BEDENE DÖNÜK YAŞAMIN SONUCU HÜSRANDIR!

Eyvàh!

Well-known member
Şimdi sen kendini bu madde dünyasında bulman hasebiyle, sonunda çürüyüp yok olacak bir beden olarak düşünme; ve böyle düşünmek suretiyle “nefsine zulmetme”!. Kendindeki güçleri “israf” etme!.

Dünyanın ve dünyevî değerlerin şartlanması içinde, dünyada bırakıp gideceğin şeyler için, kendindeki o sınırsız üstünlükleri mahvetme!.

Bak âyetlerde nasıl uyarılıyorsun:

“Biliniz ki, dünya hayatı bir oyuncak, bir eğlence, bir bezenme ve aranızda öğünmedir!. Dünya hayatı ancak aldatıcı ve mağrur edici şeylerdir.” (57-20)

"Yeterli şekilde kıyâmet gününe hazırlanmamış olan, o günün korkunç azapları karşısında karısını, kardeşini, akrabalarını ve yeryüzünde olan şeylerin hepsini fidye olarak vermek ister, ki böylece kendini kurtarabilsin!.” (70-11/14)

İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar!. Dolayısıyla, dünya hayatı, geçtiğiniz âlemde, sizin için bir rüya gibi olacaktır... Öyle ise ölmeden önce öl; ki, uykudan dünyada iken uyan!. Gerçekleri gör ve o gerçeklere göre yaşamını düzenle!.

Dünyada bırakıp gideceğin, öbür âlemde senin için hiç bir değer ifade etmeyecek şeylere enerjini boş yere harcayıp, sonradan telâfi edemeyeceğin israfın yüzünden pişmanlıklara düşme!. Kendini bu beden kabul edip, sadece bedene dönük bir biçimde yaşamak hüsrandan başka bir şey getirmeyecektir... Oraya gidip gerçekleri gördükten sonra, “keşke dünyaya geri dönüp, yapmadıklarımızı yapma imkânımız olsa!” dersiniz, ama bu asla mümkün olmaz!.

Nitekim bak Kur'ân-ı Kerîm bunu nasıl anlatıyor:

“O gün Cehennem mahşer yerine getirilir; o gün insan bütün yaptıklarını hatırlar; ancak bu hatırlayış hiç bir fayda sağlamaz.

-Keşke bu hayatım için bana fayda sağlayacak şeyler yapsaydım!. der...” (89-23-24)

“Biz sizi yakın olan sıkıntı ve azaplara karşı uyardık!. O gün kişi yaptıklarının neticeleri ile karşılaşacaktır. Bu gerçekleri inkâr edenler ise şöyle diyeceklerdir:

- Keşke toprak olsaydım!.” (78-40)
 
Üst