Geçiyor ömrümün mevsimleri…

imported_mihrace

Active member
Geçiyor ömrümün mevsimleri…
hazan kendine yakışır şekliyle düştü peşime…
tutuştu şiirlerim..
Vasf etmiyor artık hayaller zaman-ı hazırı…


Güllerim güzellerim…
Her ne vakit uzansam size…
hep aynı kokar ve koşarsınız…
Bu boşluk vadisinde ne vakit baksam gök yüzüne gerçeğime düşer yıldızlar…
Sızılarımda bulutlar yok yakarışımda ben…


Anlam doludizgin…
Vakit kısaldı…
Çabuk çabuk geliyorlar… Ve geçiyorlar…
Öyle dona kalıp, belki yarın diyorum…
Yarınlar kelebek ömründe…
Umud serçe gibi ürkek…


Hani diyorum bazı şeyler vardı…
Hani hatıralar…
Geriye baktığımda aralarında mesafe yok birbirine yapışmış hatıralar…
Yaşananlar arşivindeki bütünlük düşünceyi orada oyalayanlar…
Ve bugünde öyle aslında yarında…
Islık çalıyorum üstüne… Ağır geldi düşlerime kaçıyorum…


Geçiyor ömrümün mevsimleri…
Bir dalına tutunayım gelecek baharın…
Baharda yarın…
Bir soluk bulayın sonralar için…
Sonralar derin sular görünmüyor…
Batan gemilerin ardından bakmamalıyım Kör olası… Bak battılar diyorum…
Belki direklerini görürüm orada olduklarını bilirsem daha yaşarım diyorum… Ve şaşırıyorum yoklukta yitiğini arayan bana şaşıyorum ben…


Bu meftuniyette harabiyet var…
Neden ürküyorsun neden yapışıyorsun bu Mecaza diyorum…
Elimde diyor ve sen uzak şeyleri vaad ediyorsun diyor bana…
Uzak dediğin bilmediğin bildiğinden daha yakın değil mi sana diyorum…
Korkuyorum…
En yakın mutlak olan ve bilinmeyendir ve en korkulan varlığı bilinip korkulandır diyorum…
Ve inliyorum örtüsüz…
Gece bilmece gündüz bilmece…


Nereye götürüyorlar bizi diyor…
Ellerine bakıp bağırıyor “Mısri Sultan”gibi..Dil bekası hak fenası diyor cahil…
Ağlıyor hayalinde hırçın hırçın…
Geçiyor ömrümün mevsimleri…


Birazdan ezan okunacak…
Secdenin açtığı menfezden bir yol bakacağım…
Fanide bir bakiye sonsuz yolu soracağım…

Geçiyor ömrümün mevsimleri… Artık “Bir an-ı seyyale” için yaşayacağım…
 
Üst