imported_mihrace
Active member
YUMURTA NASIL PAKETLENİR?
“insan yediklerine bir baksın” (Abese sûresi,24)
Diğer nimetler gibi, yumurta da hiçbir zaman elimize çıplak şekilde ulaşmaz.Yirmidört saatlik bir üretim faaliyetinin neticesi olan bu aziz ve leziz nimet,mutfağımıza kadar ulaşa bilmesi için son derece dikkatle plânlanmış bir ambalaj içinde bize sunulur.
Yumurta kabuğu diyip geçmeyin.Bir çırpıda kırıp çöp sepetine atı verdiğimiz bu mükemmel ambalaj aslında mimarisiyle akılları hayrette bırakan bir sağlamlık,pratiklik ve geometri şâheseridir.Bu şaheserin ortaya çıkışı ise,bir tavuk vücudu kadar küçücük bir yerde cereyan eden mûcizeler zinciri içinde bir halkayı teşkil etmektedir.
Tavuğun vücudunda yumurta üretimini başlatan emir,çoğunlukla sabaha karşı verilir.bu emri gereken yerlere ulaştıran hormonun salgılanmasından altı saat kadarsonra yumurta sarısı hazır hale gelir.
Yumurta sarısı bundan sonra,bir imalât şeridi boyunca hareket edecek ve uğradığı her istasyonda ayrı bir işlem görecektir.
Nitekim az ilerde bir başka hazırlık saatleridir Magnum dokusu adı verilen bu istasyonda,tavuğun kanından sürekli olarak amino asitler emilir ve bunlardan albümin proteinleri inşa edilerek depolanır.sonra yumurta sarısı buraya ulaştığı zaman,dört saat süren bir işlemle bu maddeler yumurta akı olarak buna ilâve edilir.
İmalat şeridinin bir sonraki durağında,yumurta akı üst üste iki zar ile kaplanacaktır.Kaba paketlenmenin bu şekilde tamamlanmasından sonra ise,”şişirme” safhası gelir.Ve yaklaşık beş saat boyunca,zar gözenekleri arasından yumurtaya su ile gerekli tuzlar pompalanır.
Mamülün üretimi bu şekilde bittirilmiş,artık sıra ambalajlanmaya gelmiştir.Yumurta üretiminin en uzun safhasını teşkil eden bu işlem,yumurta kabuğu bezinde tamamlanır.bu bez,son derece zengin bir damar ağıyla beslenmiştir.Bezin boş olduğu zamanlarda,Buradaki dolaşım sistemi sıradan bir şekilde sürüp gider.fakat paketlenmeye hazır bir yumurta gelipte buraya yerleştiği zaman organ faliyete geçer.kapaklar açılır ve bu zengin damar ağından kalsyum ve karbonat iyonları emilmeye başlar.15-16 saat süren bu faliyetin sonunda yumurta,%40’ı kalsyumdan meydana gelen beş gramlık kabukla kaplanmıştır.
Yumurta kabuğunun inşa edilişi kadar,bu şekle kavuşmasıda akıl almaz bir hâdisedir.tumurta kabuğu bezinde yumurtayı andıran maddi bir kalıp yoktur ki,kandan çekilen kalsyum ve karbonat iyonları bu kalıba dökülsün.şekil kusursuzdur ve sağlamdır.iki ucundan parmağınızla nekadar kuvvetle bastırırsanız bastırın yumurtayı kıramazsınız.Bilerek ve bir gâyeye göre planlandığı apacık belli olan bu kabuk,mânevî bir kalıba göre dökülmektedir ki,buna “kader” diyoruz.Bir yanda dünyanın ve bizim hayatımızı şekillendiren kader,bir tavuğun vücudunda da yumurtanın akıbetini böylece şekillendirmekte ve tavuk kanından en zengin bir besin deposunu çıkarıp lezzetli bir nimet halinde paketleyerek bize sunmaktadır.
