Risale Açıklamalı 11 - Hazreti İsâ Aleyhisselâm Gelecek !

Huseyni

Müdavim

besmele.jpg



Es Selamün Aleyküm.

Açıklamalı Risale dersleri serisine kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu haftaki konumuz hemen herkesin merak konusu olan, Hazreti İsa Aleyhisselamın dünyaya tekrar gelmeleri hakkında olacak inşaallah. Katılımlarınızı ve katkılarınızı bekliyoruz.

Baki Selam ve Dua ile.


[BILGI]“Âhirzamanda Hazret-i İsâ Aleyhisselâm gelecek, şeriat-ı Muhammediye (a.s.m.) ile amel edecek”[SUP]1[/SUP] meâlindeki hadîsin sırrı şudur ki:

Âhirzamanda, felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfrîye ve inkâr-ı ulûhiyete karşı, İsevîlik dini tasaffi ederek ve hurafattan tecerrüd edip İslâmiyete inkılâp edeceği bir sırada, nasıl ki İsevîlik şahs-ı mânevîsi, vahy-i semâvî kılıcıyla o müthiş dinsizliğin şahs-ı mânevîsini öldürür.

Öyle de, Hazret-i İsâ Aleyhisselâm, İsevîlik şahs-ı mânevîsini temsil ederek, dinsizliğin şahs-ı mânevîsini temsil eden Deccalı öldürür; yani, inkâr-ı ulûhiyet fikrini öldürecek.

[SUP]1[/SUP] : Buhari, Mezâlim: 31; Büyû’: 102; Müslim, Îmân: 242, 343; İbni Mâce, Fiten: 33.


Birinci Mektup
[/BILGI]
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 22 - Hazreti İsâ Aleyhisselâm Gelecek !

Son zamanlarda bu mesele özellikle müslüman cemaatleri arasında tartışmaya sebebp olmuştur..Gaybı ancak Allahu alem bilir ;Biz tefsir lerden okuduklarımızla bu meseleye iman etmişiz ;Hz isa (as) hayatında yaşadığı acılar aslında İlahhi kelam danda öğreniyoruz ..

İsa Peygamberi öldürmek için tuzak kuran inkarcıların onu kesinlikle öldüremedikleri bir ayette şöyle vurgulanır:
Ve: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler. (Nisa Suresi, 157)


- Hz. İsa'nın ölmediği insanların yaşadığı boyuttan alınarak, Allah katına yükseltildiği ayette şöyle bildirilir:
Hayır; Allah onu kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 158)

Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona (Hz. İsa'ya) inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o (Hz. İsa) da onların aleyhine şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 159)

Şu yanlış anlaşılmasın ki hz İsa (as) yeryüzüne yeni bir dinin tebliği için gelmeyecektir asla ..Çünkü ayetlerde geçtiği üzere ahir zaman peygamberi Efendimiz (sav) 'dir..Ve islam dini Kemale ermiştir..

Hz isa'nın (as) geliş görevi dejenere olmuş toplumun Muhammedi şeriat üzere ıslah etmek içindir..Yani Yine Efendimizin (as) şeriatı uygulanacaktır inşl..

 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 22 - Hazreti İsâ Aleyhisselâm Gelecek !

[DIKKAT]İsa (as)’ın ölmeden göğe yükseltildiğine ve bir kıyamet alameti olarak tekrar ineceğine işaret eden bazı Kur’an ayetleri:

“…Onu kesinlikle öldürmediler. Hayır; Allah onu (İsa’yı) Kendine yükseltti…” (Nisa, 157-158)

“…Şüphesiz o (Hz. İsa), kıyamet saati için bir alamettir...” (Zuhruf, 61)

“Hani Allah, İsa'ya demişti ki: Ey İsa, doğrusu senin (dünyadaki) hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim.” (Âl-i İmran, 55)[/DIKKAT]

[BILGI]Hz. İsa’nın Tekrar Yeryüzüne İndirileceğine Dair Hadisler:

