaniyetini tahrik edip, tâ ki, nefis kendini avukat gibi müdafaaetsin; âdeta taksirattan takdis etsin.
Evet şeytanı dinliyen bir nefis, kusurunu görmek istemez;
görse de, yüz tevil ile tevil ettirir. وَ عَيْنُ الرِّضَا عَنْ كُلِّ عَيْبٍ كَلِيلَةٌ {
sırriyle: Nefsine nazar-ı rıza ile baktığı için ayıbını görmez.
Ayıbını görmediği için itiraf etmez, istiğfar etmez, istiaze etmez; şeytana maskara olur.
Hazret-i Yûsuf Aleyhisselâm gibi bir Peygamber-i Âlîşan, اُبَرِّئُ نَفْسِى اِنَّ النَّفْسَ َلاَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ اِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّى وَمَا dediği halde,
nasıl nefse itimad edilebilir?
Nefsini ittiham eden, kusurunu görür.
Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder.
İstiğfar eden, istiaze eder.
İstiaze eden, şeytanın şerrinden kurtulur.
Kusurunu görmemek o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır.
Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; itiraf etse, afva müstehak olur.
 

tuncerr

Active member
peygamber efendimiz (s.a.v.) bedir harbinden sonra sahabeye küçük cihad bitti, asıl büyük cihad, nefsimizle demiştir. Nefis isterse insanı en yüksek mertebeye çıkarır, isterse en aşağıya (esfel-i safiline) indirir. Rabbim imandan ayırmasın.
 
N

nergiz

Misafir
KÖTÜ NEFİS ALİMİ BİLE YOLDAN ÇIKARIR...

NEFSİMİZE MUKAYET OLAMYI RABBİM BİZLERE İHSAN EYLESİN...
AMİN...
 
Üst