Zuhruf-81 & Hz.Süleyman İle Karınca

molla_zehra

Well-known member
1."Kur’anın anlaşılmasına doğru" isimli meal - tefsir yazarı Muhammed Tekin bir sohbetinde Zuhruf 81. ayetteki "Abidin" kelimesinin aynı zamanda inkar anlamına da geldiğini, bundan dolayı da diğer meallerin aksine bu ayetin mealinin "Eğer rahmet sahibi Rahman olan Allah’ın bir oğlu mevcut diyorsanız, Allah’a çocuk isnadını yalanlayıp inkar edenlerin ilki ben olduğum gibi, Allah’ı, ilk tanıyanların, candan müslüman olarak Allah'a bağlananların, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edenlerin ilki de ben olurdum"şeklinde açıklanması gerektiğini belirtmiş. Zuhruf suresini internetten indirerek baktım. Siz bu ayeti açmadan geçmişsiniz. "Abidin" kelimesinden inkar anlamı çıkarılabilir mi? Bunun için ne dersiniz?

**Bu ayet metni sekiz kelimedir. Tekin'in çevirisi ise tam 8 kelime. Bir kere bu meal değildir, bu tefsirdir. Eğer tefsirse bu ayetin meali nerededir? Mealse bu sözlerin metindeki bire bir karşılıkları nerededir? Bunun cevabı yok. Parantez de kullanmamış. Kendi yorumunu vahye giydirmiş. Bu en azından haddini bilmezlik. Abidin "abede"den gelir ve kelime anlamı "kölelik", "kulluk","hizmetkarlık" anlamına gelir. Müşterek kelime olmadığı için ikinci veya zıt manası yoktur. 'Abidin'den "inkar" karşılığı çıkarmak şapkadan tavşan çıkarmaktan daha büyük maharettir. Yok bu metnin değil de delaletin ve fahva'l-hitabbın gereği ise bu ayrı birşeydir ve tabi ki metne ait değil yoruma aittir.

2.Neml suresinde Hz. Süleyman ile ilgili anlatılan bazı ayetlerle ilgili aklıma bazı sorular takıldı.
Aşağıdaki 18. ve 19. ayetlerde bir karıncanın diğer karıncaları Hz.Süleyman’ın ismini vererek uyardığı ve Hz.Süleyman’ın da bunu işitip gülümsediği ifade ediliyor. Karıncaların biribirini uyarması kısmında bir sorun yok ancak, bir karıncanın Hz.Süleyman’ın ismini ve ordusunu söylemesi yüksek bir bilinç ifade ediyor. Yine 20. ayette Hüdhüd isimli kuşda da -20. ayetten Hüdhüd’ün kuş olduğu anlamı çıkıyor ama alttaki ayetlere göre bir Cin olması daha mantıklı, çünkü yüksek bir bilince ve hıza sahip- aynı durum söz konusu. Yani Hüdhüd eğer bir kuş ise pek çok insandan daha yüksek bir bilinç seviyesine sahip görünüyor. Bu ayetleri nasıl anlamamız doğru olur?

**Süleyman'ın dilini anlayan karınca değil, karıncanın dilini anlayan süleymandır. Yani karıncalar her zaman konuştukları semboller, simgeler, güdüler, sevk-i tabiilerle konuşmuşlardır. Fakat bu dili duyacak kulak lazımdır. Bu her mahlukun Allah'ı zikrettiğini ifade buyuran ayetten farklı anlaşılmamalıdır. Her varlık konuşur, fakat aynı yeriyle değil. Varlığın sesini duymak sadece kulağın işi değil.
Süleyman'ın gülüşü "dişi karınca"nın (Ebu hanife'nin dilsel yorumu da bu) karıncalara reis olmasınadır. Bak bak! Bir bayan da devlet yönetir miymiş? Süleyman'ı güldüğüne pişman etmek için Belkıs'la karşılaştırmıştır Allah. Gerisini getirin.
Hüdhüd'ün "kuş" yani "tayr" olarak algılanması doğal. Çünkü Arap dilinde dilsel olarak hava içinde her hareket eden nesneye "tayr" (kuş) denilir. Yani dilsel olarak televizyon sinyallerine, radyo sinyallerine, frekanslara, ses, görüntü ve ışın dalgalarına hep tayr adı verilebilir teorik olarak. Yanlış anlaşılmasın; Bu ses dalgasıdır vs. demiyorum. Cin de aynen böyle: GÖRÜNMEYEN VARLIK demek. Nasıl yorumlanacağı kişinin anlayış, idrak, bilgi ve birikimine kalmıştır. Fazla uçuk yorumlar yapmamak, yorumların ilk muhatapların anlayış seviyeleri ve bilgi birikimleriyle uyumluluk arzedip etmediğine mutlaka bakmak gerekir.

(Cevaplar M.İslamoğlu'na Aittir)
 
Üst