Allah (cc) korkusu

imported_mihrace

Active member
Allah (c.c) dostlarından Ebu Bekir Verrak hz.'nin küçük bir oğlu vardı.
Bir gün babası onun elinden tutup hocaya götürdü.
Ey ilim bahçesinin servi, dedi.
Yavruma kuran okut ve onu yetiştir..
Nur çocuk hoca önünde diz çöktü ve derse koyuldu.
Kısa zamanda Kur'anı Kerim-i örgendi …
Yine bir gün hocanın önünde Kur'an okuyordu.
Birden bir ayetle karşılaştı.
Ayeti kelimeyi tek tek heceledi.
Ne var ki yüreğine müthiş bir kurşun saplanıvermişti.

Rabbimiz buyuruyor ki:

“O halde, küfre varırsanız çocukları ak saçlılar haline çevirerek bir günün (kıyametin)azabından kendinizi nasıl koruyacaksınız.”

Bu ayeti okur okumaz harika çocuğun yüzü kireç gibi bembeyaz kesildi ve kendisini bir titreme aldı.
Artık okumaya devam edemiyordu.
Derhal evin yolunu tuttu ve kapıyı çaldı.
Babası içeriden seslendi:
Kim o?
-Benim ey babacığım çabuk aç…!
Ebu Bekir hz.'leri kapıya koşup açtı.
Açtı ama gördüğü manzaradan da korktu.
Çocuğunun yüzünde tek damla kan kalmamıştı ve küçük yavru titreyip duruyordu.
Hemen kollarını açıp:
-Ey benim için cennet mumu olan yavrum dedi sana ne oldu.
Niçin seni benzini sararmış görüyorum?
-Ey babam:
Bugün Kur'an-ı Kerim'den bir ayet okudum.
Manasını düşününce yüreğim eriyor sandım ve bu hale geldim.
-Ey gözümün nuru oğlum!
O hangi ayettir.

Şu ayettir.
“O halde, küfre varırsanız çocukları ak saçlılar haline çevirerek bir günün (kıyametin)azabından kendinizi nasıl koruyacaksınız.”

Ayeti celileyi tekrar etmek çocuğun canına yeni bir ateş düşürdü ve o masum yavru ayak da duracak takatı kendinde bulamayıp yatağa düştü.

Bu ayetin heybetinden hasta oldu ve kısa zamanda öldü.
O harika çocuğu babası götürüp kabre koydu.
Kabre konan sanki çocuk değildi, incilerden meydana gelmiş bir taştı.
Ebu Bekir Verrak sık sık çocuğun kabrine gider, toprakları avuçlar, zari ağlar ve söyle derdi.
Ebu Bekir Verrak senin küçücük oğlun Kur'an'dan bir ayet okudu.
Allah (cc) korkusundan can verdi.
Sen Kur'an-ı Kerimi hatmedip duruyorsun ve ömür güneşin kabir kuyusunu aktı.
Hiç Allahtan onun gibi korkmazsın.
Meğer senin gönlün ne katı bir gönülmüş vah sana…
 
Üst