Öyle bir fabrika düşünün ki,tavuk kanı kadar basit ve pis bir maddeden hem yumurta sarısını,hem yumurta akını,hemde kabuğunu ayrı ayrı çıkarsın.Ve beş on santimlik bir üretim şeridi içinde bütün bu işlemleri ayrı ayrı gerçekleştirdikten sonra,kan ve dışkı gibi ki necasetin tam ortasından,yumurta gibi tertemiz nimeti ortaya çıkarsın .Birşeyden her şeyi yapan bir ilim ve kudretin sâhibinden başka bu fiile mührünü basabilecek kim var? Yumurta kabuğunun ham maddesi olan kalsiyum,kandan alınır.kana ise bu maddeler besin yoluyla karışmaktadır.fakat tavuğun vücudunda yedek kalsiyum depolarıda vardır;kemikle.Günlük Besin içinde kalsiyum alamadığı zaman,tavuk doğrudan doğruya bu yedek depolara baş vurur ve kendi kemiklerinden kalsiyum çeker.bir tavuk bir gün içinde bir yumurta için kemiklerinin onda birini harcaya bilir.Kalsiyum yokluğunda bu yedek depoların devreye girmesi ve kemiklerden bu kadar yüksek miktarda kalsiyum çekilmesi de,yumurta üretimi sırasında her türlü ihtimalin dikkate alındığı ve üretimin bir bütünlük içinde tanzim edildiğini göstermektedir.
Kalsiyum yokluğu uzun zaman devam ederse,yumurta kabuğunun incelmeye başladığı görülür.Sonunda
Vücutta kalsyum kalmadığı zaman,yumurta üretimi bütünüyle durur.Oysa yumurta sarısının ve yumurta akının kalsyum depolarıyla bir ilişkisi bulunmamaktadır.Mesela magnum dokusu,yumurta kabuğu bezinde veya kemiklerde neyin aklı olduğunu bilemez.Budurumda üretim,şeridindeki diğer merkezlerin faali-
Yetlerine aynen devam etmeleri ve yumurtanın kabuksuz olarak üretilmesi gerekirdi.Üstelik böylesi tavuk için çok daha konforlu olurdu!
Ambalaj malzemesi yokluğu sebebiyle üretim durması,genlerle yâhut hormonlarla da açıklana bilecek bir
Hâdise değildir.Çünkü bunlardan hiç birisi,yumurta üretiminin safhalarını birden göremez:değişen şartlara göre bütün üretime hükmedecek kararlar alamaz.
Ortada tekbir gerçek var: Tavuğun kanından kemiğine kadar her şeyi,her haliyle,her anda gören,bilen ve bir yumurtanın yaratılışını bütün safhalarıyla bir bütünlük ve vahdet içinde gerçekleştiren bir ilim,kudret ve rahmetin eseri elimizdeki yumurtada apacık görünüyor.
İnsan medeniyeti tavuğun besininden yâhut kanından yumurtaya yapa bilecek bir fabrikayı kuramadı.
Muhal farz,eğer kurmuş olsaydı bile,bugün bir yumurtayı bir liraya değil,bin liraya yiyemezdik.Onun için bir yumurta için gıdaklamasını sakın çok görmeyin.Âlemlerin rabbi tarafından hizmetimize sunulmuş bu mübârek hayvancığın sesini eğer dikkatle dinliyecek olursanız,bu ilahi hediyesindeki harikulâdelikleri size işittirmek için çırpındığını görür gibi olursunuz.
Bir daha ki yumurta kırışınızda kabuğu atmadan önce ona uzun uzun bakın.
Size bu aziz nimeti bu mükemmel ambalaj içinde göndereni düşünün.
O’un adını anın. Afyetle yiyin.ve O’na şükredin…
Allah;sizi yarattı, sonra size rızık verdi,sonra sizi öldürmekte daha sonra sizi diriltmektedir
Ortaklarınızdan bunlardan herhangi birini yapacak varmı?O,şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir.
