Bu iki cümleyi nasıl anlıyoruz..yorumları alalım..

Huseyni

Müdavim
Ben burdaki cümleye bütün olarak bakıldığında, hatta geride gelen cümlelerle birlikte ele alındığında (O cümleleri de koydum ki orjinalindeki mana anlaşılsın.) tamamen farklı manalar görüyorum. Orjinali Kur'anın vahdet içinde ehadiyeti nasıl gösterdiğine bir misal verirken, sadecilerin yaptığı çeviride, aynı işi güneş yapıyor manası var. Yoksa ben mi yanlış görüyorum..?

[NOT]
Orjinal metin:
Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, hadsiz kesret-i mahlûkatta tezahür eden vâhidiyet içinde ukulü boğmamak için, daima o vâhidiyet içinde ehadiyet cilvesini gösteriyor. Yani, meselâ, nasıl ki güneş ziyasıyla hadsiz eşyayı ihata ediyor.

Mecmu‑u ziyasındaki güneşin zâtını mülâhaza etmek için gayet geniş bir tasavvur ve ihatalı bir nazar lâzım olduğundan, güneşin zâtını unutturmamak için, herbir parlak şeyde güneşin zâtını, aksi vasıtasıyla gösteriyor.

Orjinal olmayan metin:
Kur’an-ı Mucizü’l Beyan, akılları sayısız varlıkta görünen birlik tecellisinde boğmamak için daima o vahidiyetin içinde ehadiyet cilvesini gösteriyor. Mesela, nasıl ki güneş, ışığıyla sayısız şeyi kuşatır.

Işığının tamamıyla beraber güneşin zâtını kavrayabilmek için gayet geniş bir tasavvur ve engin bir bakış gerektiğinden, güneş zâtını unutturmamak için her bir parlak şeydeki aksi vasıtasıyla kendini gösterir.[/NOT]
 
Üst