Müfritane irtibat

þualar

Active member
Haddinden fazla fevkalade hüsnüzan ve müfritane ali makam vermek yerine, fevkalade sadakat ve sebat ve müfritane irtibat ve ihlas lazımdır. onda terakki etmeliyi(kastamonu lahikası).

Müfritane kelimesinin geçtiği mektubun ilgili paragrafını yukarıya aldık. Müfritane irtibatın nasıl olacağının anlaşılması için iki hususun tespit ve tayın edilimesi lazım. Birincisi "müfritane irtibat" kavramının tanımı, ikincisi ise müfritane irtibat kurulması gerekenin ne olduğudur.

Müfritane irtibat;olması gerekenden fazla birliktelik demektir. Ancak bu birliktelik sadece fiziki ve maddi bir birliktelik değildir. Nasılki; "müfritane ali makam vermek" cümesinde geçen müfritane kavramı manevi anlamda kullanılmış ise buradada aynı anlamda kullanılmıştır. Kaldı ki parağrafta geçen diğer üç kavram da manevi anlamda kullanılmıştır. Fevkalade sadakat,sebat,ihlas gibi.

Diğer husus ise müfritane irtibat kurulması gerekenin ne olduğudur. Mektuptan da açıkça anlaşıldığı üzere bu; dava ve hizmettir. Bir nur talebesinin en önemli dava ve hizmeti hiç şüphesiz Allahın rızasını kazanmaktır. Öyleyse öncelikle Allah'la irtibat. Ve Allahın rızasına götüren her hizmetle irtibat şeklinde anlamak gerekir. İmanımızı kurtarmak ve başkasının imanının kurtulması adına yapılan her faaliyet hizmettir. Bu kuran, cevşen ,risale okumak olabileceği gibi, sohbete gitmek,başkasını sohbete götürmek ve sohbet ortamlarının oluşmasına maddi, manevi yardımcı olmak şeklinde de olur. Allah rızası gözetilerek yapılan en küçük hizmet büyüktür. Onun rızası dışındaki en büyük hizmet ise küçüktür. Beni bir an nefsimle baş başa bırakma hadisi şerifi de her an allahla beraber olmanın her hizmette onun rızasını gözetmenin büyük bir mazhariyet olduğunu bize gösteriyor. Mecnunun Leyla ile irtibatı dillere destan olmuştur. Maddi olarak birbirlerinden çok uzaktırlar.Ancak kalben ve ruhen müfritane irtibat halindedirler. Aklımızla kalbimizle ruhumuzla ve hatta hayalimizle dava ve hizmetle meşguliyet,mecnun gibi hizmet sahralarında sağa sola koşturmamıza sebeb olacaktır. Zira Gaye-i hayal olmazsa veyahut nisyan veya tenâsi edilse, ezhan enelere dönüp etrafında gezerler.
 

lostideas

Member
Arkadaşım kimse sana cevap yazmamış, ben yazayım sen ve senin gibilerin namına kısaca.

Bu konu, üzerinde çok hata ve ihmal yapılan ve ihlasın parça parça edildiği bir konudur malesef. Ne Allah'ın ne Resul'ünün rızası, sadece sohbete çağırmak ve onun haricinde arayıp sormamak ve ilgilenmemek ile kazanılmaz. Cennet o kadar ucuz değil.

Allah Teâlâ buyurdu ki: "Benim için birbirini sevenler, benim için toplananlar, benim için birbirini ziyaret edenler, benim için birbirine ihsan edenler üzerine muhabbetim ve sevgim vacip oldu." Bir diğer hadiste, Allah için bir araya gelenlerin, Allah için dağılanların ve birbirlerini Allah için sevenlerin, Allah’ın himayesinden başka hiçbir barınağın bulunmadığı mahşer gününde Allah’ın arşının gölgesinde barınan yedi sınıf insandan olacakları müjdelenmiştir.

Anlaşılıyor ki, mü’minler Allah için birbirlerini sevmekle ve sevgi bağlarını güçlendirmekle mükelleftirler. Bu mükellefiyeti Bedîüzzaman Hazretleri “müfritane irtibat” sözüyle ifade ediyor.

İman hizmetinde ve hizmet yolunda müfritane irtibatta nefis ve çıkar ilişkisi yoktur. Geçicilik yoktur. Başkasını dışlamak yoktur. Başkasını kınamak ve küçümsemek yoktur. Müfritane irtibat fedaileri arasında kurulan sevgi ve hürmet sırf Allah içindir ve daimidir.

Müfritane irtibat hizmet ehline şevk kazandırır, hayra ve hizmete teşvik eder, huzur ve mutluluk verir, güç ve kuvvet verir. Allah’ın rızasını kazanmaya, mahşerde Allah’ın arşı altında himaye görmeye ve Cennete ulaşmaya vesiledir.

Ancak, günümüzde malesef sadece, sohbete çağırmak için aramak ve hatta aramayıp bir kısa mesaj göndermekle, islam ve nur kardeşi olunacağı zannediliyor.

Ne yazık. Sen bir hafta boyunca hiç arama, sorma, konuşma, ne yapıyorum, yaşıyor muyum, ne gibi sorunlarım, derdim var, merak etme, hiç hal hatır sorma ve muhabbet kurma ve görüşme; ondan sonra sadece sohbet zamanı geldiğinde çağır ve üzerimden sevap kazanmaya çalış. Şimdi bu hiç samimi gelmiyor. Bilerek veya bilmeyerek yapılsın, yol bu değil. İnsanlık ve islam kardeşliği bu değil. Bunun adı açıkca manevi menfaat kardeşliğidir, ne ihlas aranır ne bir şey burada, resmen manevi menfaati için yanaşmanın resmidir. Cehaletle bile yapılsa, vahim hatadır, ağır ikazı gerektirir.

Tonlarla insanın bu konuda ciddi şikayeti var. "Cemaatteki insanlar bizi sadece sohbete çağırmak için arayıp görüşüyorlar, onun haricinde ölsek umurlarında değiliz" diyorlar. Bu insanların cemaatten uzaklaşıp, en sonunda ise dışına çıkmalarının sorumluluğu çok büyüktür, ciddi mesulüz bunda, kimse aksini aklına getirmesin bile. Bu olayı çok detaylandırmak mümkün olduğu halde, bu kadar işaret bile, anlayıp idrak edecek ve tavrını düzeltmek için, kendisini sorgulayıp çeki düzen vermeye niyetli gerçek ihlas sahibi, samimi insanlara ve nur talebelerine yeter de artar. Zaten diğerlerinin vereceği tepki, sadece menfi olacaktır ve türlü hezeyanvari izahlarla üstünü kapatmak olacaktır. Kusurunu bilmek kadar fazilet olmaz.
 
Üst