(Rum Sûresi,40)
“insan yediklerine bir baksın” (Abese sûresi,24)
Diğer nimetler gibi, yumurta da hiçbir zaman elimize çıplak şekilde ulaşmaz.Yirmidört saatlik bir üretim faaliyetinin neticesi olan bu aziz ve leziz nimet,mutfağımıza kadar ulaşa bilmesi için son derece dikkatle plânlanmış bir ambalaj içinde bize sunulur.
Yumurta kabuğu diyip geçmeyin.Bir çırpıda kırıp çöp sepetine atı verdiğimiz bu mükemmel ambalaj aslında mimarisiyle akılları hayrette bırakan bir sağlamlık,pratiklik ve geometri şâheseridir.Bu şaheserin ortaya çıkışı ise,bir tavuk vücudu kadar küçücük bir yerde cereyan eden mûcizeler zinciri içinde bir halkayı teşkil etmektedir.
Tavuğun vücudunda yumurta üretimini başlatan emir,çoğunlukla sabaha karşı verilir.bu emri gereken yerlere ulaştıran hormonun salgılanmasından altı saat kadarsonra yumurta sarısı hazır hale gelir.
Yumurta sarısı bundan sonra,bir imalât şeridi boyunca hareket edecek ve uğradığı her istasyonda ayrı bir işlem görecektir.
Nitekim az ilerde bir başka hazırlık saatleridir Magnum dokusu adı verilen bu istasyonda,tavuğun kanından sürekli olarak amino asitler emilir ve bunlardan albümin proteinleri inşa edilerek depolanır.sonra yumurta sarısı buraya ulaştığı zaman,dört saat süren bir işlemle bu maddeler yumurta akı olarak buna ilâve edilir.
İmalat şeridinin bir sonraki durağında,yumurta akı üst üste iki zar ile kaplanacaktır.Kaba paketlenmenin bu şekilde tamamlanmasından sonra ise,”şişirme” safhası gelir.Ve yaklaşık beş saat boyunca,zar gözenekleri arasından yumurtaya su ile gerekli tuzlar pompalanır.
Mamülün üretimi bu şekilde bittirilmiş,artık sıra ambalajlanmaya gelmiştir.Yumurta üretiminin en uzun safhasını teşkil eden bu işlem,yumurta kabuğu bezinde tamamlanır.bu bez,son derece zengin bir damar ağıyla beslenmiştir.Bezin boş olduğu zamanlarda,Buradaki dolaşım sistemi sıradan bir şekilde sürüp gider.fakat paketlenmeye hazır bir yumurta gelipte buraya yerleştiği zaman organ faliyete geçer.kapaklar açılır ve bu zengin damar ağından kalsyum ve karbonat iyonları emilmeye başlar.15-16 saat süren bu faliyetin sonunda yumurta,%40’ı kalsyumdan meydana gelen beş gramlık kabukla kaplanmıştır.
Yumurta kabuğunun inşa edilişi kadar,bu şekle kavuşmasıda akıl almaz bir hâdisedir.tumurta kabuğu bezinde yumurtayı andıran maddi bir kalıp yoktur ki,kandan çekilen kalsyum ve karbonat iyonları bu kalıba dökülsün.şekil kusursuzdur ve sağlamdır.iki ucundan parmağınızla nekadar kuvvetle bastırırsanız bastırın yumurtayı kıramazsınız.Bilerek ve bir gâyeye göre planlandığı apacık belli olan bu kabuk,mânevî bir kalıba göre dökülmektedir ki,buna “kader” diyoruz.Bir yanda dünyanın ve bizim hayatımızı şekillendiren kader,bir tavuğun vücudunda da yumurtanın akıbetini böylece şekillendirmekte ve tavuk kanından en zengin bir besin deposunu çıkarıp lezzetli bir nimet halinde paketleyerek bize sunmaktadır.
