Eyvallah ne demek

EYVVALLAH



Eyvallah sözü:dilin degil,kalbin zikridir.Kalb dediginin anlamı arap lisanında saklı; kalb etmek degiştirmek,dönüstürmek demektir.Eyvallah,her gördüğün gariplige Allah Allah diye şaşırmayı bırakmış kişinin,Allahın takdirine boyun büküp teslimiyetini ifade etmek için söyledigi kelamdır.


Söz ola kestire başı.


Söz ola kese savaşı


diye koca Âşık Yunus`un ifade buyurduğu kabilden asık çehreleri mütebessim kılabilecek hatta yerinde sarf edildiğinde fitneyi fesadı bir anda kesebilecek bir söz Eyvallah. Günlük hayatımız da ve tasavvufî hayatın pratiğinde sıkça söylenilmekte olan eyvallah`a öyle eyvallah deyiverip geçmemelidir. Mânevî terbiyeyi insani hayatta nakış nakış işleyen ve inceleyen tasavvuf, bu hassasiyeti konuşma üslûbunda da göstermiştir.


Bu sözün mânevî derinliklerine dalmadan evvel, şöyle bir lügat ve gramer yapısına göz atalım. Eyvallah, üç ayrı kelimeden oluşan Arapça bir cümle. "Ey-iy", "vallahî"...hemen ifade edelim ki Osmanlıca günümüzdeki körü körüne taklitçilik gibi başka kültürün materyallerini aynen alıp yamamamıştır.


Kültürler arası tabii etkileşim sürecini kendi bünyesinde hazmetmiş, Osmanlı kimliğiyle onları Türkçeleştirmiştir. Sözgelimi birçok Arapça kökenli kelimeyi Osmanlı öyle kullanmıştır ki, Arapça konuşan birisi o kelimeyi bizim anladığımız mana ile asla anlayamaz. Ancak Osmanlı Türkçesi`ni bilmesi icap eder. Yani lafız aynı olsa da anlaşılan manalar farklıdır.


Kaldığımız yere tekrar dönersek ey veya -iy, Evet, tabi gibi anlamlara gelir.


Bilhassa vavla beraber kullanıldığında şüphesiz evet dilimizde ki ifadesiyle aynen öyle, tastamam gibi manaları içine almaktadır. Tamam peki manasına pratik Arapça`da hali hazırda eyva şeklinde söylenişine halkımız aşinadır.


Bazen ayvaa olarak müstehzi bir edayla fevkalade kötü taklitlerini de duyduğumuz bu kelam esasında Allah lafzı düşünülerek bizdeki eyvallah`ın Araplardaki söyleme tarzıdır. "ve" harfine gelince. Sadece gramer açısından incelendiğinde en az on iki ayrı işlevi olan bu harfi, kültürel boyutuyla ciltlerle kitapla ifade etmek mümkün. Bu tabirde geçen vav için çeşitli fikirler öne sürülmüş. Bazıları cevabı kuvvetlendirmek için bazıları da yemin manası için kullanıldığını öne sürmüşlerse de, maiyyet yani beraberlik bildirmek için kullanıldığı fikri ağır basmıştır. İkinci kelime olan Allah ki daha çok lafzatullah şeklinde ifade edilir. Cenab-ı Hakkın yüzlerce ismi olmasına rağmen Allah ismi gibisi yoktur. Çünkü Zât-ı Ehadiyyetin kendisini tesmiye ettiği isimdir. Öyle bir zat ismi ki, semavi kitap ta beyan edilen bu isim etimolojik olarak bile incelense, eşi benzeri olamayan bir kelime olarak kalmayıp, ayrıca ikiliği ve çoğulluğu kabul etmeyen bir yapıya sahiptir. Yani her haliyle tek bir isimdir. Bu ismin gramer yapısını incelemektense, bizdeki çağrıştırdığı manayı düşünmekle siz kıymetli okurlarımızı baş başa bırakmak isteriz. Sadece içinde geçen lafzatullah bile eyvallah`ın aleladekullanılmamasına yeter bir sebeptir.


