İftiralar.org'a -2

yozgati

Well-known member
Site diyor ki: Zaten Hocaefendi’nin maksadı da bu olduğundan kendi eserleri üzerinde de bu uğurda,yani anlatılan hakikatlerin gönüllere yerleşmesi adına her türlü değişikliğin yapılmasına müsaade etmekte ve şöyle demektedir:“... Önceleri kendim tebyiz ediyordum, şimdi sağ olsun çok kıymetli arkadaşlarım yapıyor ve onlara ‘istediğiniz tasarrufu yapabilirsiniz,istediğinizi çıkarabilirsiniz, istediğinizi sokabilirsiniz, istediğiniz cümleyi değiştirebilirsiniz.” Çünkü içinde bir hakikat varsa bence o hakikat ifadenin küm kümiyatına takılmamalı. Rahat olmalı. Yaptığı her şeyi insan miri malı gibi ortaya koymalı. Miri malı,bana ne... İktibas serbest, isteyen istediği yeri alabilir, hiç işarette bulunmayabilir. Parantez içine bile almayabilir, önemli değil. Önemli olan onların başkaları için bir şey ifade edip etmemesi…” Aslında o bunları söylerken Üstad’ının yaptığını yapıyor. Çünkü bakın Üstad Hazretleri de Nurlara herkesin sahip çıkması gerektiğini anlatırken bunun nedenini nasıl izah ediyor: “Bununla beraber,kat'î delillerle size ispat etmiştir ki, meydan-ı istifadeye vaz edilen eserler mîrî malıdır, yani Kur'ân-ı Hakîm’in tereşşuhâtıdır. Hiç kimse enesiyle onlara temellük edemez. Haydi, farz-ı muhal olarak, ben enemle o eserlere sahip çıkıyorum; benim bir kardeşimin dediği gibi, madem bu Kur'ânî hakikat kapısı açıldı, benim noksaniyetime ve ehemmiyetsizliğime bakılmayarak, ehl-i ilim ve kemal arkamda bulunmaktan çekinmemeli ve istiğnâ etmemelidirler.” Ama ne yazık ki bu gün risaleleri sadece bir zümrenin özel mülkü gibi telakki eden tahammülsüz bir inhisar fikri almış kendini gösteriyor.

Burada hem Güleni aklama hem üstadı karalama var nasıl mı?

* Metinde Bir şey çıkıyor ortaya: "Önceleri tashih işini ben yapıyordum şimdi arkadaşlar yapıyor diyor." Burada oluyorki Hocanın kitapları vaazlardan derleyen bir ekip var istedikleri konuları toplayıp yolluyorlar onlar da Türkiyede Kitap olarak baskısını yapıyor. Miri malı da olsa bunun bir söz hakkına sahip olanda var. İstediği gibi alsın kaynak belirsin belirtmesin ona kalmış yeterki istifade etsinler demiş. Yani bnm efkarımı yaysınlar demek istiyor bu cümle.

* Üstadı enaniyetle ittiham etmektedirler. Ehemmiyetsiz sıradan hakir göstermek çabasıyla Kuranı tutan eli çürüterek Doğrudan Kurana taarruz edilmek istiyor iftiralar.org

* Bizler hakkı müdafaa ettiğimiz için bizleri tahammülsüzlükle itham ediyorlar. Bizde onları Mahkem-i Kübra ve Adalet-i ilahiyeye şikayet edip itham ediyoruz. Benim davama hem el uzat hainane; hem üstadımın yapma dediği şeyi müdafaa et gel bir de beni tahammülsüzler diye suçla öyle mi? Hadi oradan hadi
 

Huseyni

Müdavim
“Bununla beraber,kat'î delillerle size ispat etmiştir ki, meydan-ı istifadeye vaz edilen eserler mîrî malıdır, yani Kur'ân-ı Hakîm’in tereşşuhâtıdır. Hiç kimse enesiyle onlara temellük edemez. Haydi, farz-ı muhal olarak, ben enemle o eserlere sahip çıkıyorum; benim bir kardeşimin dediği gibi, madem bu Kur'ânî hakikat kapısı açıldı, benim noksaniyetime ve ehemmiyetsizliğime bakılmayarak, ehl-i ilim ve kemal arkamda bulunmaktan çekinmemeli ve istiğnâ etmemelidirler.”

Bu sözü sadeleştirmeye bahane göstermek tam bir cehalettir. Burda miri malı demekle herkes istediği ileveyi eksiltmeyi ya da değişikliği yapabilir mi diyor _? Haydi diyelim ki onu kasdetmiş olsun, sadeleştirmeyi yapanlar; sadeleştirmeyi yapanlar ehli ilim ve kemal mi ? Madem ilimleri var, çocukların bile anlayacağı en basit kelimeleri nasıl tamamen farklı manalarda verdiler ? Her satırında, her cümlesinde bariz hatalar yaptıkları halde, bu kişileri nasıl ehl-i ilim ve kemal yerine koyuyorsunuz ?
 
Üst