"Bir göz hatırı için çok gözler sevilir"

Sirac

Well-known member
Muhabbetin esbabı olan iyilikler, muhabbet gibi nurdur;

sirayet ve in'ikâs etmek, şe'nidir.

Ve ondandır ki, "Dostun dostu dosttur" sözü

durub-u emsal sırasına geçmiştir.

Hem onun içindir ki,

"Bir göz hatırı için çok gözler sevilir" sözü

umumun lisanında gezer.


Mektubat | Yirmi İkinci Mektup | 255
 

Sirac

Well-known member
Hüzün ise, iki kısımdır:

Ya fakdü'l-ahbabdan gelir,

yani ahbabsızlıktan, sahipsizlikten gelen karanlıklı bir hüzündür ki,

dalâletâlûd, tabiatperest, gafletpîşe olan

medeniyetin edebiyatının verdiği hüzündür.

İkinci hüzün, firâkü'l-ahbabdan gelir.

Yani ahbab var; firâkında müştâkâne bir hüzün verir.

İşte şu hüzün, hidâyetedâ, nurefşân Kur'ân'ın verdiği hüzündür.


Sözler | Yirmi Beşinci Söz | 375
 

Sirac

Well-known member
b635.gif
b635.gif
-2- sırrınca,

"Dost dostuyla beraber Cennette bulunacaktır."


Sözler | Yirmi Sekizinci Söz | 460

2- Hadîs-i şerif: Buhârî, Edeb: 96; Müslim, Birr: 165; Tirmizî, Zühd: 50; Dârimî, Rikak: 71.
 

Sirac

Well-known member
Eskide iki ciddî âhiret kardeşleri varmış.

Biri hasta düşer; ötekisi ziyaretine gitti.

Dua eder, hasta iyi olmaz.

"Öyleyse sen kalk, ben yatacağım" demiş.

Hasta kalkmış, onun yerine hasta olarak yatmış.

Her neyse... Demek Şeyh Mustafa ile kardeşliğimiz ciddîleşmiş ki,

ben hastalığına dua ettim, kabul olmadı.

Fakat birkaç gün devamı mukadder olan hastalığının bir parçası bana verildi.

İnşaallah ona bir parça hiffet gelmiştir.


Barla Lâhikası - 137
 

Sirac

Well-known member
Hem, dost ve ahbab ise,

eğer onlar İmân ve amel-i sâlih sebebiyle

Cenâb-ı Hakkın dostları iseler,

"El-hubbu Fillâh" -1- sırrınca, o muhabbet dahi Hakka âittir.


Sözler | Otuz İkinci Söz | 584
 

Sirac

Well-known member
Ahbablara muhabbetin ise, mâdem lillâh içindir;

o ahbabların firâkları, hattâ ölümleri,

sohbetinize ve uhuvvetinize mâni olmadığı için,

o mânevî muhabbet ve ruhânî irtibattan istifade edersin.

Ve mülâkât lezzeti dâimî olur.

Lillâh için olmazsa, bir günlük mülâkât lezzeti, yüz günlük firâk elemini netice verir.


Sözler | Otuz İkinci Söz | 588
 

Sirac

Well-known member
Dünyada, "Elhubbu fillâh" -2- hükmünce,

sâlih ahbablara muhabbetin neticesi,

Cennette, -3- ile tâbir edilen,

karşı karşıya kurulmuş Cennet iskemlelerinde oturup

hoş, şirin, güzel, tatlı bir sûrette dünya mâceralarını

ve kadîm olan hâtırâtlarını birbirine nakledip eğlendirmeleri sûretinde,

firâksız, sâfî bir muhabbet ve sohbet sûretinde,

ahbablarıyla görüştüreceği, Kur'ân'ın nassıyla sabittir.


Sözler | Otuz İkinci Söz | 591

2- Allah için sevmek. (Feyzü'l-Kadîr, 2:28, hadîs no: 1241.)

3- Karşılıklı tahtlarda kardeş kardeş otururlar. (Hicr Sûresi: 47.)
 

Sirac

Well-known member
Fakat o kulak, küfürle tıkandığı zaman,

o leziz, manevi, yüksek savtlardan mahrum kalır.

Ve o lezzetleri iras eden avazlar,

matem seslerine inkılap eder.

Kalbde, o ulvi hüzünler yerine, ahbabın fıkdanıyla

ebedi yetimlikler,

malikin ademiyle nihayetsiz vahşetler ve sonsuz gurbetler hasıl olur.


İşaratül-İcaz | Hurûf-u Mukattat | 72
 

Sirac

Well-known member
İnsan, hattâ yavrulu hayvanat dahi,

akrabasının ve evlâdının ve ahbabının

lezzetleriyle ve saadetleriyle lezzetlenir, bir cihette mes'ud olur.


Şualar | On Birinci Şuâ | 207
 
Üst