Öyle bir fabrika düşünün ki,tavuk kanı kadar basit ve pis bir maddeden hem yumurta sarısını,hem yumurta akını,hemde kabuğunu ayrı ayrı çıkarsın.Ve beş on santimlik bir üretim şeridi içinde bütün bu işlemleri ayrı ayrı gerçekleştirdikten sonra,kan ve dışkı gibi ki necasetin tam ortasından,yumurta gibi tertemiz nimeti ortaya çıkarsın .Birşeyden her şeyi yapan bir ilim ve kudretin sâhibinden başka bu fiile mührünü basabilecek kim var? Yumurta kabuğunun ham maddesi olan kalsiyum,kandan alınır.kana ise bu maddeler besin yoluyla karışmaktadır.fakat tavuğun vücudunda yedek kalsiyum depolarıda vardır;kemikle.Günlük Besin içinde kalsiyum alamadığı zaman,tavuk doğrudan doğruya bu yedek depolara baş vurur ve kendi kemiklerinden kalsiyum çeker.bir tavuk bir gün içinde bir yumurta için kemiklerinin onda birini harcaya bilir.Kalsiyum yokluğunda bu yedek depoların devreye girmesi ve kemiklerden bu kadar yüksek miktarda kalsiyum çekilmesi de,yumurta üretimi sırasında her türlü ihtimalin dikkate alındığı ve üretimin bir bütünlük içinde tanzim edildiğini göstermektedir.
Kalsiyum yokluğu uzun zaman devam ederse,yumurta kabuğunun incelmeye başladığı görülür.Sonunda
Vücutta kalsyum kalmadığı zaman,yumurta üretimi bütünüyle durur.Oysa yumurta sarısının ve yumurta akının kalsyum depolarıyla bir ilişkisi bulunmamaktadır.Mesela magnum dokusu,yumurta kabuğu bezinde veya kemiklerde neyin aklı olduğunu bilemez.Budurumda üretim,şeridindeki diğer merkezlerin faali-
Yetlerine aynen devam etmeleri ve yumurtanın kabuksuz olarak üretilmesi gerekirdi.Üstelik böylesi tavuk için çok daha konforlu olurdu!
Ambalaj malzemesi yokluğu sebebiyle üretim durması,genlerle yâhut hormonlarla da açıklana bilecek bir
Hâdise değildir.Çünkü bunlardan hiç birisi,yumurta üretiminin safhalarını birden göremez:değişen şartlara göre bütün üretime hükmedecek kararlar alamaz.
Ortada tekbir gerçek var: Tavuğun kanından kemiğine kadar her şeyi,her haliyle,her anda gören,bilen ve bir yumurtanın yaratılışını bütün safhalarıyla bir bütünlük ve vahdet içinde gerçekleştiren bir ilim,kudret ve rahmetin eseri elimizdeki yumurtada apacık görünüyor.
İnsan medeniyeti tavuğun besininden yâhut kanından yumurtaya yapa bilecek bir fabrikayı kuramadı.
Muhal farz,eğer kurmuş olsaydı bile,bugün bir yumurtayı bir liraya değil,bin liraya yiyemezdik.Onun için bir yumurta için gıdaklamasını sakın çok görmeyin.Âlemlerin rabbi tarafından hizmetimize sunulmuş bu mübârek hayvancığın sesini eğer dikkatle dinliyecek olursanız,bu ilahi hediyesindeki harikulâdelikleri size işittirmek için çırpındığını görür gibi olursunuz.
Bir daha ki yumurta kırışınızda kabuğu atmadan önce ona uzun uzun bakın.
Size bu aziz nimeti bu mükemmel ambalaj içinde göndereni düşünün.
O’un adını anın. Afyetle yiyin.ve O’na şükredin…
Allah;sizi yarattı, sonra size rızık verdi,sonra sizi öldürmekte daha sonra sizi diriltmektedir
Ortaklarınızdan bunlardan herhangi birini yapacak varmı?O,şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir.
(Rum Sûresi,40)