EN BÜYÜK HIRSIZ

SaYa

Well-known member



İslam alimlerinin büyüklerinden olan İmam-ı Rabbani Hazretleri (kuddise sirruh) mektubat isimli eserinin bir yerinde şöyle buyurmaktadır:

Bu zemânda insanların çoğu nemâz kılmakda gevşek davranıyor. Tumânînete ve tadîl-i erkâna ehemmiyyet vermiyorlar. Bunun için, siz sevdiklerime, bu noktayı belirtmeğe mecbûr oldum. İyi dinleyiniz! Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem En büyük hırsız, kendi nemâzından çalan kimsedir buyurdu. Yâ Resûlallah! Bir kimse, kendi nemâzından nasıl çalar? diye sordular. Nemâzın rüküunu ve secdelerini temâm yapmamakla buyurdu.

Bir defa da buyurdu ki, Rüküda ve secdelerde, belini yerine yerleşdirip biraz durmayan kimsenin nemâzını Allahü teâlâ kabûl etmez. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, bir kimseyi nemâz kılarken, rüküunu ve secdelerini temâm yapmadığını görüp, Sen nemâzlarını böyle kıldığın için, Muhammedinaleyhissalâtü vesselâm dîninden başka bir dinde olarak ölmekden korkmuyor musun? buyurdu.

Yine buyurdu ki, Sizlerden biriniz, nemâz kılarken, rüküdan sonra temâm kalkıp, dik durmadıkca ve ayakda, her uzv yerine yerleşip durmadıkca nemâzı temâm olmaz.

Bir kerre de buyurdu ki, İki secde arasında dik oturmadıkca, nemâzınız temâm olmaz

Birgün Peygamberimizsallallahü aleyhi ve sellem, birini nemâz kılarken, nemâzın ahkâm ve erkânına riâyet etmediğini, rüküdan kalkınca, dikilip durmadığını ve iki secde arasında oturmadığını görüp, buyurdu ki,Eğer nemâzlarını böyle kılarak ölürsen, kıyâmet günü, sana benim ümmetimden demezler. Bir başka yerde de buyurdu, Bu hâl üzere ölürsen, Muhammedin aleyhisselâm dîninde olarak ölmemiş olursun.

Ebû Hüreyre radıyallahü anh buyurdu ki, Altmış sene, bütün nemâzlarını kılıp da, hiçbir nemâzı kabûl olmıyan kimse, rükü ve secdelerini temâm yapmıyan kimsedir. Zeyd ibni Vehb rahmetullahi teâlâ aleyh birini nemâz kılarken rükü ve secdelerini temâm yapmadığını gördü. Yanına çağırıp, ne kadar zemândır böyle nemâz kılıyorsun, dedi. Kırk sene deyince, sen kırk senedir nemâz kılmamışsın. Ölürsen Muhammed Resûlullahın sallallahü aleyhi ve sellem sünneti [yanî dîni] üzere ölmezsin, dedi.

O hâlde, nemâzları temâm kılmağa çalışmalı, tadîl-i erkânı yapmalı, rüküu, secdeleri, (Kavme)yi [yanî rüküdan kalkıp dikilmeği] ve (Celse)yi [yanî, iki secde arasında oturmağı] iyi yapmalıdır. Başkalarının da kusûrlarını görünce söylemelidir. Din kardeşlerinin nemâzlarını temâm kılmalarına yardım etmelidir. Tumânînet [yanî uzvların hareket etmemesi] ve tadîl-i erkânın [Bir kerre sübhânallah diyecek kadar hareketsiz durmak] yapılmasına çığır açmalıdır. Müslimânların çoğu, bunları yapmak şerefinden mahrûm kalıyor. Bu nimet, elden çıkmış bulunuyor. Bu ameli meydâna çıkarmak çok mühimdir. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki, Unutulmuş bir sünnetimi meydâna çıkarana, yüz şehîd sevâbı verilecekdir.

alıntı
 
Üst