Hacı ziyaretinde zemzemi oturarak içince nasıl ihtilaf çıkmış?

mihrimah

Well-known member
Efendim, tatlı ziyaretlerimizden biri de hacı ziyaretleridir. Öylesine tatlıdır ki hacı ziyareti, hemen herkesin yüzünde tebessüm, gönlünde huzur ve mutluluk söz konusu olur.
Anlatılan zorluk ve sıkıntılar dahi bir başka mutlulukla anlatılır ve dinlenir. Tabii tatlı hurma, mübarek zemzem ikramı da bir başka güzellik katar hacı ziyaretine.
Ne var ki soru sahibi okuyucumun son hacı ziyaretinde durum böyle olmamış. Çünkü ikram edilen zemzemi bazıları ayağa kalkıp kıbleye yönelerek içmişler, bazıları da ayağa kalkma gereği duymadan oturdukları yerde içmişler. İşte ihtilaf da buradan çıkmış. Ayakta içenler, 'Zemzeme hürmetsizlik etmiş olmamak için ayakta içmek gerekirdi.' demişler. Oturarak içenler de, Hürmetsizlik ayakta içmekle olur, demişler. Suyun ayakta içilmemesini Efendimiz'in tavsiye ettiğini söylemişler. Tabii konu netleşmeyince sorular bize yöneltilmiş. Deniliyor ki:
- Zemzem mutlaka ayakta mı içilir? Normal su da mutlaka oturarak mı içilir? Bunların farklı şekillerde içilmesi caiz olmaz mı?
***
Konuyu, 'Caiz olur mu, olmaz mı?' ölçüsünde inceleyecek olursak tereddüt etmeden hükmümüzü verebiliriz.
- Hem zemzemi hem de normal suyu oturarak da, ayakta da içmek caizdir! Bunları mutlaka ayakta ya da mutlaka oturarak içmek gerekir diye bir mecburiyet söz konusu değildir. Neden her iki halde de içmek caizdir?
Çünkü Peygamberimiz'in zemzemi de normal suyu da hem ayakta hem de oturarak içtiği görülmüştür.
Bu örnekler, her iki halin de caiz olduğunu ifade etmektedir.
Ancak, 'Peygamberimiz'in çoğunlukla yaptığı hangisidir acaba?' diye soracak olursanız cevap farklılaşır.
Çünkü Peygamberimiz'in çoğunlukla yaptığı, zemzemi ayakta, normal suyu da oturarak içmek olmuştur.
Bu farklı örnekleri yorumlayan alimler derler ki:
- Resulü Ekrem Efendimiz'in, suyu çoğunlukla oturarak, zemzemi de ayakta içmesi, her iki şekilde de içmenin caiz, fakat suyu oturarak, zemzemi de ayakta içmenin daha faziletli olduğuna işaret eder.
Bu yüzden Hanefî âlimleri, İbni Abbas Hazretleri'nin rivayetine dayanarak zemzemi ayakta içmenin müstehab, yani daha sevap olduğu yolunda görüş bildirmişlerdir.
Netice olarak denebilir ki: Zemzem suyunun oturarak içilmesi caiz, ayakta içilmesi daha sevaplıdır.
Sıradan suyun da ayakta içilmesi caiz, oturarak içilmesi daha sevaplıdır.
***
Altınoluk dergisinin ilavesi Şebnem'de gıda teknolojisi uzmanının yazdığı "Dünyanın en güzel içeceği zemzem" başlıklı araştırma yazısının sonunda zemzem içme âdâbı kısaca şöyle ifade edilmiştir:
-Dünya Sağlık Örgütü (WHO)'nün raporlarına göre, dünyadaki en sağlıklı içme suyu olan zemzem içilirken, ayağa kalkıp kıbleye dönülmeli, sağ eldeki zemzem her defasında besmele çekilerek üç nefeste içilmeli, sonunda 'Elhamdülillah 'denilmeli, Efendimiz'in (sas), "Zemzem suyundan içen şifa bulur." sözü de hatırlanmalıdır.
Zemzem içmenin âdâbı böyle tarif edilirken normal su içmenin âdâbı konusunda da "Sorularla İslamiyet" sitesinde şu bilgiye yer verilmiştir:
- Suyu içerken imkân nispetinde kıbleye yönelip, oturarak besmele çekip bardak sağ ele alınarak içilmelidir. Resûlüllah (sas) Efendimiz, suyu oturarak içme konusundaki ikazı sırasında; "Sakın sizden biriniz suyu ayakta içmesin!.. " buyurmuştur. Bununla beraber Efendimiz'in ayakta su içtiği ve bununla ayakta su içmenin de caiz olduğuna işarette bulunduğu ifade edilmiştir. Nitekim bir keresinde Hazreti Alî (ra) Kûfe Mescidi'nin kapısına gelmiş ve orada ayak üzeri su içmiş, toplanan halka da; "Bazı kimseler ayak üstünde su içmeyi mahzurlu görürler. Halbuki ben Nebî (sallallahu aleyhi ve sellem)'in benim ayakta su içtiğim gibi ayakta su içtiğini gördüm." diyerek ayakta su içmenin de caiz olduğu konusunda bilgi verdiği görülmüştür. (Buhari) Bütün bu bilgilerden sonra zannederim artık zemzem içerken bir anlaşmazlık söz konusu olmaz. Caiz olanı uygulamak isteyen, oturarak içer, biraz fazla sevap kazanmak isteyen de ayakta kıbleye yönelerek içmeyi tercih eder. Bir bakıma fetva-takva tercihi diye hoşgörü ile bakarlar birbirlerine. Bilindiği üzere fetva basamağı ilk basamaktır. Mecburidir, ondan aşağısı olamaz. Ama takva basamağı ihtiyaridir, yükselmesine sınır konulamaz.
Ahmed ŞAHİN-ZAMAN
 
Üst