Sadeleştirme ile ilgili ağzı olan konuşuyor..

Huseyni

Müdavim
Evet bu konu hakkında gördüğüm ve bildiğim bilen de konuşuyor, bilmeyen de..Kimi sırf yorum yapayım diye, kimi ortalığı kızıştırmak için, kimi hakikat için vs..Sonuç olarak baktığımızda, çoğu yerde bu konu kısır konuşmalara dönüşüyor. Mesele ortada "sadeleşsin, sadeleşmesin" sözleriyle dönüp duruyor..

Benim izlenimlerime göre bu süreçte 6 grup var.

1. Hiç bir şekilde tepki vermeyenler (ne sadeleştirilsin, ne sadeleştirilmesin)

Bunlar iki grup olsa gerektir:

1. si kalben buğz edenler

2. si de bildiği ve yapabilecek şeyi olduğu halde görmezden gelenler..

2. Hem savunanlar, hem de orjinalini okuyanlar

3. Orjinalini hiç okumadan ya da çok az okuyup sadeleştirmeyi savunanlar.

Bunlar da 2 grup..

1. si orjinalini hiç eline almamış, sadece "dili ağırdır" şeklinde duyumlar almış, sadeleştirmeyi savunan kişiler

2. si az okumuş "anlamadım" diye bırakıp sadeleştirmeyi savunan kişiler..

4. Ha aslı, ha sadesi farketmez diyenler..

5. Bir de sadeleştirme kendisini hiç ilgilendirmediği ve hakikatin ne olduğunu bilmeden, fırsattan istifade edip, konuyu başka mecralara çekenler ve müslümanı müslümana kırdıranlar..Tabi bu da sadeleştirme taraftarlarına verilen cevapların tesirini kırıyor ve işin boyutu değişiyor.

6. Son olarakta sadeleştirmeye karşı olanlar..


Tüm bunları gözönünde bulundurduğumuzda nasıl bir yol izlemeliyiz ?

Olur olmaz her ortamda bu konuyu konuşmalı mıyız ?

Ya da Nurları okusa da bilen bilmeyen herkes bu konuda konuşmalı mı, yoksa fazla malumatı olmayanların yapabilecekleri başka neler olabilir ?

 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Bu hususta iki ana başlık etrafında çalışmaları şekillendirmeliyiz.

Birincisi sadeleştirilemeyeceği ve sadeleşmesine ihtiyac olmadığı.

Birinci husus neşrinden bugüne kadar yapılan bir analiz maatesüf bazı kanallar aracılığı ile buna tevessül edildi. Öyle ise asıl konumuz :

İkincisi sadeleştirilmesi neticesinde ortaya çıkan ürünün amacını, gayesini, kıymetini müşahade etmek..
 
Üst