Beklide gündelik Arapça`da eyvaa olarak ifade edilmesi bundan kaynaklanıyordur. Söz söylemek, konuşmak, icraata nispetle (gerçi konuşmakta bir icra şeklidir) kolaydır. Amma buna rağmen konuşmak, hele yerli yerince konuşmak hiç de kolay bir iş değildir. Hele ki bizlerin köklü ve geniş bir kültürün varisi olduğumuzu göz önüne alırsak bu daha da titizlik ister. Aman efendim siz böyle anlatıyorsunuz da yani başka bir şey kalmadı da işlenecek bir eyvallah mı kaldı diye sorulabilir. Buna da eyvallah.


Zaten biz nazar-ı dikkatleri yaygın ve gözümüzün önünde olduğu halde fark edemediğimiz önem vermediğimiz değerlere çekmeye çalışıyoruz. Ekseriya derviş keşkülünden bu tür şeyler çıkar zaten. Eyvallah`ın yukarıda geçen manasıyla beraber tasavvuftaki ıstılâhî sahasını mülahaza edersek bu gerçek daha bariz bir hal alacaktır. Hakla kabul ettik, haktandır manasını ihtiva ettiğinden eyvallah, sufîyyede hemen hemen her halde zikredilir, bir virddir adeta.


Her tecelli eden, madem ki Cenab-ı Hakk`ın takdiri ve muradıyladır, o halde hakla kabul ettik "eyvallah". Şu anda anlayabildiğime, yahut sonra idrak edeceğim irfana şimdiden eyvallah. Güzel çirkin diye tavsif ettiğimiz velakin hepsinde gizli ve aşikar olan hikmete gördüğüm görmediğim esrar-ı ilahiyeye eyvallah. Bir kıssa anlatılır.


Eyvallahı meşhur bir derviş baba, mahallesindeki kahvehanenin önünden geçiyormuş, orada bulunanlardan biri bizim derviş babayı işaret ederek;


"Bu adam var ya bu adam, başına ne gelirse gelsin ne görürse görsün eyvallah Allah`tandır deyip geçer" demiş.


Kahvehaneye yeni yeni alışan çaylaklardan biri de


"Yani ben şimdi şu ensesi kalın kocaman adama bu çelimsiz halimle gidip bir tokat atsam Allah`tandır deyip eyvallah mı edecek" demiş.


"Ne zannettin" demiş diğeri.


Adamın merakı etrafın tezahüratıyla pekişince denemeye karar vermiş. Usulcacık derviş babanın arkasına kadar yaklaşmış. Birdenbire zıplayarak dev cüssenin taşıdığı kafanın ense köküne şamarı yapıştırmış. Boyu yetmediğinden olacak elinin ayarı da bir hayli kaçmış. Tokadın sesi yankılanırken hazret hışımla arkasına dönmüş. Korkudan dizlerin bağı çözülen acemi çaylak güç bela


" Baba erenler Allah`tan Allah`tan" demiş, amma tesir edeceğine ihtimal vermez ve hayatından ümid keser haldeymiş ki, baba erenler


"Korkma korkma, Hak`tan olduğunu biliyorum" demiş ve


"Ben, hangi yezidi musallat etti diye bakıyorum" demiş.


Fıkra bir yana anlaşılan her makamın, her derecatın her derekatın kendine göre bir eyvallahı var. Ve olmalıdır da.


alıntı
 

Tambur

Well-known member
Kimi zaman bir veda havasında eyvllh deriz,kimi zaman kırıldığımızda...Bazen bir merhaba'da bazen bir teşekkür için...Birçok anlamda kullanıyoruz Eyvllh'ı.Nedense bana bayanların eyvllh demeleri bir tuhaf gelir,sanki erkek uslubuna daha yakın bir imajı var: )
 
Üst