"Sizler on alameti görmedikçe hiçbir zaman Kıyamet kopmaz... Biri de İsa (as)'ın inmesi..." (Müslim, Kitabü-l Fiten: 39)

“Meryem oğlu İsa adil bir hâkim ve adaletli bir imam olarak inmedikçe kıyamet kopmayacaktır...” (Sünen-i İbni Mace)

"Nefsim kudret elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin ederim! Meryem oğlu İsâ'nın, aranıza adâletli bir hâkim olarak ineceği, istavrozları kırıp, hınzırları öldüreceği, cizyeyi kaldıracağı vakit yakındır." (Buhari, Müslim, Ebu Dâvud, Tirmizi)

“Onunla (Hz.İsa ile) benim aramda hiçbir peygamber yoktur. O şüphesiz inecektir. Onu gördüğünüz zaman tanıyın! O, orta boylu, beyaza çalar kırmızı renktedir. Sarıya boyalı iki elbise içinde olacak. Yağmur yağmasa da saçından su damlayacaktır.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tırmizi)

"İmamınız kendinizden (Mehdi) olduğu halde Meryem oğlu (İsa) içinize indiği zaman acaba nasıl olursunuz?" (Müslim)[/BILGI]


Hz. İsa'nın (as) İnmesi Mütevatirdir:

İbn-i Hacer, Taberi ve İbn-i Kesir gibi bir kısım büyük hadis âlimleri İsa (as)’ın nüzulü meselesinin mütevatir bir konu olduğunu söylemişlerdir. Bir rivayet mütevatir derecede çokça rivayet edilmişse artık ona inanmak imani bir mecburiyet halini almaktadır.

İmam-ı Azam, Maturidi, Eş’ari, Taftazani, Fahr-i Razi, Suyuti gibi bütün hadis, kelam ve tefsir allameleri bu konuyu kitaplarında ahirzaman alametlerinden olarak zikretmişlerdir. Hatta Şia ve Mutezile imamlarının dahi bu konuda ittifakı vardır.


[NOT]Üstad Bediüzzaman’ın Bu Konudaki izahları:

“Evet, hadis-i şerifin ifadesiyle Hazret-i İsa’nın semavi nuzulü kat’i olmakla beraber…” (Kastamonu Lahikası)

“... sema-i dünyada cesediyle bulunan ve hayatta olan Hazret-i İsa, belki alem-i ahiretin en uzak köşesine gitseydi ve hakikaten ölseydi, yine şöyle bir netice-i azime (büyük netice) için ona yeniden cesed giydirip dünyaya göndermek, o Hakim’in (Allah’ın) hikmetinden uzak değil...” (15. Mektup)

“Hazret-i İsa Aleyhisselam geldiği vakit, herkes onun hakiki İsa olduğunu bilmek lazım değildir. Onun mukarreb ve havassı (derin imanlı yakın talebeleri), nur-u iman (iman gücü) ile onu tanır. Yoksa bedahet (aşikarlık) derecesinde herkes onu tanımayacaktır.” (15. Mektup)

Hatta Hazret-i İsa Aleyhisselam’ın nuzulü (gökten inişi) dahi ve kendisi İsa Aleyhisselam olduğu, nur-u imanın dikkatiyle bilinir; herkes bilemez. (5. Şua)

“(Hadiste) Hazreti İsa Aleyhisselam gelir, Hazret-i Mehdi’ye namazda iktida eder, tabi olur” diye rivayeti bu ittifaka (Hıristiyanlar’ın İslamiyet’e gireceğine) ve hakikat-ı Kur’aniyenin metbuiyetine ve hakimiyetine (Kuran’a tabi olunacağına) işaret eder.” (5. Şua)

“…İsa Aleyhisselam, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık (Hz. Muhammed), bir Kadir-i Külli Şey’in (Allah’ın) va’dine istinad ederek (dayanarak) haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem Kadir-i Külli Şey (Allah) va’detmiş, elbette yapacaktır.” (15. Mektubat)
[/NOT]
 
Üst