Çılgın bir ateş!

SaYa

Well-known member
Allah'a, ahiret gününe, peygambere bırakınız inanmayı, onunla maytap geçmeyi marifet sayan, içinde kin, nefret ve Allah düşmanlığı dolup taştığı halde hayâsız bir takiyye ile kendini gerçek Müslüman gibi gösterenler için, yalın ve dolaysız satırlar hazırladım size.
Ben aracıyım, söz kutsal metinlerin, sadece kutsal buyruk gibi diyebilirim: "Ey Aver; dinle de kulağına küpe olsun!" Allah Resûlü (sas) buyurdu: "Kim, Kurân hakkında ilimsiz fikir yürütürse, cehennemdeki yerini hazırlasın."(İbni Abbas (ra) Tirmizî)

"O kâfirler ki, dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler de dünya hayatı onları aldattı. Onlar, bu günleri ile karşılaşacaklarını unuttukları ve âyetlerimizi bile bile inkâr ettikleri gibi biz de bugün onları unuturuz." (A'raf. 51)

"Peygamber (sas)'in şöyle buyurduğunu duydum: "İleride kargaşa olacaktır." "Peki ondan kurtuluş nasıl olur, ey Allah'ın Resûlü?" diye sordum. Şöyle buyurdu: "Allah'ın kitabına sarılmakla. Çünkü sizden öncekilerin haberi ile sizden sonrakilerin haberi onun içindedir. Aranızda vereceğiniz hükümler de onun içindedir. O, önemli bilgileri içerir, içinde gereksiz söz yoktur. Kim onu, akılsızlığından dolayı terk ederse, Allah onun belini kırar. Kim iman yolunu ondan başkasında ararsa, Allah onu saptırır. O, Allah'ın sapasağlam ipidir. O, hikmetli olan zikirdir. O, dosdoğru yoldur. O, kendisiyle arzuların sapmadığı, dillerin yalan şeyler söylemediği, âlimlerin doymadığı, çok okunmakla eskimeyen, olağanüstülüğü tükenmeyen bir kitaptır. O, cinlerin işitip de şöyle dediği kitaptır: "Gerçekten biz, doğru yola ileten görülmedik oranda güzel bir Kur'ân dinledik de ona iman ettik." Kim ondan bir haber getirirse, doğru söylemiş olur. Kim onu uygularsa, sevap alır. Kim onunla hükmederse, âdil olur. Kim insanları ona dâvet ederse, doğruya iletmiş olur. Ey Aver, dinle, kulağına küpe olsun!" (Hâris (ra) Tirmizî)

"De ki: Ey müşrikler! Ne dersiniz? Allah'ın azabı size geceleyin veya gündüzün gelirse ne yaparsınız?. Suçlular ondan hangisini istemekte acele ediyorlar! Başınıza belâ geldikten sonra mı O'na iman edeceksiniz, şimdi mi? Çok geç. Halbuki azabın gelmesini istemekte acele ediyordunuz. Sonra o (kendilerine) zulmedenlere, "Ebedî azabı tadın!" denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız? "O azap bir gerçek midir?" diye senden haber istiyorlar. De ki: Evet, Rabb'ime andolsun ki o şüphesiz gerçektir ve siz âciz bırakacak değilsiniz." (Yunus, 50-53)

"Resulullah (sas) buyurdular ki: "Kıyamet günü, ateşten bir parça, boyun şeklinde uzanır. Bunun, gören iki gözü, işiten iki kulağı, konuşan bir dili vardır. Der ki: "Ben üç takım (insanı cezalandırmak) için vazifelendirildim: Allah'la birlikte bir başka ilaha dua eden kimse, bile bile zulmeden cebbar, tasvirciler." (Ebu Hureyre (ra) Tirmizi)

"Ey kâfirler! Eğer siz fetih istiyorsanız, işte size fetih geldi! Yenelim derken yenildiniz. Ve eğer inkârdan vazgeçerseniz bu sizin için daha iyidir. Yine Peygamber'e düşmanlığa dönerseniz, biz de yardıma döneriz. Topluluğunuz çok bile olsa, sizden hiçbir şeyi savamaz. Çünkü Allah müminlerle beraberdir." (Enfal, 19)

"Resulullah (sas), "Size cennet ehlini haber vereyim mi?" buyurdular. Ashab, "Evet ey Allah'ın Resulü" dedi. Aleyhissalatü vesselam, "Her bir biçare addedilen zayıf kimsedir. Bu kimse, bir hususta Allah'a yemin etse, Allah onun dilediğini yerine getirerek tebrie eder ve hanis kılmaz." buyurdu ve tekrar sordu: "Size cehennem ehlini haber vereyim mi? Bunlar kaba, cimri ve kibirli kimselerdir." (Harise İbn Vehb (ra) Buhari, Müslim, Tirmizi)

"Kim Allah'a ve Resulü'ne iman etmezse bilsin ki biz, kâfirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır." (Fetih, 13)

Başta da dediğim gibi, bu konuda sayısız kutsal referans sayabiliriz. Aslında kalbinde zerre miktar iman olan, Allah inancı olan için kalbi durduracak kadar şiddetli şeylerdir bunlar. Tabii beynini anason ile yıllardır yumuşatıp süngerleştirmemiş ise! Allah'ın ayetlerinden kimlerin muaf olduğunu işin uzmanları biliyor. Şimdi buraya bir de onu yazıp, büsbütün çıldırtmayalım hempaları! Anlayan anlamıştır!



m.nedim hazar zaman
 
Üst