DUA ADABI

molla_zehra

Well-known member
Duâ belaların ortadan kalkmasına vesiledir.
Duâ müminlerin silahıdır.
Duâ ibadetin özüdür.
Duâ yerlerin nurudur.
Duâ dinin direğidir.
Duâ İslam insancının her şeyidir. Bu kadar önemli bir ibadeti yerine getirirken bir takım kaideler uyulması gerekir. Bunlar duânın edepleridir.

* * *
Duânın kabulü için helal lokma yiyen ağız, dil ve kalp gerekir. Haram yemek, duanın kabul olmasının önünde engeldir.

* * *
Yapılan duânın kesin olarak kabul olacağına inanmak. Duâ eden kişi şunu bilmeli ki; yapılan duânın hiçbir şekilde kabul olmaması gibi bir düşünce kalpten geçmemelidir.

* * *
Duâdan önce tövbe istiğfarda bulunulmalı. Duânın kabul olmasının şartlarından biride günahsız olmaktır. Duâdan önce yapılan Tevbe ile Allah günahları af eder, affa uğramış bir ağzın yapacağı duâ kabule şayandır.

* * *
Duâda talep edilen şeyin geç yâda acil gelemsini istemek. Kul isteğini âlemlerin rabbine arz ettikten sonra, geç yâda erken olmasını istemek doğru değildir. Orta yol tutulmalı, talebin erken yâda geç meydana gelemsinin hangi sonucu doğuracağını bilemez dolayısıyla da, kendisi için hangisi hayırlı ise onun olmasını istemeli.

* * *
Duâda ısrarla devam etmek. Talep edilen şeyin üç defa tekrarlamak.
* * *
Yapılan duâların kabulünün gecikmesi, müminin moralini bozmamalı. Kesinlikle duâm kabul olamayacak düşüncesine kapılmamalı.

* * *
Sadece sıkıntı ve musibet anında değil her zaman duâ yapılmalı. Rahat zamanlarda da alemlerin rabbine duâda bulunulmalı. Rahat zamanlarda hatırla ki, sıkıntılı zamanlarda hatırlan.

* * *
Duâya başlarken önce besmele, ardından hamd ve sena ardından da selatü selam getirmek.
"Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdü lillahi rabbil alemin. Vessalatü vesselamü ala muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmail."

* * *
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Salat ve selam Peygamber Efendimiz Muhammed Aleyhisselam'ın, onun ailesinin ve sahabelerinin üzerine olsun."

* * *
Duâ ederken abdestli olunmalı.
Duâ ederken yönümüz Kâbe'den taraf olmalı.
Duâ esnasında eller açık bir şekilde göğüs hızasında, ellerin iç kısmı göğe doğru açık olmalı.
Duâda anne babamızı unutmamalı, onları da duâlara ortak etmeli.
Duâya bütün mümin kardeşleri ortak etmeli.
Duâ sona erdiğinde eller yüze sürülmeli.
Duânın sonunu Saffat suresinin son üç ayeti ile bitirmeli.
Duânın son kelimesi amin olmalı.

DUÂLARIN DAHA ÇOK MAKBUL
OLDUĞU ZAMANLAR

Duâların daha çok makbul olduğu zamanlar şunlardır.
Namazların hemen ardından.
Kur'an hatimlerinin ardından.
Yağmur yağarken.
Kâbe ile karşı karşıya gelindiği an.

ADEM ŞENER-BEYAN DERGİSİ
 

hasret

Well-known member
allah razı olsun özge kardeş bu arada mesajını aldım,ama ben mesaj yollamyı bilmiyorum,ama dediğiniz kabulümdür:)
cokta sevinirim...
 

safinaz

Member
Allah razı olsun.
"Dua eden adam bilirki,kalbinin en ince hatıratını dinleyen birisi var".
"Allah,vermeyi istemesydi,istemeyi vermezdi".
 

nurunalanur

Well-known member
Duâ Âdâbı​



Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-dan rivâyete göre Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurmuşlardır ki:

"Sakın sizden biriniz duâ ederken "Yâ Rabb, dilersen beni mağfiret eyle, dilersen bana merhamet eyle" demesin. İstediğini sağlamca ve kat'ıyyetle istesin. Çünkü Allah'ı şu veya bu işe zorlayabilecek hiçbir kudret yoktur."(1)

Yine Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-'dan rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurmuşlardır ki:

"Sizden herhangi biriniz" duâ ettim de kabul olunmadı" diyerek acele etmedikçe duâsı kabul olunur." (2)



Ebû Musa el-Eş'arî -radıyallahu anh-dan rivâyete göre Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hazretleri Hayber gazâsı'na giderken maiyyetinde bulunan ashab-ı kiram bir vâdiye vardıkta yüksek sesle tekbîr ve tehlîl ederek bağıra bağıra zikrullah etmeğe başladılar. Resûlullah -sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem- Hazretleri:

"-Kendinize rıfk u merhamet ediniz. Zîra siz ne sağıra, ne de gâibe duâ ediyorsunuz. Ancak her şeyi hakkıyle işiten ve size sizden yakîn olan Allah'a duâ ediyorsunuz. Ve Allahü Teâlâ Hazretleri siz nerede olursanız berâberinizdedir" buyurdu.

Yani; öyle kendinize bu derece bağırmakla zahmet vermenize hâcet yoktur. Cenâb-ı Hakk'a nisbetle hafî ve cehrî yapılan zikir müsâvidir.

Ebû Mûsâ diyor ki: O esnâda ben, Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretlerinin hayvanının arkasında Zât-ı risâletpenâhîleriyle birlikte beraberdim.

Ve lisânımla
36_1.gif
diyordum.

Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-Hazretleri bana hitâben:

- Ey Abdullah bin Kays' buyurdu. Ben de icâbetle:
- Lebbeyk yâ Resûllallah, dedim. Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretleri bana hitâben:
- Ben sana cennet-i a'lânın hazînelerinden bir hazîneye delâlet edeyim mi? buyurunca ben hemen:
- Babam ve anam sana fedâ olsun yâ resûlallah! Evet irşâd ediniz, dedim.
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretleri:
37_1.gif
"Ma'sıyetten sakınmak ve tâat ve ibâdetlerde kuvvet ve kudret ancak Allah Teâlâ Hazretlerinin tevfık-i Rab-bâniyyesi ve irâde-i Sübhâniyyesiyledir."(3)
buyurdu.

Yâni cümle âlemin müdebbir-i hakîkisi ve mutasarrıfı, hepsinin hâlikı olan Allah sübhanehu ve teâlâ-Hazretleridir, demektir.

Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz'e ve ehl-i Beyt'ine salât ve selâm da duânın en mühim âdabındandır.

Hadîs-i şerifte:
38_1.gif
"Yapılan bir duâda, Muhammed -aleyhi's-salâtü ve's-selâm- ve ehl-i Beytine salât ve selâm edilmedikçe o duâ, makam-ı icâbete vâsıl olamaz."(4) buyurulmuştur.



(1) Buhârî, Deavât,, 21.
(2)Tirmizî,Deavât, 12.
(3) Buhârî, Megazî, 38.
(4) Buhârî, Megazî, 38.
 
Üst