Onun öğüdü emirdir. Kim bu emirlere uyar ise kopması mümkün olmayan sağlam bir kulpa yapışmış demektir. Kimde bundan gayri bir emir arar ise bilsin ki onun varacağı yer cehennemdir o ne kötü bir yatak ne kötü bir dönüş yeridir.
Ama kimlerin sevabı da hafif gelirse, işte onlar âyetlerimize haksızlık etmiş olmaları sebebiyle kendilerini ziyana sokanlardır. (Araf Suresi-9)
Bir ayeti düşünmek
inşallah
O kimseler ki onların sevapları hafif gelir; kimdir onla,r onlar
Hakk: ‘Hakk’ kelimesinin aslı, uygunluk ve denk gelmektir. Eğer zihinde tasarlanan gözleme uygun ise buna isabet ve doğruluk; söz, fikir, karar ve iradenin amaca uygunluğu yönünden ise buna da adalet ve hikmet denir. Böylece hakk o işin sıfatı olur. (Derleme)
‘Hakk’ sözlükte, batılın zıddı (Bakınız: Batıl), yerine getirilen hüküm, adalet, varlığı sabit olan, doğruluk, gerçeklik (hakikat), Islâm, mal-mülk, vacip, sadík, yaraşır, kesin şey manasındadır.(Ahmet Kalkan-İslam Akaidi)
Hakk’lar, şer’í hükümlerin dayandığı kaynaklardan çıkarılan ilahi bağışlardır, Hakk olan
Üç farklı tanım gibi gözüken aslında içerisinde dengenin yer aldığını bir tanım. Bu tanımda bulabileceklerimiz
Bu gibi örnekleri çoğaltmamız mümkün o zaman biz olanlara dair bir şey söylemeye gayret edelim.
Bir insan ki yaratılışına dair bir düşüncede olmaz ise yaratılışının hikmetine dair haksızdır çünkü o buna uygun yaratılmış ama kendisi bu yaratılışına uygun davranmamıştır. İbrahis a.s ı bize tanıtan ayet.
Bir insan ki yaratılış amacını bilmezlikten gelmeye devam edip kendisine hatırlatılmalara da kulak asmayan… Zariyat Suresi
Bir insan ki kendini müstağni ve yeterli gören. Teğabün Suresi
Bir insan ki Kur’an ı okumayan. Fussilet Suresi
Bir insan ki Kur’anı okuyan ama okuduğunu yapmayan. Saf Suresi
Daha yok mu? Çok…
Biz kendimiz